Konuya böyle yaklaşacak isek ben de yediğim her yemeğin tadını damağında hissedemiyorum ama hücrelerimin bu yediğim yemeklerden ne çok fayda gördüğünü açıklamama gerek yoktur. Bilincimizde kalanlardansa bilinçdışımızda bulunanlar/ bulunacaklar için okumak, izlemek ve öğrenmek gerek.
Entelektüelite; çok şey bilmek, çok şey ezberlemek değildir. Entel olabilmek, entel yaklaşabilmektir ki buna da ben yorumlama becerisi diyorum. Okuduğumuz, öğrendiğimiz, izlediğimiz her şey, eğer amacına uygun yapılmışsa; olaylar, fikirler ve insanlar hakkında getirdiğimiz yorumların kalitesine sirayet edecektir.
Varsın aklımızda kalmasın, hayatımıza dokunsa yeter.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?