mary, dünyamızın yaşayan en zeki insanı, hayatını nöroloji bilimine ve beynin bilinmezliğine adamış bir araştırmacıdır. o, sadece siyah ve beyaz renkleriyle boyalı tek göz odasında, sadece siyah ve beyaz tonlarından ibaret bedeniyle arzı endam ederken bir gün, kendisine kırmızı rengi ve onun algılanışıyla ilişkili her türden bilimsel bilginin yazılı olduğu bir ansiklopedi hediye edilir. bu ansiklopedi de mary'nin dünyası kadar renksiz sayfalar ve bilgilerle doludur elbet; ne var ki son sayfası belki de mary'nin hayatını radikal bir değişimle, felsefe dünyasını ise uzun yıllardır tartışılagelen bir ikilemle baş başa bırakacaktır. kitabın son sayfasında, kırmızının en dikkat çekici tonuyla boyanmış bir elma ve bu elmanın altında alelade karalanmış bir not yer almaktadır:
"bu, yeni bir şey miydi?"
işte qualia, yani bu soruya 'evet' yerine verilen cevap; insanın algıyı deneyimlemeden bu algının algılanış bilgisine sahip olamayacağını düşünen felsefecilerin, dünya üzerindeki tüm algılanış bilgilerine, yani deneyimlerine taktıkları isimdir.
qualia
teorik derslerde ezberlediğimiz bu rahatsızlıkları klinikte gerçekten görünce bu bizim için yeni bir şey olacak mı? Qualia!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?