5 sezon, toplamda 72 bölümlük efsanevi dizi. Basit olarak özetlersek kimya öğretmeni Walter'ın kanser olduğunu öğrenmesinin ardından ailesine para bırakmak için metamfetamin üretme işine girişmesi ve burdan dallanıp budaklanan olaylar örgüsü. Kimileri sahne geçişlerini uzun bulduğu, dizinin yavaş ilerlediğini düşündüğü için sıkıcı der fakat asıl güzel olan kısım geçişlerdeki detaylardır. Jesse nickimden de belli olduğu üzere favori karakterim, keş, serserinin teki, biraz yarım akıllı, bazı yerlerde sizi çıldırtır ama candır. Walter zekasıyla, hafif narsist tavırlarıyla kendine hayran bırakır. Kaliteli dizi izlemek isteyenlere önerilir :) Diziyi bitirdikten sonra filmi de izlemeniz tavsiye edilir fakat çok beklentiye girmeyin filmde :d
breaking bad
İşlemiş olduğu konu tamamen bir tarafa, hikaye anlatım biçimiyle başlı başına bir yönetmenlik başarısı ve şaheseridir. Bireyin psikolojik derinlemesine bu kadar inildiği başka bir dizi bulmak çok zordur. Walter White karakterinin 5 sezon boyunca geçirmiş olduğu değişimler, gerek dünya görüşü gerek yaşam tarzı ve gerekse ailevi ve insani ilişkiler bakımından ilmek ilmek işlenmiştir.
Dizinin bir diğer başarısı yine aynı şekilde baş karakterin fanatik boyutta inandığı etik değer yargılarının zaman içerisinde nasıl tam tersine evrildiğini, evrilebileceğini profesyonel boyutta anlatabilmesidir. Bu şekilde aslında etik yargıların a priori kalmadığı, dokunulmaz olmadığı da çok iyi bir şekilde sahnede oynanmıştır.
Dizinin ilk sezonun başından ta son sezonuna kadar nasıl her bölümün ilmek ilmek örercesine planlandığını fark edince dizinin arkasında nasıl bir deha olduğunu da insan ister istemez fark edip hayran kalıyor.
Breaking bad öyle bir dizidir ki üstüne dizi çekilir ;) -ki çekilmiştir de ve better call soul da aynı şekilde bunun çok başarılı bir alt senaryosudur.
Bana yabancı diziyi sevdiren ve üstüne bir yabancı dizi kültürü oluşturmama sebebiyet veren sanat eseridir breaking bad. İlk izlediğim yabancı dizidir ve iki kere bırakıp 3. Kez başladığım ve o şekilde bitirdiğim, bitirdiğimde “boş boş” değil, gözlerim “dolu dolu” etrafa bakındığım muazzam bir anlatım ve muazzam bir senaryo.
Bu arada söylemeden edemeyeceğim bir uçak sahnesi var ki -spoiler vermeyeyim- kelebek etkisi ve determinizm gibi felsefi-ontolojik görüşleri de ironik bir şekilde dizide anlatmış ve adeta yedirmiş, harmanlamıştır.
“Ben vakit geçirmelik dizi izlerim, eğlenceli olsun, sarsın” diyenler mümkünse izlemesinler. Bir diziden ne kadar sonuç ve anlam çıkarılabileceğini görünce insan bu dizinin “dizi izlemek” için yapılmadığını fark ediyor.
Üzerine çok şey söylenebilecek bir dizidir. Çok şey yazılabilir ve bozulabilir. Lafı da fazla uzatmanın anlamının olmayacağı, imdb'deki yerini tartışmasız hakkeden bir sanat eseri. İzlenmeden geçen her gün ayrı bir kayıptır.
Walter white benim kendimi bulduğum, kendimin derinliklerine daldığım ve kendimi sorgulatan favori karakterim tabi ki. Gereğinden fazla dizi izlemiş biri olarak bugüne kadar bir Walter white'ı bir de beni tanıyanların malumu olduğu karakteri hep kendim bulmuşumdur, bu ikisinde hep kendimi görmüşümdür.
