ben küçük bir bahçesi tarlası olan bir evim olsun istiyorum kendime ve misafirlerime yetecek kadar ürünüm olsun yeter. denize yakın ama sessiz bir yer olsun. eşimle tatlı tatlı yaşadığımız. sonsuz müzik ve edebiyat yapacağımız zamanlarımızın olduğu bir evimiz. 2 kedimiz belki de bir köpeğimiz olsun. huzur sadece bir kelime gibi değil de bizzat yaşadığımız şey olsun isterdim. ilk yapacağım şey bunları gerçekleştirmek olurdu. sonrasında tabi vaktim bol istediğim her şeyi yapar, bir sürü yemekler denerdim.
Ankara'da olamadığım süreçte en çok özlediğim, sanırım her komite sonrası mutlaka uğradığım, kanaviçenin müthiş tatlılarından yediğim yerdir kendisi. Tabii o zamanlar oturmak için yer bulamayıp, yer açılmasını beklerken hamamönünü tavaf ettiğimiz zamanlardı :(
Scaphoideum=samsun
Lunatum=limanında
Triquetrum=top
Pisiforme=patladı
Trapezium=trabzon
Trapezoideum=treninde
Capitatum=cin
Hamatum=hopladı
el bilek kemiklerini bize böyle öğreten tüm anatomi hocalarını burdan sf'le kınıyorum:/
Lunatum=limanında
Triquetrum=top
Pisiforme=patladı
Trapezium=trabzon
Trapezoideum=treninde
Capitatum=cin
Hamatum=hopladı
el bilek kemiklerini bize böyle öğreten tüm anatomi hocalarını burdan sf'le kınıyorum:/
Yüreğime hançer de soktu gül sandım yar yar
Gül sandım yar yar
Gül sandım...
Gül sandım yar yar
Gül sandım...
2-8 Aralık tarihleri arasında Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde 14 ülkeden 9 filmin gösterileceği festival. Benim gibi Ankara'da olduğu için Filmekimi'ni kaçırıp üzülenlerdenseniz güzel bir alternatif gibi duruyor.
fark ettim de her zaman o kadar da nedensiz değil aslında. genelde altta yatan bir neden oluyor ama bu nedenin ne olduğunu anlayabilmek için içimize dönüp bakmamız, derinleri biraz kurcalamamız gerekiyor. bazen içimizde bizi rahatsız eden birtakım sıkıntılarımız oluyor ve bu sıkıntıların üstü bir şekilde başka şeylerle örtülüyor. kimi zaman kendi isteğimizle örtüyoruz üstlerini, mesela onu düşünmemek için başka işlerle uğraşıyoruz. kimi zaman yoğunluktan fırsatımız olmuyor düşünmek için. kimi zaman da üstünü örtemiyoruz ve o problem hiç yokmuş gibi davranıp yok sayıyoruz. sonuç olarak bir şekilde hayatımıza devam ederken bu altta yatan neden içten içe bizi dürtüklemeye başlıyor. üstündeki örtünün altından bir şekilde kendini gösteriyor. işte o zaman bu burukluk hissini yaşıyoruz. bir durgunluk çöküyor insanın üstüne, boğazınızda bir düğüm varmış gibi hissediyorsunuz. göğsünüzde bir ağrı oluyor.
bu histen kurtulmanın yolu altta yatan nedeni bulmaktan geçiyor. tabi bu her zaman o kadar kolay olmuyor çünkü bazen problem çok derinlerde yatan bir şey olabiliyor. bir şekilde altta yatan nedeni bulursanız ondan kurtulmak için bir şeyler yapabilirsiniz. ne yazık ki bazen kurtulmanın mümkün olmadığı şeyler çıkıyor alttan. o zaman da sanırım bununla yüzleşip bir şekilde kabullenmek gerekiyor.
bu histen kurtulmanın yolu altta yatan nedeni bulmaktan geçiyor. tabi bu her zaman o kadar kolay olmuyor çünkü bazen problem çok derinlerde yatan bir şey olabiliyor. bir şekilde altta yatan nedeni bulursanız ondan kurtulmak için bir şeyler yapabilirsiniz. ne yazık ki bazen kurtulmanın mümkün olmadığı şeyler çıkıyor alttan. o zaman da sanırım bununla yüzleşip bir şekilde kabullenmek gerekiyor.
