Tabii ki tam zamanlı yazlıkçılık. Mangal ekibi kurmacalı.
Balkon + arkadaşlarla boş muhabbet
(özellikle yaz akşamları)
(özellikle yaz akşamları)
hepimizi ''güçlüyüz dimi kızlar'' diye gazlayıp sonra bir ege kasabasına taşınan sanatçımız.
Beni çok az tanıyan herkes zaten entrylerimi görünce direkt biliyor o yüzden bir problem olmaktan çıktı:)
okulun en nefret edilen dersi listesinde en başlardadır. hele ki malum hocamız giriyorsa baraj yemek kaçınılmazdır :(
Kağıdı kalitesiz, canlı fotoğrafları soluk çıkaran, mat kağıdı(!) parmak izi tutan berbat bir fotoğraf baskı sitesi.
Başlığı görür görmez aklına bu sahne gelmeyen bizden değildir!
Tamam kanka,sen gitme.
Olur kanka,sen ders çalış.
Tmm canım,sıkıntı değil.
Hmmm,anladım,tabi yetişmiyorsa otur çalış.
:)
Anla kanka,kıçının üstüne oturdukça oturacaksın.
Hayallerinin hiçbirini yapamadığın gibi gün geçtikçe köreleceksin.sadece mutsuz olsan amenna,huzurun da kaçacak.
Dünyaya bombok bir pencereden bakacaksın.
Tmm knk,önemli olan sözlü tabi. :)
Tanım:seçimdir.
Olur kanka,sen ders çalış.
Tmm canım,sıkıntı değil.
Hmmm,anladım,tabi yetişmiyorsa otur çalış.
:)
Anla kanka,kıçının üstüne oturdukça oturacaksın.
Hayallerinin hiçbirini yapamadığın gibi gün geçtikçe köreleceksin.sadece mutsuz olsan amenna,huzurun da kaçacak.
Dünyaya bombok bir pencereden bakacaksın.
Tmm knk,önemli olan sözlü tabi. :)
Tanım:seçimdir.
Kapatıp açın, düzelir.
(Beyninizi, telefonu, kapıyı…herhangi bir şeyi)
(Beyninizi, telefonu, kapıyı…herhangi bir şeyi)
Bazen insanın canını yaksa da hatıraların bir eşyada kendilerine beden bulmasıdır. Zaman zaman o eşya, sahibiyle geçen güzel günleri hatırlamak için bir vesiledir. Benim için anneannemin tesbihi... İlk defa birini kaybetmenin acısı, birini bir daha asla göremeyecek veya duyamayacak olmanın verdiği korku, özlemekten korkmak, cennete inanmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duymak... Ve bunlarla birlikte o yanımda olsa "ne yapmamı isterdi, nasıl davranmamı öğütlerdi" hatırlatan bir mahfaza.
şimdiden vaziyet alalım, geçen sefer başlığı açıp yakınan ilk ben olmuştum bu sefer başlığı açıp kaçıyorum siz doldurun. ben yarın akşam 20.00 sularında assolist edasıyla çıkıp son sözü söyleyeceğim. (tabi bunun için hayatta olmam gerekiyor. inş kalpten gitmem:d)
edit: kalpten gitmek anladınız mı inceyi ? ahahaha gece gece son sırıtışlarım az sonra ağlamaya başlarım
edit: kalpten gitmek anladınız mı inceyi ? ahahaha gece gece son sırıtışlarım az sonra ağlamaya başlarım
seven insan sevdiğine gül versin, gülü yoksa da gülüversin :)
dünya dans günüymüş.gün bitmeden kutlu olsun!
müziğin paralı olmasına şaşırılmasına şaşırdığım başlıktır. müzik sektöründe çalışan insanlar ne ile geçinecekler? eğer müzik icra eden insanlar müziği normal mesleklerinin yanında sadece hobi olarak icra edip herkesle ücretsiz paylaşsalardı müzik ücretsiz olabilirdi ancak yaklaşık 100 yıldır çıkan birçok müziği dinleyemezdik. tüm hayatını müziğe vermiş olanlar, bu sayede o mükemmel parçaları çıkartabiliyorlar.
tüm zamanların en iyi gitaristi jimi hendrix bir röportajında, tam sözlerini hatırlamasam da aşağı yukarı şöyle demiş: ''ben hayatımda gitarımla geçirdiğim kadar hiçbir şeyle vakit geçirmedim.'' şimdi bu adam 8-5 çalışan bir muhasebeci olsaydı ve sadece boş zamanlarında müzik yapıp ücretsiz olarak paylaşsaydı biz are you experienced albümünü dinleyebilir miydik sizce?
tüm zamanların en iyi gitaristi jimi hendrix bir röportajında, tam sözlerini hatırlamasam da aşağı yukarı şöyle demiş: ''ben hayatımda gitarımla geçirdiğim kadar hiçbir şeyle vakit geçirmedim.'' şimdi bu adam 8-5 çalışan bir muhasebeci olsaydı ve sadece boş zamanlarında müzik yapıp ücretsiz olarak paylaşsaydı biz are you experienced albümünü dinleyebilir miydik sizce?
