genç kelimesinin bize ne ifade ettiği bizde ne çağrıştırdığı hakkında

leavesfromthevine
Fikirleri olan, bunları ifade etmek isteyen ama bazı sebeplerden ötürü bunları özgürce dile getiremeyen bireyler. En azından türkiye şartlarında böyle. Ya da çoğunlukla doğu toplumlarında desek daha doğru olabilir. Genç yaşlı fark etmeksizin "muasır medeniyet seviyesi"ne bir türlü ulaşamamamızın sebebi de bu zaten. Takkeyi önümüze alıp ne zaman düşünmeye başlarız dünya ve zaman akıp giderken böylesine basit gündelik şeylerin bile hayatımız adını aslında çok büyük dertler yarattığını ne zaman anlarız bilmem ama umarım çok geç olmaz. Geç olmak üzere çünkü.


...
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

günaydın

daenerys targaryen
günaydın sevgili sözlük halkı, tam dün gece uykuya dalarken aklıma muhteşem bir başlık fikri geldi. bugün öyle bir başlık açacağım ki gütfsözlüğü tamamen değiştirecek ve çağlar boyu süregelen tartışmalar nihayet bir sonuca varacak. takipte kalın ve heyecanınıza yenik düşmeyin .

ilk izlediğiniz anime

kirke
Animeyle ilk tanışmam o zamanlar en sevdiğim müzik grubu olan maNga'nın isminin anlamına bakarken oldu. Kendime güzel bir site buldum, rastgele bir anime açıp onu izledim ki bu Elfen Lied oluyor. O zamanlar 10 11 yaşlarımda olduğum için biraz kafa karıştırıcı gelmişti ama bi 4 5 yıl daha anime izlemeye devam ettim

melek mosso

armut
Sahnede iki şarkı arasında sarf ettiği "Açmak istiyorsanız açınız" minvalinde sözlerinin ardından eteğini sıyırarak benden unf yiyen sanatçı. "Açmak istiyorsanız açın" sözü benim için çok çirkin bir tabir. Bir isanın giyindiği kıyafet bir başkası için açık kalıyor diye "bacağını açmak" olarak nitelendiriliyor ise üstelik de bu düşüncesi 'sözde' cesaretlrendirme ve destek verme için yapıyorsa daha da çirkin bir tabir gibi geliyor. "İstediğinizi giyinin" demek hiç bu kadar kötü anlatılamazdı.

Kendimi feminist olarak tanımlayan ve kadın hakları konusunda her türlü desteği vermek isteyen birisi olarak sahnede kullandığı bu çirkin kelimeler üzerine kendi bacağını açması bana çok çirkin bir gösteri gibi geldi. Bir de bunu kendi hikayesinde paylaşmıştı.

isaac asimov

red
bilimkurgu edebiyatının 3 büyük ustasından biri olan Amerikalı yazar ve biyokimyager. (diğer ikisi arthur c. clarke ve robert a. heinlein) en çok ben, robot kitabı ve yazdığı robot yasalarıyla tanınır. bunların yanında the foundation (vakıf) üçlemesi ve sonsuzluğun sonu romanlarıyla da bilinir. çok üretken biridir, yaşamı boyunca edebiyat dışı kitapları ile birlikte toplamda 500'den fazla esere imza atmıştır.

yazdığı 3 robot yasası bugün hala geçerli olarak kabul görmektedir:
1 - Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2 - Robotlar, Birinci Kanun'la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3 - Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun'la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

eserlerinde bilimkurguyla birlikte sosyoloji, psikoloji ve etik gibi kavramları da çok başarılı şekilde kullanır. nufüs artışı, küresel ısınma ve kuraklık gibi konuları, bundan uzun yıllar önce henüz mevzubahis değilken öngörmüştür. bana göre tüm zamanların en zeki yazarlarından biridir. kitapları muhakkak okunmaya değerdir.