Herhangi bir şey… Açlığın gözü kör olsun :)
Kısır denince aklıma tek bir sey geliyor
✨Hamide✨
✨Hamide✨
Geldiğim yerde kent tiyatrosu çok gelişmişti ve ülke çapında yeniliklere adım atan tiyatrolar vardı. Gerçekten mükemmeldiler. Ayrıca tüm tiyatrocularla instagramdan takiplesiyoruz ve resmen arkadaşımız veya bir yakinimiz gibi onların hayatları hakkında arkadaşlarla konuşuyorduk. Gerçekten çok kaliteliydi ve eşsizdi ayrıca öğrencilere askıda bilet vardı:(
ve biletlere çoğu zaman ulasabiliyordun. Ankara'da belki pandemiden ben denk gelemedim hem böylesine ilginç ve güzel bir oyuna hem de ucuz bir oyuna :( ayrıca biletler de hızlıca bitiyor :(
ve biletlere çoğu zaman ulasabiliyordun. Ankara'da belki pandemiden ben denk gelemedim hem böylesine ilginç ve güzel bir oyuna hem de ucuz bir oyuna :( ayrıca biletler de hızlıca bitiyor :(
Her an böğrünüze bıçak darbesi yiyebileceğiniz yer.
Sevmek ve sevilmek dengesi
Dizide kız ilk adetini oluyor. İzleyen arkadaşım anne adet oldu diyince kendi annesi anladım başta. Kadın 50 küsür yaşında olduğu için khd randevusu alsın falan dedim belki ciddi bir şey vardır diye dndksks. Aradan bir süre geçtikten sonra ben de diziye başladım ve o olay gerçekleşince ben de ona söyledim. O da benim annemin adet olduğunu sanmıştı. Böyle de saçma bir anı. Okuyan herkesten özür dilerim kıymetli vakitleri boşa gittiği için
herkes güzel şeyler yazmış. çoğuna bir noktaya kadar katılmakla birlikte cem yılmaz'ın da dediği gibi, "güzellik-yakışıklılık bu kadar göreceli bi şey değil ki, elini vicdanına koy. jude law var, bi de ben varım: hangisi?"
"...bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü tanrı gözyaşlarını sayar! kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı, öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı. ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye kolun biraz altından korunsun diye; kalp hizasından sevilsin diye..."
Ağlatmayı alışkanlık haline getirmeyin her bir damla bir kırgınlık, olmaz ama belki dönülmez yolların çakıl taşı olur. Kalbi güzel olanı, sanki bir sevap işlemişsin de imtiyaz olarak sana tanınmış olan meleği üzmeyin. Çünkü melek kötülük bilmez kırılır kanatları, bilmeden de yaptığın bir kötülükle. Sen kırsan da döner o yumuşak huylu davranır sana ki bi dahakine insan gibi davran az biraz törpüle kendini.
Kırgın kadın belki affeder, yine yinelenir belki sevgiler. Binbir özenle söylenir güzel cümleler ve yine bakar birbirine aşkla dolu o gözler..
Ama onulmaz açılan hiçbir yara, unuttum dese de kadın boş yere gönlünü ferah tutma. Ona yapılmış her kötülük, kalbine açtığın her yara aradaki bağı usul usul koparır. Belki bir gün o son şans da kalmaz elinde. kanatlarını kırmadan uçup gider de melek, o pişmanlık oturur zihnine.
Kafan bi dünya olur düşünceler bir deniz, dalga dalga vurur vurur pişmanlık da alır götürür seni kendinden. O sele kapılmamak o ipe koparmamak, o kanadı kırmamak asıl mesele kırdıktan sonra pişman olmak değil.
Asıl sevgi bilmeden de olsa incitmemek meleği..
çünkü tanrı gözyaşlarını sayar!
Ağlatmayı alışkanlık haline getirmeyin her bir damla bir kırgınlık, olmaz ama belki dönülmez yolların çakıl taşı olur. Kalbi güzel olanı, sanki bir sevap işlemişsin de imtiyaz olarak sana tanınmış olan meleği üzmeyin. Çünkü melek kötülük bilmez kırılır kanatları, bilmeden de yaptığın bir kötülükle. Sen kırsan da döner o yumuşak huylu davranır sana ki bi dahakine insan gibi davran az biraz törpüle kendini.
Kırgın kadın belki affeder, yine yinelenir belki sevgiler. Binbir özenle söylenir güzel cümleler ve yine bakar birbirine aşkla dolu o gözler..
