Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi pastası yemek (geçenlerde yaptık yedik güzeldi)
Elimdekileri benden alma varsın yeni güzellikler getirmesen de olur. Şey yani gölge etme başka ihsan istemem
Beni neden sevmiyosun. Sen bi adım atsan ben koşa koşa gelirim valla bak
Uzun süredir bu başlığa “tek bir kişiyle ilgili şeyler” hariç yazacak bir şeyim olmuyor. Eskidense nerdeyse her gün bu başlığa doldurabilecek ufak tefek bir şeylerim illa olurdu. Tabii ki sebebi ben miyim acaba diye önce kendimi sorguluyorum (kafamdan alevler çıkana kadar (mecaz) ) ama kendine haksızlık etme alışkanlığını bırakamamış biri olarak bu sefer ben bile kendimde göremiyorum sorunu. Sanırım başka.
Bu zamana kadar sadece onlineda sınıf geçen bana d3 ciddiyeti şoku. Müstahak bana ya
Komite üç zamanı her şey korkunçlaşıyor
Bu bilgi bana çok iyi geldi 🥰
😅😅üzgünüm
Dönem 3 prometheus'unu devretmek isteyen olursa ben de alabilirim sayın yazarlar
Benim için yenisini edinmesi, eskisini bırakmaktan daha zor olan şey.
Gayim twinkim akpliyim napabilirsin
1 tl'nin maliyetinin 2 tl 92 kr olması (28 mart 2022'de yayımlanmış habere göre. Kaynak cumhuriyet gazetesi. daha güncelini bulamadım) kasım ayında da darphane 1 tl'nin maliyetinin 3 tl olduğunu yalanlamış. Bi de parayı eritip metal alaşımlar elde etmeye kalkanlara cezai işlemler uygulanacakmış. Para üretiminden bile zarar etmemize sebep olanlara herhangi bi cezai işlem yok sanırım. Hâlâ koltuklarındalar çünkü 🤔
Eksi atan arkadaş 1 tl'nin maliyetinin 2 tl 92 kr olmasından rahatsızlık duymuyor diye yorumladım ✍🏻
Okulumuzun bize karşı tavrı. Keşke bi sorun olduğunda krizin büyümesini izlemek yerine geciktirmeden babacan bi tavırla “sakin olun gençler. Hiçbirinizi mağdur etmeyeceğiz. İçiniz ferah olsun.” Gibi açıklamalar yapıp bize değer veren, sahip çıkan ve kendimizi bi parçası gibi hissedeceğimiz bi okul olsaydı. Ama en azından dürüstler diye avunabilirim sanırım. Çünkü bu açıklamayı yapıp üstüne şu anki gibi davranarak da bizi mağdur edebilirlerdi. Kader planına göre şükretmem gereken bi durumdayım yani.
Kaldırımın ortasındaki köpek dışkısı, hava durumunu yalanlayan yağmur, zam geleceği için ürün satmayıp istifçilik yapan esnaf, özgürlüğü başkasının hakkına tecavüz edebilme hakkı olarak gören beyin yoksunları… ama bunları görünce o an hiçbirine sinirlenemedim çünkü yanımda kahkahamı bitirmeme bile izin vermeyen harika biri vardı. Şu an günümü düşününce bi sinirlendim o kadar.
Yanındaki kişi seni çook seviyomuş, yolun ortasında b*ka bassan bile akfksksk
Allah razı olsun 🤲🏻🌹
Yokluğu beni bu hayatta en çok üzen şeydir. Tabii konuya böyle girince varmış da kaybetmişim gibi oldu öyle değil. Hiç yoktu. En büyük çocuğum. Aptal kardeşim bu kadar tembel olmasaydı belki benim de bi abim olurdu.