lokma

elegantmoon
bir ara Bahçeli'de mitozla çoğalmıştı bunlar. komünitede gerekli bir nişleri olmadığından ileri geliyor ki, habitatlarını terk etmişler şimdi.

feminizm hakkında

daenerys targaryen
bu kadar devasa bir akım tabiki de dezenformasyona uğrayacak. hatta bu yanlış yöne çekmeler ve anlaşılmalar bile bazı şeylerin doğru olduğunu meyve veren ağacın taşlandığını gösteriyor bence. toplumun yarısını sosyal hayata dahil eden bir akım arkadaşlar. her şeyde olduğu gibi bunu da çarptıranlar var diye hayatı boyunca dört duvar arasına kapatılmış ya da iş dünyasında kendine yer bulamayan insanların sesi olmayacak değiliz herhalde? bunu savunmak için kadın olmaya ya da mağdur olmaya gerek yok. birileri hakkını almak için mücadele ediyor destek olsak kötü mü olur ya da diyelim ki destek vermeyeceğiz bari bunlar kilolu, çirkin oluyor vs gibi söylemlerle gölge etmeyelim. daha iyi şartlardaki insanların ihtiyacı olanlara yardım etmesi, edemiyorsa bile onların yardım çığlığı olması kötü olamaz/olmamalı


içini dök

sokratesla
İnsanlar ne kadar güzel hayatlar yaşadıklarının farkında değiller. Hastanedeki taburcu olan hasta sağlığın, sınavdan çıkmış bir genç zamanın, dava kazanmış bir avukat başarının farkında değil. Her yanında açgözlülük, ekonomik kaygı, can güvenliği, terör gibi sıkıntıların konuşulduğu bu ülkede hayat durmuş gibi. İnsanlar sadece her gün bir yerlerde bulunuyorlar, yiyorlar, içiyorlar ve uyuyorlar ama yaşamıyorlar. Herkes birbirlerinin kötülüğünü düşünürken her zaman kendi çıkarı için çalışıyor. Geleceği düşünen yok, geçmişten ders alan yok. Bundan sonraki yüzyılın ve gelecek nesillerin düzgün olması beklemek gülünç bir düşünceden başka bir şey değil. Hayatta en büyük kötülüklerin kaynağı olan “yaşanmamış hayatlar” herkesin üzerine çökmüş durumda. Bilgilerin bu kadar ulaşılabilir olduğu bu çağda ne bir vizyon mevcut, ne bir hedef veya yaşam amacı. Kolektif bir kimlik karmaşası yaşayan bu insanların arasında mutlu ve bağımsız bir hayat yaşamaya çalışıyoruz, heyhat!

eurovision 2024

gri
irlanda ve hırvatistanın performansına ba-yıl-dım. kıbrısın niye grand finale geçtiğini anlayamadım

Bu arada 12 sene sonra türkiye yarışarak olmasa da yeniden eurovisionda sahne alacak 🥳 sertab erenerden yarın "everyway that i can" dinleyeceğimiz için çok heyecanlıyım 🌝

eski fotoğraflara bakmak

siriusyildizi
Sırf bu yüzden gittiğim, gördüğüm yerleri, sevdiklerimle mutlu olduğum anları hemen fotoğraflıyorum sonra bilgisayara atıyorum hatrıma geldikçe bakıyor mutlu oluyorum. Birde o zaman kıymetini çok bilemiyorsun eski olduğunda 'güzel zamanlarmış he' diyorsun. Yani eski fotoğraflara bakmak bana çok iyi geliyor ama arada hüzünlendiğim de olmuyor değil :')

house m.d.

fihtheinfpt
hayal meyal hatırlayacağım kadar küçükken bir gün "ben çok sıkıldım yea" dediğimde amcamın önüme koyduğu dizi. ulan bir de altyazılı izlemişim o yaşta nasıl anladım acaba :D en kısa zamanda tekrar izlenecek.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol