değer verdiğiniz kişileri hayal kırıklığına uğratmak, yaptığınız hataya üzülmek yetmezmiş gibi bir de sevdiğiniz kişileri üzdüğünüz için üzülmek.
sevdiğiniz birinin üzgün olduğunu bildiğiniz halde onun yanında olamamak, kendini iyi hissetmesi için bir şey yapamamak.
kendinizi ifade etmek için defalarca çabaladığınız halde anlaşılmamak, anlatmaya çalışmaktan yorulmak.
çok emin olduğunuz bir konuda yanıldığınızı görmek.
bir şeyler ters gitmeye başladıktan sonra diğer şeylerin de ters gitmeye başlaması, bir anda hayatınızın saçma sapan ve karmakarışık bir hal alması ve bunu düzeltmeye gücünüzün olmadığını hissetmek.
aynı şeyin ya da kişinin hem derdiniz hem de dermanınız olması.
hiçbir zaman sahip olamayacağınızı bildiğiniz şeyleri istemeyi bırakamamak.
yapmamanız gerektiğini bildiğiniz şeyleri yapmaya bile isteye devam etmek.
kimsesizlik hissi. etrafınızda onca insan olmasına rağmen hissedilen "kimsesizlik" hissi.
son olarak, duştan çıkınca yemeği planladığınız bir şeyin, duştan çıktığınızda başkası tarafından çoktan yenmiş olduğunu görmek.
not: başlıktaki "bir" kelimesini görmemişim gibi davrandığım doğrudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?