Neyse cidden arkadaşlarımın abileriyle ilişkilerini falan gördüğümde bi hüzün sarıyo benim bünyeyi. Şimdi biraz daha alıştım ama eskiden üstüne biraz düşündüğümde bile ağlatan boyuttaydı. Hatta bi ara öyle kafaya takmıştım ki ünide kendime abi bulcam diyodum. Çok cringe ama o zaman hem küçüktüm hem de akrabalarımdan nefret ettiğim için bu abinin memleketten olmaması gerekiyordu. He aynen bak buldun kanki
Neyse cidden arkadaşlarımın abileriyle ilişkilerini falan gördüğümde bi hüzün sarıyo benim bünyeyi. Şimdi biraz daha alıştım ama eskiden üstüne biraz düşündüğümde bile ağlatan boyuttaydı. Hatta bi ara öyle kafaya takmıştım ki ünide kendime abi bulcam diyodum. Çok cringe ama o zaman hem küçüktüm hem de akrabalarımdan nefret ettiğim için bu abinin memleketten olmaması gerekiyordu. He aynen bak buldun kanki
Bu entry itiraf başlığına da olurmuş aslında. Neyse yazdık artık
Birilerinin dünyaya önce gelmesi gerekir o7
Maalesef o ben oldum 😔😔
Bişe yok bişe yok halledicezz (muzdarip olduğum konu hakkında aralıksız 3 saat ağlayan ben değilmişim gibi bi utanmazlıkla)
Benim için enerji gerektiren eylemdir. İçimden geldiği gibi davranmayı bırakmam gerekiyor bunu yapabilmem için. Zaman zaman saçma bulduğum, bazense böyle olmak gerektiğini düşündüğüm konudur. Bu konuda hangi tarafı seçeceğimi kalp kırıklıklarım belirliyor galiba.
Eğlenceli ve sevgi dolu arkadaşlarımla
Keşke burda kimseye ifşa etmeseydim kendimi. Yeniden anon olmayı çok isterdim
Sn mandalina ben de bunu düşünüyordum,gittim ekşideki atıl hesabımı kullanmaya başladım ama yine de siyasi entri hiç yazmadım orada.
Buradan bir aralar soğudum,sebebi anonimliği kaybetmem de değildi,ortamin bozulmasıydı o aralar. Belki sizin de öyledir? 😇
Buradan bir aralar soğudum,sebebi anonimliği kaybetmem de değildi,ortamin bozulmasıydı o aralar. Belki sizin de öyledir? 😇
Yani politik entri yazamamak bana koyuyordu burada,o yüzden o örneği verdim
Yok yok burayla bi alakası yok kendimle alakalı. İçimi tamamen şifresiz bi şekilde dökmek istediğim zamanlar oluyor ama bu kadar özel şeyleri kimsenin beni tanımadığından emin olduğum şartlarda paylaşabilirdim sadece :(
Geçmij olsun janim,o tren kaçalı.. sjsjs
Başka bir evrende diyelim..
Başka bir evrende diyelim..
Umarım :')
Üzerimdeki gerçek etkisini çok yeni fark etmiş olmama hayret ettiğimdir. Geçenlerde kafama dank etti. Ama öyle böyle değil hani baya büyük aydınlandım. Önce hayret ettim. Beni bu kadar etkisi altına almayı nasıl başarmış diye. Hemen sonra öfkelendim. Çok kızdım beynimin içinde bile ne yapmam gerektiğini bana dayatanlara (eskiden olsa kendime kızardım ama akıllandık o kadar. Öfkemizi doğru yere kanalize edebiliyoruz artık. Heraldeğ ne sandın). Fark ettim ki zihnimde doğru ve yanlış olarak kabul ettiğim düşüncelerimi seçerken en önemli kriterlerimden biri, toplumda hatrı sayılır bi kesimin onayından geçmiş olması. Olayları zaten objektif kaynaklardan öğrenmediğimiz için daha kaynağından okurken “bu olay hakkındaki düşüncem nedir?” Diye kendime sormama kalmadan o olaya karşı duruşumu kaynağına göre (kaynak yandaşımsa) belirlemiş oluyorum bile. En basitinden bir şeyler yaşanıyor ülkede. Aynı tarafta durmaktan memnun olacağım büyüğünden küçüğüne tonla insan story atıyor (dünyayı bunlar kurtaracak çünkü). Ben de hoop “aynen öyle hmmm ben de böyle düşünüyorum.” Kızım sen öyle düşünmüyorsun. Çünkü sen düşünmüyorsun.
