Bir suçlunun yanından belki de öylesine yürüyerek geçtik ve hiçbir zaman haberimiz olmadı. Her gün tanımadığımız insanlara güvenerek sokaklarda yürümeye devam ediyoruz.
Her alanda Batının buluşlarını kullanıp, herhangi kötü bir şeyde Batıyı suçlamak kötülemek ona güvenmediğini söylemek (Bkz: Aşı)
Leylak kokusu 💜 doğup büyüdüğüm evde, apartmanın bahçesinde koca koca leylak ağaçları vardı. oyun oynarken kokusu burnumuza gelir, birkaç dal koparıp eve götürür bardağa koyardık. Leylakları, güzel kokularını, moru ve çocukluğumu seviyorum.
Her seferinde kitaba başlarken kullanacağım deyip kullanmadığım site. Unutuyorum kullanmayı hep ama bu sefer kullanacağım.
Nadiren denk gelir. Birkaç dakika duraksatır. Gülümsetir. Belki biraz kızarmana sebep olur ve teşekkür edersin.
Kendinizi sevin
1907'de doğmuş, dünyamızı eserleriyle güzelleştirmiş yazar, şair, öğretmen.
Kısa sayılabilecek yaşamında edebiyatımıza üç güzel romanı, birçok güzel şiiri ve hikayeyi bırakmıştır. 41 yaşındayken hayatını kaybetmeseydi kim bilir bize daha kaç tane güzel eser bırakacaktı?
entry'i, kendisinin en sevdiğim romanı olan kuyucaklı yusuf ile kapatayım.
"zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası; o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir."
Kısa sayılabilecek yaşamında edebiyatımıza üç güzel romanı, birçok güzel şiiri ve hikayeyi bırakmıştır. 41 yaşındayken hayatını kaybetmeseydi kim bilir bize daha kaç tane güzel eser bırakacaktı?
entry'i, kendisinin en sevdiğim romanı olan kuyucaklı yusuf ile kapatayım.
"zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası; o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir."
Benim için cevabı Şu sıralar bruno pelletier olan anket. Özellikle Notre dame de paris müzikalinin ilk şarkısında sesi öyle bir noktaya varmıştır ki, daha sonra le temps des cathédrales parçasını kendisi dahi o kadar güzel söyleyememiştir.
pişman olmaktan korkmaktır.lakin bazen risk almak gerekir hayatta.kim bilir belki almaktan korkulan o riskler bir gün hayatımızın iyi kileri olur..
Babamın beynini bozdun
Tüm yazarlarımızın ve arkadaşlarımızın Ramazan bayramı mübarek olsun, nice birlikte bayramlara 🍬🍬
Sekizinci sınıfta eve gelip sınava çalışmak yerine bunu izlerdim ahsja ve aşırı eğlenceliydi cidden bambaşka bir evren asla gerçeklikle bağdaşmayan saçmasapan tripler bir de herkes birbirinin üzerine yürüyor falan ahajajaja
ayağını sürekli sallayan arkadaşımın bacağına dokunup onu durdurmak, pinterestten dekor-sanat fikirlerine bakınmak, ajandada yapılacaklara yazdığım şeyi yapınca tik atmak...
arabadasınız, gece geç bir vakit. hava karanlık; yol ışık etkisiyle sarı, geri kalan yerler siyah görünüyor. belki bir düğünden çıkmışsınız da haydi bir çorba içelim denmiş, çorbacıya gidiyorsunuz. arka planda insanlar gülüp konuşuyor. siz başınızı koltuğun omuz kısmına yaslamış dışarıyı seyrediyorsunuz. belki kulaklıkta, belki radyoda bu çalıyor. tam o ortamın şarkısı. (bkz: lovehappy)
not: aslında bu da öyle. https://youtu.be/iRYvuS9OxdA
not: aslında bu da öyle. https://youtu.be/iRYvuS9OxdA
seni bana hatırlatan her şey,
mutluluğum, özlemim, heyecanım…
mutluluğum, özlemim, heyecanım…
Online üyelerimiz birer tanecik entry girse.
hiçbir şeyin gerçek gelmemesi durumu, bana kalırsa tek bir hipotezle açıklanır ki o da içinde bulunulan zamanda yaşamamaktır. geçmişte ya da gelecekteki bir ana kilitlenmişseniz eğer bu sizi psikoza sürükler. geçmişte yaşarsınız zira halledilemeyen enfusi (içedönük) bir probleminiz vardır. bu bir başkasıyla değil, sizin kendi kendinize halledebileceğiniz bir problemdir ve aşmanız elzemdir. bu konuda pişmanlık ve yeniden doğuş üzerine adlı kitabı (https://1000kitap.com/kitap/pismanlik-ve-yeniden-dogus--238887) tavsiye ederim. gelecekte yaşarsınız çünkü şu an ve geçmişte yapmış olduğunuz her şey amaç olmaktan çıkıp araçlaşmıştır. yaparsınız ama hep bir noktaya ulaşabilmek için. mezun olayım, mesleğim olsun, yurtdışına çıkayım veyahut da ay sonunu getireyim, kredi borçlarımı ödeyeyim, evleneyim ve daha binbir türlüsü. okuduğumuz okul başta yaptığımız her şey amaç olmaktan çıkıp gelecekteki huzurlu ve tatmin olmuş halimize, “bir şeylerin gerçek olduğu gelecekteki halimize” ulaşmak için amaç olmuştur. geçmişte yaşamaktan bana kalırsa daha tehlikeli çünkü hem gerçek bir amacınız kalmamıştır hem de devam etmek için itkiniz. geçmiş ve gelecek mevcut değildir, farazidir. gerçek olan tek an şimdidir. şimdide yaşamak gerek. son olarak steve jobs'ın bir sözü ile entry'ye son vereyim:
“dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa!”
“dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa!”
Stalk severler için bir tavsiye geliyor
İnsanları mesajlardan tanımanın en kolay yolu yazım hatalarına bakmaktır.
İnsanları mesajlardan tanımanın en kolay yolu yazım hatalarına bakmaktır.
29 ekimde imzaya geliyooo T-T
aylarca bu ses çıkmaz arkadaşımın annesi bana özel ders vereceği zaman sanki senfoni orkestrası yemişim de öyle bir ses çıkıyor. gerçekten kötü ve utanç verici bir durum
(yazar: ileleualatyr) gideli 3 gün oldu ve o olmadan sözlük benim için anlamını kaybetmeye başladı. öyle çok mesajlaştığım bir yazarımız da değildi ama entryleri güzeldi. :(
Not: başından beri burayı takip etmeyenler için sözlüğü bir zamanlar tek başına ayakta tuttuğunu da ekleyeyim. bir ara entry girme makinesine dönüşmüştü :D
Not: başından beri burayı takip etmeyenler için sözlüğü bir zamanlar tek başına ayakta tuttuğunu da ekleyeyim. bir ara entry girme makinesine dönüşmüştü :D
Eski mesajlar. Hiçkimseyle olan mesajlarımı silmem. Aniden hayatımdan çıkıp giden ama aslında benim kalmasını istediğim kişilerin içimde bıraktıkları o buruk hissi yenmek istediğim anlarda mesajlarımızı, konuşmalarımızı, güldüğümüz sosyal medya paylaşımlarını irdelerim. Konuşmaları alıntılayıp yeni konular açmak isterim sonra. Ama yapamam. Sözlerim içimde kalır.
cem adrian-sana sarılınca
göksel-sen orda yoksun
emre aydın-belki bir gün özlersin
göksel-sen orda yoksun
emre aydın-belki bir gün özlersin
Masaya neden masa demişler acaba?
Sözlükte o kadar çok vakit geçiriyorum ki artık rastgelede de daha önce okuduğum ve artıladığım entryler çıkıyor karşıma.
TÜRK KAHVESİNDE YETERİNCE GURME OLDUĞUMU DÜŞÜNMÜYORUM. ANCAK ÇEVREDEN ÖĞRENDİKLERİME GÖRE:
*KAHVE KISIK ATEŞTE PİŞİRİLMELİ. KAHVENİN SICAKLIĞI HIZLA YÜKSELDİĞİNDE KAHVE DAHA ACI OLURMUŞ. -BİR ACI KAHVENİ İÇERİM SÖZÜ DE HIZLICA KAHVEYİ PİŞİR ÇOK DURMAM HEMEN GİDERİM ANLAMINA GELİYOR.-
*KAHVEYİ SOĞUK SUYUN ÜSTÜNE DÖKÜYORUM BEN. -YAVAŞ DÖKÜN, SUYUN ÜSTÜNDEN SEKİP ORTALIĞA DAĞILIYOR HEP-
*KARIŞTIRILMAMASINI ÖNERİYORLAR. -SEBEBİNİ BEN DE BİLMİYORUM-
*BİR SÜRE ISINDIKTAN SONRA 2-3 TUR KARIŞTIRINCA YÜZEYİNDE KÖPÜKLERİN BİRİKTİĞİNİ FARKETTİM.
