Bas artık düğmeye bas bitsin çivisi çıktı, merak etmiyorum daha sonunu falan bas bitsin tam şu anda ben kabul
kıyamet
Tanım:her şeyin sona ermesi ve yeniden başlaması sürecinin düğmesi
Herkesin şahsi kıyameti farklı zamanda kopuyor.
Benimki bu dünyadaki varlığımla sınanınca koptu.
Bedenimden 2 hafta boyunca nefret ettim ve vücudumu anlamsız bir et yığını olarak tanımladım.
Fizik tedaviyle 8 ayda hedeflenen sonucun daha fazlasını 2 ayda fizik tedavisiz edindim.üçüncü haftada kontrole kendim yürüyerek gittim ve hocam bile şaşkınlığını gizlemedi.
Herkesin kıyameti de dirilişi de kendine.
Az önce kendi kendime de mırıldandığım gibi:
'Biz onu bıraksak da o bizi bırakmıyor ve iyi ki öyle.'
Şahsi kıyametin erken kopunca benlik tanımını başka insanlar üzerinden yapamıyorsun.
Gelene sevinemediğin gibi gidene de üzülemiyorsun.
'Çok gençken hayatın bu yüzüyle karşılaşmanı istemezdim,sen çok mutluydun,umutluydun,hevesliydin.'diyen babam yıllardır herkese şöyle dua ederdi:
'Allah bizi kıyametlerden muhafaza etsin.'
Keşke babamı hiç anlamasaydım,hep o küçük kızın aklında ve hislerinde kalsaydım.
Nasip.
Herkesin şahsi kıyameti farklı zamanda kopuyor.
Benimki bu dünyadaki varlığımla sınanınca koptu.
Bedenimden 2 hafta boyunca nefret ettim ve vücudumu anlamsız bir et yığını olarak tanımladım.
Fizik tedaviyle 8 ayda hedeflenen sonucun daha fazlasını 2 ayda fizik tedavisiz edindim.üçüncü haftada kontrole kendim yürüyerek gittim ve hocam bile şaşkınlığını gizlemedi.
Herkesin kıyameti de dirilişi de kendine.
Az önce kendi kendime de mırıldandığım gibi:
'Biz onu bıraksak da o bizi bırakmıyor ve iyi ki öyle.'
Şahsi kıyametin erken kopunca benlik tanımını başka insanlar üzerinden yapamıyorsun.
Gelene sevinemediğin gibi gidene de üzülemiyorsun.
'Çok gençken hayatın bu yüzüyle karşılaşmanı istemezdim,sen çok mutluydun,umutluydun,hevesliydin.'diyen babam yıllardır herkese şöyle dua ederdi:
'Allah bizi kıyametlerden muhafaza etsin.'
Keşke babamı hiç anlamasaydım,hep o küçük kızın aklında ve hislerinde kalsaydım.
Nasip.
Rivayettir ki, kıyamet bir cuma gününde akşam ezanında kopacakmış. 7-8 yaşlarındaydım. Kuran kursunda, bunu öğrendikten sonra çilem başladı. Kıyamet kopacak diye o kadar korkuyordum ki her hafta Cuma günü akşam ezanı geçinceye kadar tetikteydim. Cumartesi ve pazarım iyi geçerdi de diğer günler cuma akşamı geliyor diye ödüm kopardı. Prometheusun cezası gibi; cumaya kadar korkuyorum, cuma geçince rahatlıyordum ama ancak diğer cumaya yaklaştıkça tekrar başlıyor korkum. Perşembe geceleri korkudan ağlıyordum. Ailemin "daha kopmaz" şeklindeki rahatlatmasını "ya koparsa" diyerek bozuyordum. "ama sen cennete gidersin" tesellisi de gönlümü ferahlatamıyordu. Ailem bunun üzerine dini bilgisine(!) güvendikleri bir büyüğümüze götürdüler beni. Bu büyüğümüz sayesinde korkularıma; görünür olan cinler, tersten doğan güneş, sokaklarda def davul çalan deccal vb. eklendi. Her sabah acaba güneş tersten mi doğuyor diye gözlerimi bozdum ahshshs. Pesimistliğimden olsa gerek hz. İsa ve mehdinin gelişi, savaşması falan gönlümü gram ferahlatamamıştı. Bu zamanları nasıl atlatabildiğimi cidden hatırlayamıyorum. Büyüdükçe geçti sanırım. Velhasıl kelam pedagoji eğitimi cidden önemli, benim zamanımda camii imamımızın muhtemelen pedagoji eğitimi yoktu. Umarım şimdi vardır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?