Ama dediğim gibi bu en basiti. Benim canımı acıtan ise başka. İstediğim şeyi düşünememem. Ama öyle bi düşünememem ki kendime toplum yüzünden yasakladığım düşüncenin ne olacağını belirleyemeden, yani daha başlamadan bitmiş oluyor düşünce. Daha açık konuşayım: anarşizmimi bile izin verildiği ölçüde yaşayabiliyorum. Fikirlerime göre aksiyon alamayışımı kastetmiyorum. Yani o zaten var ama derdim başka. İlla muhalif olacaksan “Şu şu” düşüncelere sahip olarak karşı çıkabilirsin. Hatta sevimli bile olursun öyle. Seni zeki buluruz, sorguladığını ve bağnaz olmadığını düşünürüz. Ama onun ötesinde bilmem ne tarz düşünmene müsaade etmeyiz. Yok ya! Geç de olsa zihnimi “kim benim hakkımda ne düşünür” umursamadan kendi oyun bahçeme çevirme kararı aldım. Burada ister yalanın ne kadar gerekli bir şey olduğunu, ister tecavüzcünün insan haklarını savunurum. Dahası birileriyle tartışmaya girmediğim sürece fikirlerimi öyle sağlam temellere falan da oturtma mecburiyetinde değilim. Bazı düşünceleri empatiyle bazılarını hislerimle doğru yanlış diye kategorize etmiş olabilirim. Keyif benim kime ne? Bu kadardı. Bye.
Ama dediğim gibi bu en basiti. Benim canımı acıtan ise başka. İstediğim şeyi düşünememem. Ama öyle bi düşünememem ki kendime toplum yüzünden yasakladığım düşüncenin ne olacağını belirleyemeden, yani daha başlamadan bitmiş oluyor düşünce. Daha açık konuşayım: anarşizmimi bile izin verildiği ölçüde yaşayabiliyorum. Fikirlerime göre aksiyon alamayışımı kastetmiyorum. Yani o zaten var ama derdim başka. İlla muhalif olacaksan “Şu şu” düşüncelere sahip olarak karşı çıkabilirsin. Hatta sevimli bile olursun öyle. Seni zeki buluruz, sorguladığını ve bağnaz olmadığını düşünürüz. Ama onun ötesinde bilmem ne tarz düşünmene müsaade etmeyiz. Yok ya! Geç de olsa zihnimi “kim benim hakkımda ne düşünür” umursamadan kendi oyun bahçeme çevirme kararı aldım. Burada ister yalanın ne kadar gerekli bir şey olduğunu, ister tecavüzcünün insan haklarını savunurum. Dahası birileriyle tartışmaya girmediğim sürece fikirlerimi öyle sağlam temellere falan da oturtma mecburiyetinde değilim. Bazı düşünceleri empatiyle bazılarını hislerimle doğru yanlış diye kategorize etmiş olabilirim. Keyif benim kime ne? Bu kadardı. Bye.
Kast ettiğim şey ikiyüzlülük değil. Yani içimde farklı düşünüyorum ama dışarıya farklı yansıtıyorum gibi bir durum değil. Keşke öyle olsa. En azından kendime karşı dürüstüm diye avunabilirdim. Kendimi dinlemeye fırsat vermeden, hatta kendimi konuşturmadan mevzuyu kendi içimde kapatacak kadar korkakmışım. Sebep olanlar utansın!
Bu yorumu yapmak için anasayfadan çıkmasını bekledim entrinizin :p
Sn mandalina herkesin hassiktir kırılma noktası farklı oluyor ve dile getirmek istediğiniz şeyi kendi çerçevemde anladıgimı düsünüyorum.
Fikirleri sağlam temele oturtmak,makbul muhalif olmak vs bunlarla hepimiz cebelleşiyoruz.
Şu makbul muhalif olayı bana çok ters geliyor en basitinden. Ya toptan reddeceksin ya da toptan kabul edeceksin. Ulan benim kendi yaşamım var,kendimi nasıl iyi hissediyorsam onu savunurum. Hiçbir siyasi parti hiçbir kimseyi zaten temsil edemez. Bir nevi onlarla anlaşma yapıyoruz. Ve istemezsem hiçbiriyle yapmam da..
