Burada Kuantum Mekaniği sorunu da çıkmış ona da değinmek isterim. Bakınız teizmdeki düzenden kasıt bir sanata baktığında gözüne hoş gelmesi değildir -hoş bu da olabilir fakat teorik olarak böyle olmadığı zannındayım-. Düzensizlikte kurallar kuramlar olmaz. kaotik ortamda siz formülüze edilmiş denklemler bulamazsınız zira önceki formülüze ettiğiniz olaya uyan nesne kaotik ortam tanımı gereğince daha sonraki yapacağı hareketlerde o formülüze ettiğimiz formüllere uymayacaktır. Formülüze edilme şöyle olur: Evrende görülen bir takım hareketlerin sürekliliğini bulur ve onu birtakım deneylerle sınayarak formülüze ederiz. Buradaki formüllerden kastım sadece fiziği kapsayan şeyler değildir tıpı ele alırsak anomali olarak kastettiğimiz şeyler dışındaki tanımlarımız da buna girer. Mesela makroda gözlemlediğimiz gezegenler keplere uyuyorsa bizler diğer gezegenlerin de buna uyduğunu söyleriz. birsu molekülündeki atomların uyduğu kurallara çinde bulunan topraktaki atomların da uyduğunu düşünürüz. şahsi kanaatimce düzen budur. Kuantum mekaniğine gelecek olusak da mikroya indikçe entropi diye tanımladığımız -entropiyle daha fazla ilgilendiğimiz- bir şey var. Buradaki tanımımız "maddeler kendilerini maksimum düzensizlik minimum enerjiye ulaşmaya çalışır" Buradaki entropi tanımıyla tanrının uyuşmadığı yönünde görüşler olsa da aslında entropinin tanrının direkt olarak bir çıkarımı olduğunu düşünen görüşler de vardır. "Madem evrende her şey kendini minimum enerjiye çekmek istiyor, öyleyse evreni dağılmaktan ve düzensizliğe gitmekten alıkoyan bir enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerji evrenin her yerinde, mikro alemden, makro aleme kadar hükümlerini icra edebilmelidir; evrenin düzenini ve enerji seviyesini devam ettirebilmesi ancak bu şekilde mümkün olabilir." fikri çıkabilir. Burada bu teze karşı çıkılan görüş maddeler aracılığı ile karşı çıkış olduğunu ve bahsettiğimiz metafiziksel üst bir varlığın varlığına ihtiyaç duymayacağımızı söylenebilir. Fakat bunu dediğimiz takdirde buradaki temel tartışma düzen değil nedensellik olacaktır. Nedensellikte de sanki Hume veya gazali muazzam noktalara temas ederek sanki bu nedensellik tartışmalarında haklı olan taraftadır -konumuz burası olmadığından değinmek istemedim- Biraz genel perspektif çizebilmişimdir umarım Kuantum mekaniğine. benim fikrim ise şöyle. Mikroda hareket eden kuarklar, atomların entropisi -veya tanımlamalarca kaotikliğe uyması fakat buradaki kaotikliği ben pek böyle tanımlamıyorum zira biz mikro düzeyde de bilim yapabiliyoruz buradaki kaotiklikten kasıt öngörülememedir. Öngörülememeyi kaos olarak adlandırırız- makro düzene veya mikroya götüren ölçekten daha yüksek ölçeklerde belli kurallara uyduğunu biliriz. Hatta yukarda da bahsettiğim gibi bu kurallara uymasından ötürü biz bilim yapabiliriz. Zaten kuralları da biz tanımlıyoruz :D yani herhangi bir kuraldan bahsediyorsak evet maddelerin ona uyduğunu ve makroda düzenin olduğunu söylüyoruz. Hatta bu düzen o kadar algımızda ilerlemiştir ki Hume buna "insan alışkanlıklarıyla yaşar" minimalinde bir şey söyler ki evet baktığımızda bu böyledir. Uçan bir atın varlığı alışkanlıklarımıza ters olmasından dolayı veya daha da ilerletirsek var olan ve evrendeki düzene şüphesiz inandığımızdan dolayı buna mantıksız deriz. Buna mantıksız dememizdeki sebep alışılagelmiş alışkanlıklarımız ve evrendeki düzen tanımımıza uymaması. Her neyse demiştim ki mikro düzendeki öngörülememeyi makro düzeyde göremiyoruz kurallara uyuyorlar. Kendi içinde kaotik olan maddeler -tanım gereği kaotik kullanıyorum- nasıl makroda kurallara uyuyorlar? *Mikrodaki kaotikliği öyle tanımlamıyorum dememin sebebi bizim mikroda da bilim yapabiliyor olmamız.*
harika bir yazı schrodingerin kedisi. Böyle şeyleri düşünen insanları bilmek ve birarada bulunmak beni mutlu ediyor :)