Görmedim.
kim benim hakkımda ne diliyorsa allah ona iki üç katını versin. iyi dileyenlere iyi, kötü dileyenlere kötü.
Çoğu zaman sonuna şarkı eklemek için not yazdığım not grubu.
Güzeldi, son notu yazarken gözler hafif nemlendi, sonuna “one last goodbye” eklendi.
Güzeldi, son notu yazarken gözler hafif nemlendi, sonuna “one last goodbye” eklendi.
(bkz: bugün sizi üzen şey)
Bugün dışarı çıkarken çantama bir sürü tus kitabı ve hikaye kitabı doldurdum. Çanta da geniş dibi pek görünmüyor. Birkaç saat sonra çantayı bir açtım ki çantanın her yeri ıslanmış. Ama su desek değil, yapış yapış... Çöpe atılması gereken yarım paket litrelik sütü dalgınlıkla çantamın dibine atmışım. Her şeyim süt olmuş biraz biraz...
Güncelleme gelmiş sanırım. Birkaç kez çaldırmak için bastığımız buton(nasıl türkçeleştireceğimi bilemedim :)) şekil olarak bir değişmiş geldi gözüme
Bir gün herkes gider. Kalana zor değil de “gitmem” diyene zordur.
aşkı memnu bülent. hayır, batuhan değil. Bülent.
Salak mısın cemile
Ege kıyılarında, deniz kenarına kurmuşuz kampı birkaç arkadaşla deniz sesi eşliğinde muhabbet ediyoruz, hava ılık ılık esiyor, denizin kokusu geliyor misss gibi..
Yazarlarımızın şu ana kadar gördüğü en “oha ya, bu neydi?” Dediği rüyaları içeren başlık.
Benimkini anlatıyorum. (ileleualatyr ile o da güzel hikaye saati)
Biz pikniğe gitmişiz ve pikniğe davetsiz bir misafir geliyor. Bu kişiyi tanımıyoruz ve yarı keçi yarı insan formunda. Keçi kafalı insan vücutlu bir yaratık yani. Geliyor ve bizim eve falan da yerleşiyor. Kovuyoruz gitmiyor falan, en son duşa giriyor. Duştan çıkınca bu kişinin kavak yelleri'ndeki “su” olduğunu fark ediyoruz. Olay tatlıya bağlanıyor ve ben uyanıyorum.
Benimkini anlatıyorum. (ileleualatyr ile o da güzel hikaye saati)
Biz pikniğe gitmişiz ve pikniğe davetsiz bir misafir geliyor. Bu kişiyi tanımıyoruz ve yarı keçi yarı insan formunda. Keçi kafalı insan vücutlu bir yaratık yani. Geliyor ve bizim eve falan da yerleşiyor. Kovuyoruz gitmiyor falan, en son duşa giriyor. Duştan çıkınca bu kişinin kavak yelleri'ndeki “su” olduğunu fark ediyoruz. Olay tatlıya bağlanıyor ve ben uyanıyorum.
tusunamadık albayım.
tek sayıda zeytin yemek :( çift sayıda yersem eksik kalmış gibi hissediyorum ya da fazla yemişim gibi kdsjfla
boyundan büyük işlerdir. 1 yılınkini koyarsın önüne boyunu aşar kardeşim
Bu dediklerimi anlamanız için size gazi tıp dönem 4 programından biraz bahsedeceğim.
Gazi tıp dönem 4 programı 12 Ekim'de başladı.
12 Ekim itibariyle
2 hafta radyoloji kardiyoloji göğüs hastalıkları
2 hafta genel cerrahi
2 hafta kadın doğum
3 hafta kadar pediatri
3 hafta kadar dahiliye aldık.
Normalde genel cerrahi yaklaşık 1.5 Ay ve pediatri yaklaşık 2 Ay sürüyor. Yani biz almamız gereken şeyleri normal süresinin 1/3'ü kadar sürede aldık. Sonrasında 2 hafta kadar tatilin ardından her staj için 3-5 gün online ders aldık. Online dersler boyunca sürekli hiçbir şey bilmediğimiz vurgulandı. Hocalar bunun farkındalardı. Dolayısıyla tek bir derse bir süre çalışmak yerine yine 3 gün bir derse 3 gün başka bir derse çalışmayı deneyerek yarım bir düzenle online eğitimi tamamladık.
