yazarlarımız ilkokul numarası

uzumlu kek chen
İlkokul yıllarında okul numaram yüzünden hep şaşkınlık içindeydim. Nasıl böyle bir tesadüf olabilir diye düşünüp duruyordum. Çünkü babam polisti ve benim okul numaram tam da 155'ti! Arkadaşlarımın kimisi bu durumu çok havalı bulurken, kimisi de benimle dalga geçiyordu. Ama benim içten içe hep hoşuma gidiyordu.

Asıl sürpriz ise 20 yaşımda, ailecek yemek masasında öğrendiğim gerçek oldu: Meğer o numarayı bana özellikle babam seçmiş! İşte o an, yıllarca büyü gibi gördüğüm o tesadüf bir anda tüm gizemini kaybetti. 🙂

geceler

deli dumrul
Ben tek'im ama çiftler var. Bugün bir tanesi-taneleri ile denkleştim. Evet aynı düşünüyorsunuz çünkü benzemeye başladınız, zamanla birbiriniz oldunuz, ben sen oldu biz. Düşünceler ortaklaştı. Beğenmediniz kişiliği size sıçradı, sendeki bayıldığı özellik kendisinin oldu. Sürekli maruz kala kala oldu bunlar.

Ben de bundan korkuyorum ya, tekten çiftlemek çoğalmak sadece addan ibaret olacak değil. Gelecekteki kişiliği de seçmek. Benzemek istediğinle zaman geçirmek. sevmek mi mantık aranmaz da baskılamaya çalışmak biraz belki...

Aynı zamanda bülent ersoyun parçasıdır

kelime oyunu

karedeki kedi
Tek başıma izlemekten pek keyif almam. Annemle izlemem gerek. Çünkü kendileri böyle yarışmalar söz konusu olduğunda pek hırslidir. Benim en sevdiğim şeylerden biri ise kelimeyi annemden önce bulup ona kötü bakış atarak onu sinir etmemdir. :D
2

şarkı sözlerinin zaman içinde farklı anlama gelmesi

gri
"kendimi çok yüksek bir binadan
atmış da ölmemiş gibiyim"

İlk dinlediğim zamanlar bu söz bana "hala ölmemiş olmanın hayal kırıklığı" gibi geliyordu

Birkaç yıl sonra "bunu bile başaramamış olmanın utancı ve artık eskisinden de kötü bir halde olmak" olarak duymaya başladım

Birkaç gün önce fark ettim ki artık bu sözün anlamını "yaşamak için ikinci bir şans verilmesi, içindeki kötüyü öldürmeyi başarmak" olarak düşünüyorum. Yani bir nevi "survivor's euphoria" döneminden bahsediyor gibi geliyor.

reenkarnasyon

gri
Tarihi milattan önceye kadar dayanan kadim bir inançtır. Hinduizm ve budizmde ön plana çıksa da günümüzde spiritüalizme inanan/inanmayan pek çok insan tarafından da benimsenir.

Reenkarnasyona inanmamakla birlikte eğlenceli bulduğum için bazen üzerine düşünüyorum "Acaba bu benim kaçıncı hayatım, önceden kimdim neydim bu inanca göre" vs diye.

Geçende kardeşime sordum bunu, aynı anda "biz kesin en yakın arkadaşlardık" dedik. Bir yandan bu neden ikimizin de arkadaş bulmada bu kadar zorlandığını açıklıyor sanırım, bi hoşuma gitmedi değil.

yangın

gri
yunanistanda, italyada doğal afet iken ülkemizde beşerî afettir.

Arkadaşlar, kaybolan yıllarımızı bir şekilde geri kazanırız. Gerekenleri yargılar, halkın parasını halka geri veririz. Diplomaları sahte olanların mesleklerini ellerinden alır, mülakatta elenen gencecik çalışkan ve dürüst insanlara hak ettikleri makamları veririz. Gün gelir yine "dolar 1.8 iken bilgisayar mı alınır?" deriz, istanbul sözleşmesini yeniden imzalarız. Eurovision'a yeniden katılırız, gıda terörü yapan yerlere zabıta çağırırız, müfredata evrimi ekleriz ve devlet okullarını özel okullardan daha kaliteli yaparız. Hastanelerde performans sistemi kaldırılır, doktorlar kölelikten kurtulur. Kapatılan kağıt fabrikalarını yeniden açarız, yine kendi fındığımızı ve bor'umuzu biz işleriz. Gece sokaklar güvenli, tüm sahiller ücretsiz, tüm tabelalar Türkçe olur. Bizden geçti belki ama bir sabah çocuğumuzu okula bırakırız ve o arkadaşlarına andımız'ı okutur.

