Bana kalırsa asıl sorun hataları kabul etmemekten ziyade “hata” anlayışlarımızın farklı olmasıdır. Başkasının benim hata ettiğimi düşündüğü bir durum, benim indimde hata olmayabilir çünkü. Evet, hata da göreceli bir kavram. Elbette hatasız kul yok ve herkes hata yapar. Şahsen ben yine de her insanın hata yaptığında bunu kendine itiraf edebildiğini düşünürüm. Bir başkasına ifade etmek de yerine göre doğru, yerine göre yanlış bir harekettir.
hatasını kabul edebilen insan
Çok rahatlar. Çünkü hatayı kabul edebiliyorsa bir kere onun hata olduğunu anlamıştır. Kim haksız tarafı tutmak ister ki?
kabul etme aşamasının sonrasında hatasını telafi etmeye çalışıyorsa, yaptığı hatayı bir daha tekrarlamıyor ya da en azından tekrarlamamak için çabalıyorsa, hatasından ders çıkarıyorsa takdir edilesi, el üstünde tutulası insandır. aferindir ona, helal olsundur.
Sorumluluk sahibi ve cesaretli kişidir. Yanlışa kendisinin bile olsa yanlış deyip yaptığının arkasında durur. Ayrıca, bana göre sorun odaklı değil çözüm odaklı insandır.
Yer yer ben olabilirim. hatalı olduğumu fark edersem kabul ederim. Fakat ben genel olarak insanlara iyi davranırım ve bu nedenle en küçük "iyi olmayan" (aslında normal olan) davranışım başkaları için haddini aşan derecede dobra ya da kırıcı oluyor. Herkes istiyor ki hep çok iyi olayım. Fakat ben, iyi niyetimin 1 kere suistimal edildiğine şahit olayım işte o zaman dünyanın en kötü insanı olurum. Orta halde kalamıyorum. Saflık derecesinde iyi ya sinir bozucu derecede soğuk biriyim. Dolayısıyla insanlar bana hatamı söylemekten çekinebiliyorlar.
ufak bir nasihat: eğer karşınızdaki de böyleyse hatanızı kabul edin aksi takdirde bütün her şey bir anda üzerinize kalıyor:)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?