sivrisinek

gri
(bkz: #37484) yurdum ilaçlama yapmadığı ve raid de bana sponsor olmadığı için hala haftada 2 kere ava çıktığım yaratıktır

4. katta kaldığım için bunlar aşağı katlarda level kasılıp geliyor, final boss gibi bekliyorum. Artık hiç vurmaya da uğraşmıyorum direkt üstüne kolonya sıkıyorum boğularak ölüyorlar

Sadece ellerim ve yüzüm açık uyusam da bu onları durdurmuyor, misafir umduğunu değil bulduğunu yer hesabı. Parmaklarım kreşte bulduğu her şeyi elleyen siğilli çocuklar gibi oldu abi.

Normalde araştırma ve gözlemlerime göre bir gün sokarsa sonraki 3 gün rahatım. Ama bugünkü sivrinin aç gözlülüğünü -dün yüzümü 4 kere ısırmasından- fark ettiğim için tuzak kurdum. Kolumu bacağımı sokak lambasının ışığı altına koydum. Ama bi güzel kokmuştur ona var ya

Gördüğüm en obez sivrinin anısına 🥀

spotify

bea
Her sene heyecanla özetini bekliyorum ne dinlediğimi bilmiyomuş gibi sonra da en çok dinlenenlerde saçma bir şarkıyla karşılaşıyorum.

cesur yeni dünya

karedeki kedi
(Dikkat! İlk paragraf gereksiz bilgi paylaşımı içermektedir.)
İsmini ilk duydugum andan beri okumaya niyetlenmiştim bu kitabı. Kitabı sonunda bu sene kütüphaneden almak nasip oldu. Alırken içimde umutsuzluk ve hayal kırıklıkları taşıyordum. Şimdi yeni yaşıma girmeden birkaç saat önce bitirdim ve distopya türündeki bu kitabı bitirirken ümit doluydum. Gereksiz detayları geçtikten sonra kitap hakkında düşündüklerime gelelim sevgili yazarlar.
Günümüz toplum yapısıyla da bağdaştırdığım bir alıntı ile başlamak isterim: "​Medeniyetin tek bir bedeli var: Bireysellik." Kitaptaki ütopik dünya tamamen insanların hazları üzerine kurulu, herkesin herkese ait olduğunu iddia ettikleri bir anlayışla ilerliyor. İnsanlar küçük tüplerde özel olarak büyütülüp yetiştiriliyor. Alfa, Beta, Gama, Delta, Epsilon şeklinde alt gruplar mevcut. Her biri en başından beri kendi görev takımlarına sadık şekilde eğitiliyor. Onların anlayışına göre özgürlük aslında seçim hakkının olmaması veya ihtimallerin zaten senin için önceden seçilmesiyle sağlanıyor. Mutluluk dedikleri şey aslında onların rutininden ibaret. Gerçek mutluluktan bihaberler. Ta ki bir gün mutluluğun acıyla var olabileceğini, herkesin kendi seçim haklarının olması gerektiğini düşünen John hayatlarına girene kadar da bu anlayış kusursuz bir şekilde ilerliyor. John'un ​"Gözyaşlarının da bir değeri vardır." cümlesi onlara karşı çıkış cümlelerinden yalnızca birisi.
Ben kitabı okurken çok eğlendim. Ne kadar distopik bir dünya olsa da günümüz dünyasıyla birçok benzerlik taşıyordu. Okumanızı tavsiye ederim.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol