Bu konuyla ilgili bir podcast dinlemiştim. Özetle Şöyle diyordu :
"özgüven değil de öze güven olarak düşünmemiz lazım. Burda ki öz ruh, kalp, hissettiklerimiz, düşündüklerimizdir. O yüzden insan iç sesini dinlerse ve içinden geleni yaparsa işte o zaman özüne güvenen bir birey olur. Biri bir şey yapmayı reddetti diye ona özgüvensiz diyemeyiz. Özgüven performans göstermek değildir. Özgüven cesaret demek değildir. Özgüven içinden geleni yapmak, cesaret ise bunun farkında olmaktır. "
Böyle düşünmek beni biraz daha iyileştirdi. O yüzden hep diyorum ya içinizden geleni yapın. Canın istemiyorsa yapma. Elalem ne der diye yaşama. Zihninin sesini dinleme. O başkalarının dediğini dikkate alır. Önce kendine sor "ben bunu istiyor muyum? " diye. İşte o zaman farkı göreceksin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?