geç kalmışlık hissi

clarice starling
insanı üzen ve heves kıran hislerden biridir. aynı zamanda benim sık sık yaşadığım bir histir. 5 sene önce de yaşıyordum ben bu hissi, bugün de yaşıyorum. kısa süreli olaylar için de yaşıyorum, uzun bir zaman aralığını kapsayan olaylar için de. mesela sınava iki hafta kala çok geç kaldım, yetiştiremeyeceğim diye düşünmeye başlardım. sonra zaman geçerdi ve 3 gün kalırdı sınava, o zaman da derdim ki 2 hafta hiç de kısa bir süre değilmiş. yani artık daha geç kalmıştım. bu kısa süreli geç kalmışlıklar bana şunu öğretti: içinde bulunduğumuz anları geç olarak değerlendirmemeliyiz, zaman sürekli akıp gidiyor, gittikçe daha çok geç kalmış olacağız. bu yüzden o an yapabildiğimizin en iyisini yapmalıyız. böylece kısa süreli olaylar için olan bu hissi biraz azaltmış oluyordum.
birkaç gün önce ise yıl olarak bazı şeylere geç kaldığımı fark ettim. dönem 1'de, dönem 2'de vaktim yok diye ertelediğim şeyler için geç kalmış olduğumu düşünmeye başladım. aslında o zamanlar vaktim varmış, şimdi vaktim yok. belki birkaç sene sonra da şu anki zamanlarımda da vaktimin olduğunu düşüneceğim. içinde olduğumuz zaman bize en zor ve en yoğun olduğumuz zaman olarak geliyor, fıtrat gereği böyle galiba bu. bir şeyleri erteledikçe bu his kaçınılmaz olacak galiba. her geçen sene hayatımız daha yoğun bir hal alıyor çünkü.. o yüzden ertelememek lazım yapmak istediğimiz şeyleri.
objector objector
Ertelemek kötü bir şey, bir şeyi yapmak istiyorsak o anda hemen başlamalıyız. Aksi takdirde sakız gibi uzuyor. Anı değerlendirmeliyiz, gün gün bakıp planlı bir şekilde ilerlemeliyiz. Amaan yarın yaparım dediğimiz anda havası kaçıyor işin.
clarice starling clarice starling
haklısınız sayın objector. ne yazık ki her zaman o bilinçte olamıyoruz :(
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol