çooook uzun zaman önce hindistan cevizi kabukları biriktirmiştim. zamanım olduğunda bir şeyler yapacaktım kabuklarla. yaratıcı bir şeyler yapmak için yeterince zaman ayıramayınca en azından saksı olsun dedim. birkaç farklı parça vardı, saksı yapmaya en uygun şekle sahip olan parçayı boyadım önce, sonra beğenmedim, boyasız sade halinin daha estetik durduğunu düşündüm o nedenle en güzel parçam çöpe gitti. parçalardan biri o kadar kırıklıydı ki onu kullanamam diye düşünürken bir baktım babam tel gibi bir şey kullanarak birleştirmiş kırık yerlerinden, o kadar estetik olmuş ki. dik durabilmesi için bir platforma ihtiyacı vardı tabi, kamış kullanarak bir platform yapmış bir de. saksının bir bitkiye ihtiyacı vardı tabi, gidip çok sevimli bir kaktüs seçtik annemle. yanına da minnak bir süs aldık mantar şeklinde. öyle sevimli ki. babama hediye ettim tabi kaktüsü, iş yerinde masasının üstüne koysun ve sürekli beni hatırlasın diye aahahhaha. kaktüsümüzün ismini "tiny dancer" koydum, babama da söyledim adı bu diye. tiny dancer bugün babamla birlikte gitti, yerine güzelce yerleşmiş. babam bana fotoğraf attı. her şey zaten çok güzel, çok mutluyum ama babamın saksının üstüne "tiny dancer" diye yazması ve altına da dans eden bir kız çizmesi beni acayip mutlu etti, hem komik hem aşırı tatlı. şeker komasına girmişim gibi hissettim. bakın hanımefendi şu şekilde:
🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺
neden üzgünlü emoji? :( nolduuu? :((
Hayır bu duygulu emoji yani mutluluktan tatlılıktan gözüm doldu demek 🦄
ahahha peki :))