Yangınlarda yanan insanlar, hayvanlar, evler, tarihi eserler... Hiçbiri geri gelmeyecek. Aynı depremde vefat eden onca vatandaşımız, toz olan sokaklarımız gibi. Hep yapayalnızız. Bu garibanlığımızda artık boğuluyorum.

ankara'da tiyatroya tutunmak

ruhsuz
Bir kısmı opera ve bale olmak üzere son 3 senede toplamda 63 temsile gitmişim(bir tanesi van'da)
Buna dijital akan sergileri ve ziyaret ettiğim klasik sergileri falan hiç hiç katmıyorum.

Tanım:şehrin hakkını vererek yaşama biçimi,sosyalleşme bahanesi.

bir düşüşün anatomisi

berceste
Geçenlerde izlediğim ve etkisinden çıkamadığım film. İlk defa bir suç filmini sonunda beni şaşırtabilecek mi kaygısıyla değil de “izlerken” keyif alarak izledim. Karakterlerin derinlemesine incelenmesi çok hoşuma gitti. Dava sahnelerindeki çatışmayı izlerken her seferinde fikrim değişti ve olay kendini güzel sorgulattı diyebilirim. Çocuk karakter ve karşı avukat karakterleri çok başarılıydı.

2. el

gri
Alışverişlerimin %90'ı ikinci eldir. Hem daha sürdürülebilir ve çevre dostu buluyorum hem de bütçeme daha uygun oluyor.

Bundan yıllar önce (kyk 650 lira iken) bir ikinci el uygulamasından defolu olduğu iddia edilen bir kargo pantolonu 65 liraya almıştım. Herhalde dikiş hatası falandı, çok didikleyerek defosunu zar zor bulmuştum.

G*tle don gibiyiz derler ya, biz kelimenin tam anlamıyla böyle bir ilişki içindeydik, güneşli günlerde bisiklete bindik, karlı günlerde beraber üşüdük. Kilo verdim belini daralttım, selde paçası yırtıldı paçasını kestirdim, yürümekten bacakları aşındı yama yaptırdım. Fakat artık moda sayılmayacak yerlerinde tamir edilemeyecek yırtıklar var ve onca yıldan sonra vedalaşmak zorundayız.

Çok üzülüyorum abi, çok seviyordum ben onu (bkz: #37708). O yüzden çilesine son vermemeye ve ondan sırt çantası diktirmeye karar verdim ve bilin bakalım noldu?

Cebinden 8 aydır kayıp olan kolyem ve *caps lock açık* "KÖYLÜ" yazan bir kağıt çıktı. Bana gitmeden birkaç söz söylemek istemiş 🥺🕶️🤏🏻

sensin köylü. seni çok özlicem

büyümek

schlimazl
Farkettiğinde acıtmaya başlıyor. Bir yerlere yetişmeye çalışmaktansa Evde oturmayı tercih ettiğinde, akışa bırakmayı öğrendiğinde, sakinliğin kıymetini bildiğinde, oturup sohbet edebilmenin birçok şeyden daha değerli olduğunu farkettiğinde, en çok da hep yakınında olur sandıklarını kaybettiğinde..

sefil ama mutlu hissettiren şeyler

ruhsuz
Meybuz yemek.
En son 8 yasimda yedim ama bu yaz bizim van'daki komşuların çocukları yerken onları izledim.
Mutluydular.

-küçük kız,bu evin kaçıncı katında oturuyorsun?
-bak bu en üstte.
-ben de orda oturuyordum :) odan hangisi?
-o arkada diğer bahçeye bakan var ya..
-benimki de oydu :) o odaya iyi bak olur mu? :)

Küçük kız meybuz yerken şöyle bir diyaloğumuz oldu.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol