Kendinden/kendiliğinden uzaklaşıp başka sıfatları, farklı kültürleri özenerek yaşantıya dahil etmek. Zorla diğer insanlara kabul ettirmek. Asıl medeniyetin bu olduğunu savına inanmak.
medeniyetsizlik göstergesi şeyler
Çevreye ve başka insanlara saygı bence önemli bir gösterge. Etrafa çöp atmak, yerlere tükürmek, başka insanları giyim tarzı yüzünden rahatsız etmek. bunları, ben medeniyetsizlik bulgusu olarak kabul ediyorum.
Yeni bir yere gittiysem ne kadar ağaç var, etraf pis mi, çok gürültü var mı, insanlar normal bir şekilde gezebiliyor mu? Bunlara dikkat ederim.
Önceki entryde sayın yazarımız başka insanların hayatına müdahale demiş. Kesinlikle katılıyorum. Bu davranış direkt turnusoldur bence. Böyle ahlak bekçisi kesilenler vardır ki evlerden Uzak.
Yeni bir yere gittiysem ne kadar ağaç var, etraf pis mi, çok gürültü var mı, insanlar normal bir şekilde gezebiliyor mu? Bunlara dikkat ederim.
Önceki entryde sayın yazarımız başka insanların hayatına müdahale demiş. Kesinlikle katılıyorum. Bu davranış direkt turnusoldur bence. Böyle ahlak bekçisi kesilenler vardır ki evlerden Uzak.
aşırı doz fanatizm
-başka insanların hayatlarına duyulan fazla ilgi.
-duygu kontrolüne sahip olmamak. öfke, nefret, hatta üzüntü bile. bunu kişisel de düşünebilirsiniz, toplumsal da. medeniyetsizlikten kaynaklı sürekli bir gerginlik durumu söz konusu oluyor. insanlar kavgacı, problem çözmeyi bilmiyorlar, konuşarak anlaşmayı bilmiyorlar vs vs.
-abartı. her türlüsü. mesela üstteki entryde bahsedilen düğünleri ele alalım. insanlar birlikteliklerini resmiyete döküyor, durum bundan ibaret. abartılacak bir şey var mı, yok. ama abartıyorlar. ya da mesela insanlar bebeklerinin cinsiyetini öğrenirken bile anlamsız anlamsız şeyler yapıyorlar, yine abartı. insanlar binlerce yıldır çocuk sahibi oluyor, nedir yani? saçma sapan etkinlikleri, olayları, durumları her şeyi abartıyorlar. bir şeylere gereğinden fazla değer yüklüyorlar.
-değerli olan şeylere hak ettikleri değerin verilmeyişi. en temel örnek olarak "emek" ve "bilgi". emeğe değer veriliyor mu? ne yazık ki hayır. peki ya bilgiye? bilen kişiye? ne yazık ki yine hayır.
-bana çok ilginç gelen bir şeyi yazacağım şimdi. bir konuda ya da alanda uzman olan birinin, o alanda arkasından gelen kişilere yardımcı olmasını ve onları desteklemesini, bilgi birikimini o insanlarla paylaşmasını bekleriz değil mi? öyle olmuyor ama. bu çok büyük bir medeniyetsizlik bence. insanlar bilgilerini, donanımlarını paylaşıp başkalarının kendilerini geliştirmesine destek olmuyorlar, aksine saçma sapan hislere girerek o insanlara köstek oluyorlar.
-alt üst kavramlarının çok yoğun yaşanıyor olması. donanıma ve konudaki uzmanlığa dayanmayan, liyakatsiz alt üst ilişkilerini hiç saymıyorum bile. uzmanlığa, donanıma, bilgiye vs. dayanan sistemli alt üst ilişkilerinde de saçma durumlar yaşanıyor. üstteki kişi alttakini kendi çıkarları için kullanabiliyor mesela, ya da mantıklı mantıksız demeden her konuda üsttekinin sözü geçiyor. hiyerarşinin anası ağlatılıyor kısacası.
-insanlara söz hakkı tanınmaması. medeni bir ortam olsa özgürce konuşabiliyor olmamız gerekir değil mi? istediğimiz ya da istemediğimiz şeyleri söyleyebiliyor olmalıyız mesela. ama öyle mi? değil. medeniyetsiz insanlar dinlemeyi bilmiyor, anlamaya çalışmıyor, saygı duymuyor, en doğruyu hep kendileri biliyorlar çünkü.
-en önemlisi ne biliyor musunuz? insana değer verilmiyor oluşu. insan değerlidir, sırf insan olduğu için bile değerlidir. medeni insanlar ve medeni toplumlar insana değer verir, saygı duyar.
-duygu kontrolüne sahip olmamak. öfke, nefret, hatta üzüntü bile. bunu kişisel de düşünebilirsiniz, toplumsal da. medeniyetsizlikten kaynaklı sürekli bir gerginlik durumu söz konusu oluyor. insanlar kavgacı, problem çözmeyi bilmiyorlar, konuşarak anlaşmayı bilmiyorlar vs vs.
-abartı. her türlüsü. mesela üstteki entryde bahsedilen düğünleri ele alalım. insanlar birlikteliklerini resmiyete döküyor, durum bundan ibaret. abartılacak bir şey var mı, yok. ama abartıyorlar. ya da mesela insanlar bebeklerinin cinsiyetini öğrenirken bile anlamsız anlamsız şeyler yapıyorlar, yine abartı. insanlar binlerce yıldır çocuk sahibi oluyor, nedir yani? saçma sapan etkinlikleri, olayları, durumları her şeyi abartıyorlar. bir şeylere gereğinden fazla değer yüklüyorlar.