Ardından okula geldik ve yukarıda belirttiğim süreçlerden birkaç gün daha kısılmış olmak üzere aynı programı tekrar ettik. Üstelik sabahları ders işleyip aynı gün saat 16.00'dan sonra (şanslıysak yarım gün) dersten sonra bize kalan sürede stajlar yetişsin diye sadece ders çalıştık. 2 büyük staj olan dahiliye ve pediatride sadece 1-2 rotasyonluk staj gördük. Bir gün 10 saat çalışıp ertesi gün istediğimiz gibi gezme lüksümüz yoktu çünkü zaten günümüzün önemli bir kısmı okulda harcanıyordu ve maalesef ki çalışma sürelerimiz her koşulda yeterli uzunlukta değildi.
12 Ekim'den beri tatil yapacağım günü bekliyorum. Çok yorgunum. Çalışmak için gidecek bir yer aramaktan da bıktım, diğer fakültelerde arkadaşlarıma sağlanan kolaylıklıkları görmekten de bıktım. Maalesef benim okulum hala bitmedi. Aylardır gazi tıp dışından biriyle doğru düzgün bir iletişim kurmadım. Ailemi özledim. Ailemin yanında olmam gerekecek durumlar oldu. Bir senedir sayısız önemli günü ve ilki kaçırdım. Deniz tatiline, kültür seyahatine gitme lüksüm de yok. Arkadaşlarmı ve ailemi görsem yeter ama onlara gidecek zamanım da kalmadı, çalışmaya devam etmek zorundayım. Hayata dair beklentilerim yok denecek kadar azaldı. Neden çalışmak zorunda olduğumu bilemiyorum. Stres kaynaklı göğüs ağrıları ve psikolojik tipte nefes alma problemleri yaşamaya başladım. Mutsuzum. En son gerçekten hiç stres ve kaygı hissetmediğim ama mutlu olduğum zamanın 2020 senesi içerisinde yaşandığına inanıyorum.
Gazi tıp dönem 4 programı 12 Ekim'de başladı.
12 Ekim itibariyle
2 hafta radyoloji kardiyoloji göğüs hastalıkları
2 hafta genel cerrahi
2 hafta kadın doğum
3 hafta kadar pediatri
3 hafta kadar dahiliye aldık.
Normalde genel cerrahi yaklaşık 1.5 Ay ve pediatri yaklaşık 2 Ay sürüyor. Yani biz almamız gereken şeyleri normal süresinin 1/3'ü kadar sürede aldık. Sonrasında 2 hafta kadar tatilin ardından her staj için 3-5 gün online ders aldık. Online dersler boyunca sürekli hiçbir şey bilmediğimiz vurgulandı. Hocalar bunun farkındalardı. Dolayısıyla tek bir derse bir süre çalışmak yerine yine 3 gün bir derse 3 gün başka bir derse çalışmayı deneyerek yarım bir düzenle online eğitimi tamamladık.
Ardından okula geldik ve yukarıda belirttiğim süreçlerden birkaç gün daha kısılmış olmak üzere aynı programı tekrar ettik. Üstelik sabahları ders işleyip aynı gün saat 16.00'dan sonra (şanslıysak yarım gün) dersten sonra bize kalan sürede stajlar yetişsin diye sadece ders çalıştık. 2 büyük staj olan dahiliye ve pediatride sadece 1-2 rotasyonluk staj gördük. Bir gün 10 saat çalışıp ertesi gün istediğimiz gibi gezme lüksümüz yoktu çünkü zaten günümüzün önemli bir kısmı okulda harcanıyordu ve maalesef ki çalışma sürelerimiz her koşulda yeterli uzunlukta değildi.
12 Ekim'den beri tatil yapacağım günü bekliyorum. Çok yorgunum. Çalışmak için gidecek bir yer aramaktan da bıktım, diğer fakültelerde arkadaşlarıma sağlanan kolaylıklıkları görmekten de bıktım. Maalesef benim okulum hala bitmedi. Aylardır gazi tıp dışından biriyle doğru düzgün bir iletişim kurmadım. Ailemi özledim. Ailemin yanında olmam gerekecek durumlar oldu. Bir senedir sayısız önemli günü ve ilki kaçırdım. Deniz tatiline, kültür seyahatine gitme lüksüm de yok. Arkadaşlarmı ve ailemi görsem yeter ama onlara gidecek zamanım da kalmadı, çalışmaya devam etmek zorundayım. Hayata dair beklentilerim yok denecek kadar azaldı. Neden çalışmak zorunda olduğumu bilemiyorum. Stres kaynaklı göğüs ağrıları ve psikolojik tipte nefes alma problemleri yaşamaya başladım. Mutsuzum. En son gerçekten hiç stres ve kaygı hissetmediğim ama mutlu olduğum zamanın 2020 senesi içerisinde yaşandığına inanıyorum.
canım sıkıldıça açıp izlerim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?