Ama onulmaz açılan hiçbir yara, unuttum dese de kadın boş yere gönlünü ferah tutma. Ona yapılmış her kötülük, kalbine açtığın her yara aradaki bağı usul usul koparır. Belki bir gün o son şans da kalmaz elinde. kanatlarını kırmadan uçup gider de melek, o pişmanlık oturur zihnine.
Kafan bi dünya olur düşünceler bir deniz, dalga dalga vurur vurur pişmanlık da alır götürür seni kendinden. O sele kapılmamak o ipe koparmamak, o kanadı kırmamak asıl mesele kırdıktan sonra pişman olmak değil.
Asıl sevgi bilmeden de olsa incitmemek meleği..
çünkü tanrı gözyaşlarını sayar!
Genç osman şeyhülislâm in kızı olan eşini oldukça sevmekte ve düşüncelerini dertlerini onunla paylaşmaktaydı. Bilirsiniz genç osman çok genç yaşta tahta çıkmış, ve genç yaşına rağmen reformlar yapmış ve yapmayı hedefleyen bir padişahtır. Yeniçeri ocağı o zaman eski düzeninde ve gorev bilincinde olmadığından kaldırmayı planlar ve bu planını sadece çok sevdiği eşine söyler. Malesef ki eşi de bunu babası şeyhülislâm a söyler ve bu planı yeniçeri ocağında ve sarayda yayılır. Zaten reformlarindan rahatsiz olan insanlar, kendisini bir şekilde tahttan indirip, çok kötü bir şekilde aşağılanarak halkın önünden geçirilerek Yedikule'ye getirir ve burada boğdurulmak suretiyle öldürülür. Öldürüldüğünde 18 yaşındaydı. Kendisi benim en sevdiğim padişah olup, Osmanlı'nın ilk reformcu padişahı sayılmaktadır.
Söz konusu kişi yüksek bir ihtimalle, uzun ilişkisi bittikten sonra iki ay içinde nişanlanıp evlenecektir.
Psikiyatri asistanlığına 1-2 yıl kalması haricinde bir hayalim yok açıkçası intornlukle ilgili
Markete gidiyorum, bu da demek oluyor ki döndüğümde yüz liram buharlaşmış olacak.
sadece anılar.
Çok sevdiğim herhangi bir besin.
sözlü sınav deneyimimin çok çok az olmasına rağmen "sözlü sınav" diye cevaplandırabileceğim başlık. cevabını bilmediğin bir soru soruluyor ve karşındaki hoca bir şeyler söylemeni bekliyor. "bilmiyorum hocam, bunu geçsek olmaz mı?" diyemiyorsun. yazılı sınavdaki gibi boş bırakıp veya herhangi bir şıkkı işaretleyip geçemiyorsun. ya da mesela yazılı sınavı iyi yapamadığında sadece düşük not alıyorsun ama sözlüde azar işitme riskin de var.
bir sürü şey çalışmışsın mesela ama hoca gidiyor, senin iyi çalışmadığın yerden soruyor. "hocam ben şunlara iyi çalışmıştım, ordan sorsanız.." diyesin gelse de diyemiyorsun. yazılı sınavda neredeyse her konudan soru geliyor soru sayısı fazla olduğu için ama sözlüde sadece iki üç soru soruluyor. şansına ne çıkarsa artık. yani bilmediklerini bildiklerinle telafi etme şansın çok düşük.
cevabını bildiğin bir şey soruluyor, sen cevap verdikçe hoca daha da detaya inip başka şeyler soruyor. doğru mu cevaplıyorsun, yanlış mı cevaplıyorsun ondan bile emin olamıyorsun çünkü hoca ona da bir tepki vermeyebiliyor. zaten streslisin, hocaların karşısında iyice geriliyorsun, koşarak uzaklaşasın geliyor ama yapacak bir şeyin yok. kısacası elinden hiçbir şey gelmiyor. söz konusu çaresizlikse daha ne olsun...
bir sürü şey çalışmışsın mesela ama hoca gidiyor, senin iyi çalışmadığın yerden soruyor. "hocam ben şunlara iyi çalışmıştım, ordan sorsanız.." diyesin gelse de diyemiyorsun. yazılı sınavda neredeyse her konudan soru geliyor soru sayısı fazla olduğu için ama sözlüde sadece iki üç soru soruluyor. şansına ne çıkarsa artık. yani bilmediklerini bildiklerinle telafi etme şansın çok düşük.