Aşağıya favori sahnemi bırakıyorum:
Dizinin bir diğer başarısı yine aynı şekilde baş karakterin fanatik boyutta inandığı etik değer yargılarının zaman içerisinde nasıl tam tersine evrildiğini, evrilebileceğini profesyonel boyutta anlatabilmesidir. Bu şekilde aslında etik yargıların a priori kalmadığı, dokunulmaz olmadığı da çok iyi bir şekilde sahnede oynanmıştır.
Dizinin ilk sezonun başından ta son sezonuna kadar nasıl her bölümün ilmek ilmek örercesine planlandığını fark edince dizinin arkasında nasıl bir deha olduğunu da insan ister istemez fark edip hayran kalıyor.
Breaking bad öyle bir dizidir ki üstüne dizi çekilir ;) -ki çekilmiştir de ve better call soul da aynı şekilde bunun çok başarılı bir alt senaryosudur.
Bana yabancı diziyi sevdiren ve üstüne bir yabancı dizi kültürü oluşturmama sebebiyet veren sanat eseridir breaking bad. İlk izlediğim yabancı dizidir ve iki kere bırakıp 3. Kez başladığım ve o şekilde bitirdiğim, bitirdiğimde “boş boş” değil, gözlerim “dolu dolu” etrafa bakındığım muazzam bir anlatım ve muazzam bir senaryo.
Bu arada söylemeden edemeyeceğim bir uçak sahnesi var ki -spoiler vermeyeyim- kelebek etkisi ve determinizm gibi felsefi-ontolojik görüşleri de ironik bir şekilde dizide anlatmış ve adeta yedirmiş, harmanlamıştır.
“Ben vakit geçirmelik dizi izlerim, eğlenceli olsun, sarsın” diyenler mümkünse izlemesinler. Bir diziden ne kadar sonuç ve anlam çıkarılabileceğini görünce insan bu dizinin “dizi izlemek” için yapılmadığını fark ediyor.
Üzerine çok şey söylenebilecek bir dizidir. Çok şey yazılabilir ve bozulabilir. Lafı da fazla uzatmanın anlamının olmayacağı, imdb'deki yerini tartışmasız hakkeden bir sanat eseri. İzlenmeden geçen her gün ayrı bir kayıptır.
Walter white benim kendimi bulduğum, kendimin derinliklerine daldığım ve kendimi sorgulatan favori karakterim tabi ki. Gereğinden fazla dizi izlemiş biri olarak bugüne kadar bir Walter white'ı bir de beni tanıyanların malumu olduğu karakteri hep kendim bulmuşumdur, bu ikisinde hep kendimi görmüşümdür.
Aşağıya favori sahnemi bırakıyorum:
Sayesinde başka dizilerden keyif alamadığım dizidir. Yeni dizilere başlayıp yarım bırakıyorum ve kendimi yine breaking bad izlerken buluyorum
Walter, jesse, gus, mike, hank, jessenin esrarkeş kankaları... her karakter mi efsane işlenir diyecek söz yok ama şu skyler neden bu kadar gıcık ya :(
Özetle hala izlemediysen ne duruyorsun yo
Walter, jesse, gus, mike, hank, jessenin esrarkeş kankaları... her karakter mi efsane işlenir diyecek söz yok ama şu skyler neden bu kadar gıcık ya :(
Özetle hala izlemediysen ne duruyorsun yo
IMDb diziler sıralamasında 9,5/10 puanla birinci sırada olan gelmiş geçmiş en iyi dizi.
yo yo yo 1 4 8 3 to the 3 to the 6 to the 9 representing the abq what up biatch
Gustavo fring 👌 kendisi aynı zamanda zincir restoranımızın kurucu üyesidir…Gus…
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?