Tam da bugün 5 yaş kankimin ağlarken söylediği bir cümle beni biraz düşündürdü.Bisikletten düşmüş, küçük bir kırığı vardı bacağında. Kırık olması problem değilmiş gibi acısına takıldı o an. Bisiklet süremeyeceğini düşünmedi hiç. Acımasa bari dedi. Acımasa...Biraz parol versem hafiflerdi. Alçısı çıktığında da unuturdu her şeyi.
Bir daha bisiklet sürmeyecek mi, elbette sürecek. Daha dikkatli olacak belki. Belki bir kez daha takılacak ayağı. Yine düşecek. Her acısında biraz daha büyüyecek. Hatta Bir sonrakinde ağlamayacak artık.
Kırılan kalbimi hatırlattı bana çocuk. Gönlüm alınsaydı, acısı Biraz hafiflerdi, hatta geçerdi.Peki Bir daha kırılmaz mı kırılabilir, bir kez daha inanmaz mı, inanabilir. Kırılmasına rağmen atmayı bırakır mı, sanmam. Belki biraz buruk atar bilemem. Parol diyip geçmemek lazım. Yerine göre mükemmel bir ilaç. Ah bir de acımasa, çok iyiyiz aslında.
Nerdesiniz arkadaşlar yav
“insana imtihan olarak özlemek yeter.
bir şehri,
bir sesi,
bir nefesi.”
-Cahit Zarifoğlu
bir şehri,
bir sesi,
bir nefesi.”
-Cahit Zarifoğlu
babanın bugün ölüm yıl dönümü. sevgi, saygı ve özlemle..
https://youtu.be/cxZE6dCtfIg?si=bYhTTCy6k-nCno2X
https://youtu.be/cxZE6dCtfIg?si=bYhTTCy6k-nCno2X
Nüfusun 3 katı kadar aşı siparişinin verildiği ve aşılamanın oldukça hızlı olduğu bu dönemde Covid aşılama sürecinde faydasını görür müyüz bilemem. Belki ihraç ederiz diğer ülkelere.
Ama bence asıl önemli olan, aşı sektörüne bir şekilde bir yerinden müdahil olmamızdır. Belki ileride ithal ettiğimiz aşıları kendimiz üretir ve ihracatına başlarız. Bakarsınız aşı karşıtları da yerli ve milli aşıya güvenir belki :)
Ama bence asıl önemli olan, aşı sektörüne bir şekilde bir yerinden müdahil olmamızdır. Belki ileride ithal ettiğimiz aşıları kendimiz üretir ve ihracatına başlarız. Bakarsınız aşı karşıtları da yerli ve milli aşıya güvenir belki :)
We don't need no education!
bu sene de filmleri yetiştiremedik.
Notu vardır. Nereden biliyorsun diye sormayın.
Bu aralar sürekli Instagram kesfetimi hapsetmis olan adam
Bugun yeni çıkan bir şarkının youtube klibine girip sözleri okuyup daha introsu bitmeden çıktım. Muhtemelen sözcüler olarak hayatı minimal keyifte yaşıyoruz.d
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına...
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına...
Başlığı bebeklerin hicbir sey yapamayıp tamamen birilerine muhtac olması olarak yorumlayıp, bu ne garip bir şeydir yahu demek istiyorum
İyi giden herhangi bir ilişkinin içine etmek
Hani bazen "Ya aslında hiç konuşmadım ve kötü bir hareketini görmedim ama bu kişiyi pek sevemedim, sebebini ben de bilmiyorum." deriz ya, yani en azından benim böyle çok cümlem vardır, sebepsiz değilmiş efenim! Geçenlerde gittiğim yazarlık kursunda bunun üzerine konuştuk. Kitaplardaki karakterler mesela karakterlerine göre giydirilirmis. Örnek vermek gerekirse eğer kitabımızın karakterinin bir sırrı varsa yazarımız genellikle siyah giydiğini bir şekilde belirtirmiş. Günlük hayatta da giydiğimiz renklerin çeşit çeşit anlamları varmış ve zaman zaman ona göre giyinmek önemliymiş. Yeşil güven, mavi uyum demekmiş. Konuştuğumuz kişinin giydiği renk ve kullandığı beden dili bilinç altımızda biz farkında olmadan birtakım düşünceler oluşmasına sebep olurmuş. Siyasetle ilgilenen bir insan ona çok güvenilmesi gerektiği bir anda yeşil giyermiş mesela. Beyaz yeni bir başlangıçmış ki düğünlerde gelinlerin beyaz giyinmesi de sanirim bundan kaynaklı. Ölürken beyaz kefen giyilmesinin de İslam inancına göre ölümden sonra yeni bir hayat olacağına dair inancı olabilirmiş. Yani uzun lafın kısası sevgili yazarlar, birilerini sevmiyorsanız eğer bu sebepsiz değil! Bilinç altıniz siz fark etmeden sizi ona karşı koruyor olabilir. Benim genellikle giydiğim renkleri düşününce de bu renk teorisi oldukça mantıklı geldi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Giydiğiniz renkleri yansıtıyor musunuz?