cevabını bildiğin bir şey soruluyor, sen cevap verdikçe hoca daha da detaya inip başka şeyler soruyor. doğru mu cevaplıyorsun, yanlış mı cevaplıyorsun ondan bile emin olamıyorsun çünkü hoca ona da bir tepki vermeyebiliyor. zaten streslisin, hocaların karşısında iyice geriliyorsun, koşarak uzaklaşasın geliyor ama yapacak bir şeyin yok. kısacası elinden hiçbir şey gelmiyor. söz konusu çaresizlikse daha ne olsun...
bal olsa unut.
Eksik bir şey mi var? hayatımda
Gözlerim neden sık sık dalıyor?
Eksik bir şey mi var? Hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor
Gözlerim neden sık sık dalıyor?
Eksik bir şey mi var? Hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor
Sözlükte bir haterımın olması bence gerçekten çok anlamsız. Bütün her şeyi aynı anda eksileyince beni üzmüş olmuyorsunuz neyse haters gonna hate. Devamke
Yeni intörn maaşının duyurulması ile yine ve yeniden bir grup çalışanın "son sınıf" adı altında hak talep etmelerine sebep veren maaştır.
Be güzel kardeşim derdin ne de her türlü hak arayışını hekim ve hekim öğrencileri üzerinden yapıyorsunuz. Beraber çalışabiliriz, denk değiliz ancak insan olarak birbirimize saygımızı da korumalıyız. Denk değiliz demek ego değildir. Dünyanın düzeninde bir ast-üst ilişkisi her daim olacaktır. Ve bu ücret olarak da kendini gösterecektir. Burada karşılıklı saygı iş barışına yardımcıdır. Bu kesinlikle ego değildir.
Sendikal mücadelelerin başlangıcı olan Aralık ayından beri tüm hekim sendikalarının sürekli talep listelerinde olan intörn hekime asgari maaş sonunda cevap buldu olay budur. Sadece düzenleme de kendi görüşüm olarak eksik önemli bir yer kalmış. Veteriner Hekimler. Bilmeyenler için son seneleri intörn senesidir. Ayrıca yine diş hekimi, tıp hekimi ve veteriner hekimlerde yüksek lisans seviyesinde bir diplomaya sahiplerdir. Konu hakkında bildiklerim bu şekilde eksik ya da hatalı yerim varsa tabiki ekleyin öğrenelim hep beraber.
Be güzel kardeşim derdin ne de her türlü hak arayışını hekim ve hekim öğrencileri üzerinden yapıyorsunuz. Beraber çalışabiliriz, denk değiliz ancak insan olarak birbirimize saygımızı da korumalıyız. Denk değiliz demek ego değildir. Dünyanın düzeninde bir ast-üst ilişkisi her daim olacaktır. Ve bu ücret olarak da kendini gösterecektir. Burada karşılıklı saygı iş barışına yardımcıdır. Bu kesinlikle ego değildir.
Sendikal mücadelelerin başlangıcı olan Aralık ayından beri tüm hekim sendikalarının sürekli talep listelerinde olan intörn hekime asgari maaş sonunda cevap buldu olay budur. Sadece düzenleme de kendi görüşüm olarak eksik önemli bir yer kalmış. Veteriner Hekimler. Bilmeyenler için son seneleri intörn senesidir. Ayrıca yine diş hekimi, tıp hekimi ve veteriner hekimlerde yüksek lisans seviyesinde bir diplomaya sahiplerdir. Konu hakkında bildiklerim bu şekilde eksik ya da hatalı yerim varsa tabiki ekleyin öğrenelim hep beraber.
Her şey seninle ilgili değil, olamaz.
Hayvanları üzmeyin dostlar. Sevilmek istiyorlar, uyuyorlar, yemek yiyorlar, sevilmek istiyorlar. Başka bir dertleri yok. Üzmeyin:(
İnsan bataryasının dolum zamanını içeren düzendir. Dalga dalga dalgalanan beyin dalgalarıyla yorgunluğu alır.
Bir restoran turistler için lahmacuna "Turkish Pizza" dediği günden beri pizzayla kavgalıyım.
Bence pizza "italyan lahmacunu"dur, nokta
Bence pizza "italyan lahmacunu"dur, nokta
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