*YÜZEYDE BİRİKEN KÖPÜKLERİ BARDAĞINIZA AKTARIN. -AKTARMA İŞLEMİNDEN DAHA DA VERİM ALMADIĞIMI ANLAYINCAYA KADAR DEVAM EDİYORUM(BARDAKTAKİ KÖPÜK MİKTARI ARTMAYIP KAHVE MİKTARI ARTMAYA BAŞLAYANA KADAR)-
*KÖPÜKLERİ KAŞIKLA YAVAŞÇA BARDAĞINIZA BOŞALTIN. HATTA BARDAĞI BİRAZ DA EĞİP YAN DUVARINDAN KAYDIRIN. -YÜZEYE SERTÇE ÇARPINCA KÖPÜKLER PATLIYOR-
*KAHVE KAYNAMAYA BAŞLAYINCA OCAKTAN ALIYORUM. -NE KADAR SÜRE KAYNATILMASI GEREKTİĞİNE DAİR BİR BİLGİM YOK. ÇOK AŞIRI SICAK İÇMEDİĞİM İÇİN ÇOK BEKLETMİYORUM. NE KADAR KAYNATILMASI GEREKTİĞİNİ BİLEN BİRİ BİGİLERİNİ PAYLAŞIRSA MEMNUN OLURUM-
*BARDAĞI YİNE EĞİK TUTUP YAVAŞÇA KAHVEYİ DÖKÜYORUM. -KÖPÜKLER PATLAMASIN DİYE -
*KAHVEMİZ HAZIR. OKUYAN VE PİŞİRENLERİN EMEĞİNE SAĞLIK ŞİMDİDEN.
*TÜRK KAHVESİ YAPARKENKİ KAHVE DOZUNU HALEN DAHA AYARLAYAMIYORUM. İDEAL ÖLÇÜ NE KADAR OLMALI?
*KENDİ YÖNTEMLERİNİZİ, TECRÜBELERİNİZİ DE PAYLAŞIRSANIZ MEMNUN OLURUM.
*KAHVE KISIK ATEŞTE PİŞİRİLMELİ. KAHVENİN SICAKLIĞI HIZLA YÜKSELDİĞİNDE KAHVE DAHA ACI OLURMUŞ. -BİR ACI KAHVENİ İÇERİM SÖZÜ DE HIZLICA KAHVEYİ PİŞİR ÇOK DURMAM HEMEN GİDERİM ANLAMINA GELİYOR.-
*KAHVEYİ SOĞUK SUYUN ÜSTÜNE DÖKÜYORUM BEN. -YAVAŞ DÖKÜN, SUYUN ÜSTÜNDEN SEKİP ORTALIĞA DAĞILIYOR HEP-
*KARIŞTIRILMAMASINI ÖNERİYORLAR. -SEBEBİNİ BEN DE BİLMİYORUM-
*BİR SÜRE ISINDIKTAN SONRA 2-3 TUR KARIŞTIRINCA YÜZEYİNDE KÖPÜKLERİN BİRİKTİĞİNİ FARKETTİM.
*YÜZEYDE BİRİKEN KÖPÜKLERİ BARDAĞINIZA AKTARIN. -AKTARMA İŞLEMİNDEN DAHA DA VERİM ALMADIĞIMI ANLAYINCAYA KADAR DEVAM EDİYORUM(BARDAKTAKİ KÖPÜK MİKTARI ARTMAYIP KAHVE MİKTARI ARTMAYA BAŞLAYANA KADAR)-
*KÖPÜKLERİ KAŞIKLA YAVAŞÇA BARDAĞINIZA BOŞALTIN. HATTA BARDAĞI BİRAZ DA EĞİP YAN DUVARINDAN KAYDIRIN. -YÜZEYE SERTÇE ÇARPINCA KÖPÜKLER PATLIYOR-
*KAHVE KAYNAMAYA BAŞLAYINCA OCAKTAN ALIYORUM. -NE KADAR SÜRE KAYNATILMASI GEREKTİĞİNE DAİR BİR BİLGİM YOK. ÇOK AŞIRI SICAK İÇMEDİĞİM İÇİN ÇOK BEKLETMİYORUM. NE KADAR KAYNATILMASI GEREKTİĞİNİ BİLEN BİRİ BİGİLERİNİ PAYLAŞIRSA MEMNUN OLURUM-
*BARDAĞI YİNE EĞİK TUTUP YAVAŞÇA KAHVEYİ DÖKÜYORUM. -KÖPÜKLER PATLAMASIN DİYE -
*KAHVEMİZ HAZIR. OKUYAN VE PİŞİRENLERİN EMEĞİNE SAĞLIK ŞİMDİDEN.
*TÜRK KAHVESİ YAPARKENKİ KAHVE DOZUNU HALEN DAHA AYARLAYAMIYORUM. İDEAL ÖLÇÜ NE KADAR OLMALI?
*KENDİ YÖNTEMLERİNİZİ, TECRÜBELERİNİZİ DE PAYLAŞIRSANIZ MEMNUN OLURUM.
yavaş yavaş karnım ağrımaya başlar. "canım tatlı bir şeyler yemek istiyor." diyerek saçma sapan dolanırım ortalıkta. sevdiğim şeyleri daha çok sevmeye başlarım yani mesela yavru kedilere normalden daha fazla tav olurum, bazı insanlara karşı da aynı şekilde hissederim sanırım. yani akışkan ve kıpır kıpır bir sevgi gibi bir şey ama tam tarif edemiyorum. bir de normalde ağlamayacağım şeyler bende ağlama isteği uyandırır. saçma sapan şeylere gereksiz yükseliyor da olabilirim. genel olarak irritabilitem artar diyebiliriz.
kimse bu sözlükte senin adına başlık açmayacak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?