2018 yılında o yıla kadar aziz yıldırım'ın arkasında maddi güç olarak duran ali koç, fenerbahçe başkan adaylığına ikna edilmesi çalışması başarıyla sonuç verdi. ve Seçimlerde aziz yıldırım büyük bir farkla koltuğundan oldu. O günü ben şapka takan ali koç'un sandık başında neşeli neşeli durmasını tut, aziz yıldırım'ın veda konuşmasını protest eden taraftarlarına kadar net de hatırlarım.
Ali koç'un vaadi kurumsal da kurumsal olacağız diye bir şeydi. O zaman kurumsalın ne olduğunu anlamayan türk halkımız da doğal olarak parası var işte diye algıladı mesajı. Ali koç'a göre kurumsallık fb'nin tüm kollarını bir şirket gibi yönetmekti hatta taraftar grupları da buna dahildi. bu vaadler beni de etkilemişti. Oldu-bittiyle olmayacaktı artık hiçbir şey, kağıtta yönetmelikte tüzükte neyse o olacaktı. Her branşın başına da bilgili kişiler gelecek (sportif direktör) o bölümü onlar yönetecekti başkan her şeyle uğraşamazdı çünkü. "Comilli" geldi futbolun başına ki tutmadı. Söylemişlerdi tutmayacağını ama koç şirketi'nde tutuyordu burada da tutacaktı. Haberal hoca da demişti ya "bu ülkeyi bu ülkenin evladı kurtarır ancak başkasından medet ummayın" diye ama bu vizyon başkan'dı.
Bu akımı gören gs'liler, bizim de böyle başkanımız olsun dedi. Kim olacaktı: Burak Elmas.. bir rüyaydı ki merhum mustafa cengiz başkan'dan sonra aday oldu. Kazandı.. o da kurumsal da kurumsal akım modundaydı. Yeniden takım kurdu romanya bilmem nerden çikulda morutan isim sanık bilinmeyen ama "bakın parlayacak" denilenlerle doldu takım.. tutmadı.. ali koç'un parası vardı koltuktan indirmiyordu fbliler, başarısız olsa da parası var adam=ali koç. Burak elmas bedeli koltuk'la ödedi ve bu süreç eski başkan dursun özbek'in tekrar yönetime gelmesiyle son buldu.
Bana göre bu başarısızlıkların sebebinin bir örneği de bugünkü avrupa maçında Her şey iyi giderken birden vizyon başkan'ın vizyonsuz taraftarının sahaya çakı çakmak fırlatmasıyla işi batırması olayı yani kitleyle tabanla uyumsuzluk, yöneticiyle yönetenin birbirine benzememesi. Ali koç hep "basketbolda bu yapılanma başarı getirdi bakın orada başarı geldi, burada da gelecek" dese de dikkate almadığı şey basketbol seyircisiyle futbolunkinin bir olmaması. Sonuç olarak ali başkan ve burak başkan'ın söylemleri koltuğa gelmeye yetse de yaptıkları burak başkan için koltukta oturmaya yetmezken ali başkan'ın parası koltukta oturtmayı bugüne kadar sağladı.
Bütün bu olaylar bir yana, bunları neden anlattığımın (özelikle türkiye başlığında) sebebiyse bahsettiğim iki takımın türkiyenin en büyük iki topluluğu olması. Toplamda Altmış milyonu geçen taraftarıyla bu iki takım aslında türkiye'nin ta kendisi. Bu iki takımın seçim sürecini bizzat yaşayan biri olarak da altmış günü kalan içinde bulunduğumuz bu süreç birbirine çok benziyor. Sürecin sonrasında yaşanacak olayların ise ne kadar birbirine benzeyeceğinden maalesef ki buraya yazabilecek kadar emin değilim . . .
türkiye
Kulüplerle genel seçim arasında tam olarak bir korelasyon bulunduğunu düşünmüyorum. Genel seçim konusunda birçok başka faktör de işin içine giriyor. Bunun dışında bazı sistemsel farklılıklar da var. Misal: GS seçimlerine oy verebilmek için GS lisesi mezunu olmak gerekmesi gibi.
Taraftarlar ve yöneticiler Türkiye'yi yansıtır mı dersek? Elbette derim. Bu kişiler zaten içinde yaşadığımız coğrafyadan çıkıyorlar. verdikleri kararlar da ona göre olacaktır:)
Seçim sonrası yazarımızın dediği gibi bence de büyük muamma. Bekleyip göreceğiz artık.
Tanım: üç tarafı denizlerle çevrili olan.
Taraftarlar ve yöneticiler Türkiye'yi yansıtır mı dersek? Elbette derim. Bu kişiler zaten içinde yaşadığımız coğrafyadan çıkıyorlar. verdikleri kararlar da ona göre olacaktır:)
Seçim sonrası yazarımızın dediği gibi bence de büyük muamma. Bekleyip göreceğiz artık.
Tanım: üç tarafı denizlerle çevrili olan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?