İnsanlık suçu içermeyen her şeyi düsünebilme hakkına da sahibiz bence. E zaten Her doğruyu her yerde söylemeyecek kadar da ortadoğuluyuz evelallah..
Rabbim hepimizi beynini yalayınca ufkumuzu açacak kadar geniş ve hoşgörülü insanlarla karşılaştırsın🙏
Kısa keseyim dedim skfjsjff
Sn mandalina herkesin hassiktir kırılma noktası farklı oluyor ve dile getirmek istediğiniz şeyi kendi çerçevemde anladıgimı düsünüyorum.
Fikirleri sağlam temele oturtmak,makbul muhalif olmak vs bunlarla hepimiz cebelleşiyoruz.
Şu makbul muhalif olayı bana çok ters geliyor en basitinden. Ya toptan reddeceksin ya da toptan kabul edeceksin. Ulan benim kendi yaşamım var,kendimi nasıl iyi hissediyorsam onu savunurum. Hiçbir siyasi parti hiçbir kimseyi zaten temsil edemez. Bir nevi onlarla anlaşma yapıyoruz. Ve istemezsem hiçbiriyle yapmam da..
İnsanlık suçu içermeyen her şeyi düsünebilme hakkına da sahibiz bence. E zaten Her doğruyu her yerde söylemeyecek kadar da ortadoğuluyuz evelallah..
Rabbim hepimizi beynini yalayınca ufkumuzu açacak kadar geniş ve hoşgörülü insanlarla karşılaştırsın🙏
Kısa keseyim dedim skfjsjff
Ha bi de makbul muhalif,makbul kadın,makbul feminist,makbul bilmem ne olmadığımızı düşünen herkesi yavaşça sahanın tiribünlerine çekiyoruz ve yaşamımıza dair ilişkileri sadece izlemekten ibaret oluyor. Mis,kafa rahat. Geri kalan herkese bok yemek düşer,kendimizi açıklamak zorunda bile değiliz. Anlamak isteyen gelir anlar
Katılıyorum söylediklerinize. Bu saatten sonra fikrimi beğenmeyen max seyircisi olabilir oynadığım hayatın. Başrol de benim yönetmen de. İstemezsem seyircisi bile yapmam az ötede ağlasın bana ne! Bazı fikirler noktasına virgülüne kadar doğru gelir, savunurum. Bazıları yarım yamalak doğru gelir, sadece doğru bulduğum kısmını savunurum. Makul düşüncelerim olmaz ama o konudaki fikrim sorulmuştur, yine makul olmayan düşüncelerimi söylerim. İsteyen hakkımda istediğini de düşünebilir hodri meydan.
Aynen öyle efendim,hodri meydan.
Canım isterse de politik doğruculuk yaparım. Cidden yeto
Canım isterse de politik doğruculuk yaparım. Cidden yeto
(bkz: the banshees of inisherin)
Son zamanlarda izlediklerim içerisinde beni en çok etkilemiş olan film. Sözlükte bir başlığı hak ettiğini düşündüm.
2022 yapımı İrlandalı yönetmen Martin McDonagh filmi. İçerisinde yer yer komedi unsurları barındırsa da filmin genel havası dram olduğu için ben de o havada izledim. Film, çok yakın iki arkadaşın arkadaşlığının aniden sebepsizce (!) bitmesi ve sonrasında gelişen üzücü olayları anlatıyor.
Film boyunca dürtüsel olarak karakterleri haklı/haksız olarak kategorize etmeye çalıştım. Neyse ki mantıksal bi şekilde ele aldığımda filmdeki herkesi haklı buldum. Yine de bu, filmdeki “o” kişiye sövmeme engel olmadı. Sinirlenmemek elde değil. Her neyse kim haklı kim haksız veya haklı haksız var mı bunu size bırakıyorum. İzleyeceklere keyifli seyirler :)
Edit: imla
2022 yapımı İrlandalı yönetmen Martin McDonagh filmi. İçerisinde yer yer komedi unsurları barındırsa da filmin genel havası dram olduğu için ben de o havada izledim. Film, çok yakın iki arkadaşın arkadaşlığının aniden sebepsizce (!) bitmesi ve sonrasında gelişen üzücü olayları anlatıyor.