-değerli olan şeylere hak ettikleri değerin verilmeyişi. en temel örnek olarak "emek" ve "bilgi". emeğe değer veriliyor mu? ne yazık ki hayır. peki ya bilgiye? bilen kişiye? ne yazık ki yine hayır.
-bana çok ilginç gelen bir şeyi yazacağım şimdi. bir konuda ya da alanda uzman olan birinin, o alanda arkasından gelen kişilere yardımcı olmasını ve onları desteklemesini, bilgi birikimini o insanlarla paylaşmasını bekleriz değil mi? öyle olmuyor ama. bu çok büyük bir medeniyetsizlik bence. insanlar bilgilerini, donanımlarını paylaşıp başkalarının kendilerini geliştirmesine destek olmuyorlar, aksine saçma sapan hislere girerek o insanlara köstek oluyorlar.
-alt üst kavramlarının çok yoğun yaşanıyor olması. donanıma ve konudaki uzmanlığa dayanmayan, liyakatsiz alt üst ilişkilerini hiç saymıyorum bile. uzmanlığa, donanıma, bilgiye vs. dayanan sistemli alt üst ilişkilerinde de saçma durumlar yaşanıyor. üstteki kişi alttakini kendi çıkarları için kullanabiliyor mesela, ya da mantıklı mantıksız demeden her konuda üsttekinin sözü geçiyor. hiyerarşinin anası ağlatılıyor kısacası.
-insanlara söz hakkı tanınmaması. medeni bir ortam olsa özgürce konuşabiliyor olmamız gerekir değil mi? istediğimiz ya da istemediğimiz şeyleri söyleyebiliyor olmalıyız mesela. ama öyle mi? değil. medeniyetsiz insanlar dinlemeyi bilmiyor, anlamaya çalışmıyor, saygı duymuyor, en doğruyu hep kendileri biliyorlar çünkü.
-en önemlisi ne biliyor musunuz? insana değer verilmiyor oluşu. insan değerlidir, sırf insan olduğu için bile değerlidir. medeni insanlar ve medeni toplumlar insana değer verir, saygı duyar.
Öncelikle düğün.. normalde 1 birime yaptığı saçı gelin veya damat diye 8-10 birime yapan fırsatçı aşağılık insanlar. 150-200 hadi olsun 500 metre kare alanı ( belki daha fazladır bilemedim şimdi) 3 saatliğine kiralamak için binlerce çok binlerce lira isteyen şark kurnazları. Sen bize çeyrek takmıştın al sana çeyrek, bak bakalım Nebahat teyzenler ne takmışlar..
insanları mal gibi görüp şu kadar altın takı vereceksiniz yoksa kızımızı vermeyiz diyen "satıcılar" (en kötüsü kızın bunu mantıklı bulması), bilumum iğrenç şekilci adet, istisnasız her düğünde çıkan tatsızlıklar küskünlükler ve nihayet 3 saatin sonunda size uzun yıllar eşlik edecek on binlerce çok on binlerce lira borç. en kötüsü de okumuş ve beyin kıvrımları nispeten fazla olan insanlar bile böyle deli saçması şeylere alet oluyorlar. Sadeliğin ve mantıklı insanların gözünü seveyim.
insanları mal gibi görüp şu kadar altın takı vereceksiniz yoksa kızımızı vermeyiz diyen "satıcılar" (en kötüsü kızın bunu mantıklı bulması), bilumum iğrenç şekilci adet, istisnasız her düğünde çıkan tatsızlıklar küskünlükler ve nihayet 3 saatin sonunda size uzun yıllar eşlik edecek on binlerce çok on binlerce lira borç. en kötüsü de okumuş ve beyin kıvrımları nispeten fazla olan insanlar bile böyle deli saçması şeylere alet oluyorlar. Sadeliğin ve mantıklı insanların gözünü seveyim.
Birkaç ay önce ablam evlendi. Ertesi gün boşanma kararı aldı. Ve olaylar kırmızı pazartesi kitabındaki gibi gelişti. O ayrılığın geleceğini herkes görüyordu ama düğün olama kadar engellemeye çalışan olmadı. Ayrılığın nedeni evlenen ablamın damat tarafından hiçbir maddi manevi isteği olmadı. Damat tarafının getireceği takıları damadın annesi önceden kendisi toplamış. Damadın ailesinin taktığı altının ederi ise eski altın zincir bilekliklerden 2 tane kadar ediyor ya da etmiyor. Yani damat tarafından neredeyse hiçbir kuruş alınmayan düğünde (düğün salonu parasına bile ortak olundu, kına nişanda hiçbir ücret ödemediler) damadın ailesi ile para yüzünden kavga çıktı (düğünde takılan tüm altınları ve paraları istediler) Boşanma sonrasında çevremizdeki insanlarla durumu paylaştığımızda gelin tarafının maddi beklentisi olmadığında benzer sorunların yaşandığını gördük. Sosyokültürel olarak gayet de grlişmiş bir aileydi. Ancak ne acı ki ülkemizde geline takılan altın miktarıyla gelinin değeri ölçülür olmuş. Okumuş insanların dahil para için düğün yaptığını ve para için 1 günlük eşinden boşanmaya göze aldığına şahit oldum. Zamanında bunları entry olarak girmeye çekinmiştim fakat bu entry yi görünce altına not olarak düşmeyi istedim. Okuyup cevap vermeseniz de sıkıntı değil. Çok önceden içimde kalanları yazdım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?