mutlu.
gabo ismiyle de bilinen kolombiyalı yazar, romancı, hikâyeci ve oyun yazarı. 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. 20. yüzyılın en önemli yazarlarındandır. gerçek ile gerçek dışının bir araya getirildiği büyülü gerçekçilik akımının en önde gelen temsilcilerinden biridir. kitap okuyan biriyseniz marquez okumadan ölmeyin derim.
yüzyıllık yalnızlık
kolera günlerinden aşk
kırmızı pazartesi
aşk ve öbür cinler
bir kaçırılma öyküsü
başkan babamızın sonbaharı
yüzyıllık yalnızlık
kolera günlerinden aşk
kırmızı pazartesi
aşk ve öbür cinler
bir kaçırılma öyküsü
başkan babamızın sonbaharı
14 Mart 2025 yemekhane iftarı… Herkesi şaşırtan bir iftardı. Her şeyden bol bol vardı, en iyisi lezzetli bir güllaççç vardıı 😭😭 oldukça fazla olan ikramlarla kendimi adeta bir aspavada hissettim. Fakat beni her şeyden çok mutlu eden şey Hasan Tezer hocamızla Nazmi Mutlu Karakaş hocamızın masaları tek tek gezip hepimizin tıp bayramını kutlamasıydı. Çok kibar bir hareketti ve hepimizi gerçekten değerli hissettirdi. Buradan bu düşünceli hareketleri için Hasan Tezer hocamızla Nazmi Mutlu Karakaş hocamıza teşekkürümü borç bilirim. Ve bu enrty sayesinde tüm tıbbiyelilerin bayramını kutlarımmm. İyi ki varsınız💕
Hava inanılmaz güzeldi, arkadaşımla millet'ten metroya kadar yürüdük ve kendimi buraya ait hissettim.
Bir şey daha oldu ama nasıl ifade etsem bilemiyorum, kelimelere dökemedim. Dönüşte de azıcık kedi sevmiş olabilirim :)
Bir şey daha oldu ama nasıl ifade etsem bilemiyorum, kelimelere dökemedim. Dönüşte de azıcık kedi sevmiş olabilirim :)
Nevresimi yeni değiştirilmiş yatağa duş alıp uzanmak.
başkaları gitmiş olur gidince;
bir sen yakınsın uzakta kalınca.
bir sen yakınsın uzakta kalınca.
Hayatı seviyordur
Yakın zamanda değer verdiğim bir insana hediye verdiğim an.
Valla bunu yapmayi planlayan d1 arkadaslar bedava tus dershanesine yazilma olasiliginiz var, aklinizi kullanin.
Gayim twinkim akpliyim napabilirsin
çok da şey yapmayın burda yazılanlar üç güne sığmaz zaten. benim verdiğim tepki "bu dünya işte bu kadarmış her şey yarım kalmış goodbye f... losers" olmuştu. ama yanlış alarmmış.........
Yemekhane çok eskiden kare çarşıda çalışma salonunun olduğu yerdeydi.
Ailemizin kendi maddi durumu doğrultusunda bize nitelikli eğitim kazandıracak ve hayatta istediğimiz branşta ilerlememize yeterli olacak kadar fazla lükse kaçan bir yaşantısı olmadığı için normal standartlar içerisinde yer alan klasik eğitim sisteminin bir parçası olmak için okumalıyız. Zamanında hiçbir sanatsal ve kültürel alanda, maddi ya da manevi herhangi bir destek görmemiş birisi olarak kendi istediğim bazı şeylere kavuşmak için okuyorum. ( Gerçekten lüks içinde doğmuş çocukların istediği şeyi yapıp gerekirse okulu bırakıp en iyi hocalardan ders alarak büyüdüğünü görmek bu fikri benimsememe neden olmuştur. )
Yapısı nedeniyle içinde milyonlarca kurtçuk olduğunu düşündüğüm, gerçek kurtçuklarla inciri karıştırma ihtimalimi düşünerek yemekten vazgeçtiğim meyve
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?