Film boyunca dürtüsel olarak karakterleri haklı/haksız olarak kategorize etmeye çalıştım. Neyse ki mantıksal bi şekilde ele aldığımda filmdeki herkesi haklı buldum. Yine de bu, filmdeki “o” kişiye sövmeme engel olmadı. Sinirlenmemek elde değil. Her neyse kim haklı kim haksız veya haklı haksız var mı bunu size bırakıyorum. İzleyeceklere keyifli seyirler :)
Edit: imla
Her ne kadar gözardı etsek de günün birinde kendilerini ufak tesadüflerle hatırlatan, geçmişin tozlu raflarından (amma edebiyat yaptın be) bizlere gülümseyen adeta kayıp zaman hatıralarıdırlar. Konuşulması gereken fakat bugüne kadar konuşulmamış bu sorunu bi çözüme kavuşturmak şart olmuştur. İlk yapılması gereken sorunun temellerine inmektir. Biz yazarların artık utanmadan sıkılmadan bu ayıbı her yerde konuşabilmesi gerekiyor. Aksi takdirde çalınan bunca çocukluğa en az bi bu kadarı daha eklenecektir.
Evet efendim sorunun temelleri… Neler olabilir diye bi çocukluğumu gözümün önüne getirmeye çalışıyorum da hepimizin hemfikir olacağı ilk seçenek olarak misafir çocukları geliyor aklıma. Bu konuda bana katıldığınızdan hiç şüphem yok. 2 çay kahve içip sohbet etmeye gelen aile dostlarımızın mızmız çocuklarının ağlamaları sonucu kimi zaman bizim kendi kafa karışıklığımızdan, kimi zaman annemizin kandırmalarından kendi ellerimizle teslim ettik o oyuncakların bir kısmını. Ama bunu yaptığımızda öyle küçük öyle masumduk ki… Büyüyünce hafızalarımız bu kirli anları silmeyi tercih etti. Bu yüzden bilemedik kıymetlilerimizin şimdi hangi ellerde olduğunu.
Özel olarak bu sorunun çözümünü mızmız ve her gördüğü oyuncağı isteyen misafir çocuklarını yok etmekte şey pardon eğitmekte görüyorum. Yarın bir gün içimizden biri makus talihin bir oyunuyla mızmız çocuk ebeveyni olabilir. Bu kişi, çocukluğunda misafir çocuğu tarafından alınan oyuncakları düşünüp kendi çocuğunun da başka çocuklara bu acıyı yaşatmaması için gereken özeni göstermelidir. Bu vatanî bir görevdir. Artık ülkemin güzel çocukları büyüdüklerinde pek kıymetli çocukluk hatıralarını fellik fellik aramasınlar.
Ben sorunlardan yalnızca birini dile getirdim. Diğer sorunları ve çözümlerini de demokratik bir sözlük ortamında kimseyi incitmeden tartışabileceğimizi düşünüyorum. Esen kalın.
Evet efendim sorunun temelleri… Neler olabilir diye bi çocukluğumu gözümün önüne getirmeye çalışıyorum da hepimizin hemfikir olacağı ilk seçenek olarak misafir çocukları geliyor aklıma. Bu konuda bana katıldığınızdan hiç şüphem yok. 2 çay kahve içip sohbet etmeye gelen aile dostlarımızın mızmız çocuklarının ağlamaları sonucu kimi zaman bizim kendi kafa karışıklığımızdan, kimi zaman annemizin kandırmalarından kendi ellerimizle teslim ettik o oyuncakların bir kısmını. Ama bunu yaptığımızda öyle küçük öyle masumduk ki… Büyüyünce hafızalarımız bu kirli anları silmeyi tercih etti. Bu yüzden bilemedik kıymetlilerimizin şimdi hangi ellerde olduğunu.
