Adamın biri varmış mutluymuş, gezermiş. Bir gün yüzesi gelmiş atlamış göle, atlamış ama ne atlama! Balıklama... Kafası hafif taşa çarpar gibi olmuş. Bir dakika taş değil, bir sandığa çarpar gibi olmuş. Direkt sandığı dışarı çıkarmış. Açmış içini bir de ne görsün; hayır altın değil, bir mektup. Poşetin içine koyup bırakmış birisi mektubu. Üzerinde ali'ye iletin aliii.. ali bakırcıgil.
Direkt ali bakırcıgil'i bulmak için yola düşmüş. Bakırcıgillerin yoğunlukta olduğu köyü bulmuş. Karşısına çıkan ilk amcaya sormuş, ali bakırcıgil'den bizim köyde çok var demiş amca. sen hangisini arıyorsun demiş. Mektuba bir daha bakmış, heh sağ alt köşedeki mermerci ali notunu görmüş. Mermerci ali sizlere ömür geçen kış vefat etti, ani oldu hatta az ileriye hayratı diye bir çeşme yaptılar demiş amca. Hemen çeşmeye gitmiş adam. Çeşmeden bir yudum su aldığı gibi uyuma- yok bayılması bir olmuş. Rüyasında çeşmenin altına bak diyen ak sakallı dedenin sözünü duymuş, uyanmış direkt çeşmenin altına doğru kazmış. Bir cüzdan. İçinde ailesinin olduğu fotoğraf. Telaşla eşini aramış. Eşi, senin arkadaşın geldi onunla çay içiyoruz demiş. Ali, ali neydi ya bakırcıoğlu muydu yok
ali.. ali... bakır..cıgil
Eee sonra ne olmuş?
Devamı uzadıkça etkisi azaldı ben de silip attım
Peki:) böyle de güzel sonunu da biz tamamlayalım.