Özel olarak bu sorunun çözümünü mızmız ve her gördüğü oyuncağı isteyen misafir çocuklarını yok etmekte şey pardon eğitmekte görüyorum. Yarın bir gün içimizden biri makus talihin bir oyunuyla mızmız çocuk ebeveyni olabilir. Bu kişi, çocukluğunda misafir çocuğu tarafından alınan oyuncakları düşünüp kendi çocuğunun da başka çocuklara bu acıyı yaşatmaması için gereken özeni göstermelidir. Bu vatanî bir görevdir. Artık ülkemin güzel çocukları büyüdüklerinde pek kıymetli çocukluk hatıralarını fellik fellik aramasınlar.
Ben sorunlardan yalnızca birini dile getirdim. Diğer sorunları ve çözümlerini de demokratik bir sözlük ortamında kimseyi incitmeden tartışabileceğimizi düşünüyorum. Esen kalın.
Benim için şimdilik olmayandır. Böyle olması gerekiyordu, oldu. İyi ki de oldu. Yoksa ben böyle olmazdım. Böyle olmayı seviyorum. Ama başka türlü olsaydı da farklı biri olacak ve yine o farklı ben'i sevecektim. Sonuç olarak bana yine aynı söz kalacaktı: “İyi ki böyle gelişti”
Ben de hem şimdiki seni hem de farklı olsan farklı olan seni çok sevecektim :) çünkü neden sevmim ki çok severem 🤷♀️
Mak bu kadar espri yapabiliom :((
Mak bu kadar mıı haksızlık etme caneğ moonlightıma ❤️
Dejavu yaşadığımda korkardım çünkü bunu bana özel bi “geleceği görme yeteneği” zannederdim. Yalnızca peygamberler geleceği görebildiğine göre bana da yüksek ihtimalle peygamberlik verilecekti ama daha yaşım tutmuyordu biraz daha beklemeliydim. Tek kadın peygamber ben olucaktım ya kesin tuvalete ekmekle girdiğim için olamadım.
ajsfjafhjdafajslfajdsflasfkljafdask
Pişmanlık ve hayıflanma duygularının oluşturduğu düşünceleri ifade etmemizi kolaylaştıran sözcük. Cümle içerisinde kullanımına örnek: “Keşke geçen sene biraz olsun ders çalışsaydım da, şu an 2. kez sınıfta kalma endişesi yaşamasaydım.” 🚬 (emoji dışında kullanmayınız)
Dobarlan gendine gel pls
Nası yapcaz ablam onu be
Keşke bilsem:/
O biri gecenize ayışığı oluyorsa pek sevimli bi eylemdir ;)
Unutmayın başlangıç işin yarısıdır, bitiş de diğer yarısı. İntihar edecekseniz yaşayarak edin.
🎬 Neredesin Firuze (2003)
🎬 Neredesin Firuze (2003)
Ömrümüz boyunca ölüm bize el eder, çağırır bizi. Her birimiz ansızın, sebepsiz düşüncelere dalmıyor muyuz, bu hayaller bizi öylesine sarıyor ki zamanı, mekânı fark etmez olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne düşündüğünü; ama sonra kendini ve dış dünyayı hatırlamak, düşünmek için toparlanmak zorundadır. Bu da bir sesidir ölümün.
Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. — Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım.
(Sâdık Hidayet - Kör Baykuş)
(Sâdık Hidayet - Kör Baykuş)
Aynı denizde, aynı çevre koşullarında yaşayan köpekbalıklarının kötü, yunusların iyi olmasını neyle açıklayabilirdik? Aslında köpekbalığı neye göre kötü, yunus neye göre iyiydi? Belki de iyilik ve kötülük diye bir şey yoktu.
(Zülfü livaneli - son ada)
(Zülfü livaneli - son ada)
Den akan sıvının tadı tuzlu değil acı oluyormuş. Ve bundan akanlar gideni geri getirseydi bugün geri gelirdi canımız. Ne fayda. Gözyaşının yürekte bıraktığı acıyla kalıyoruz arkasında. Sabır…
Esprilerine güldüğüm arkadaşlarım bir elin parmağını geçmezken gülmek için gerçekleştirmek zorunda olduğum eylemdir. Sonuçta bazılarımız 7/24 komik arkadaşlarıyla görüşemeyebiliyor 🥲
Scott abimiz de bu akıma şu şekil katılmış:
Scott abimiz de bu akıma şu şekil katılmış:
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?