bizde genellikle öğlene yakın kurulan ve uzun saatler süren kahvaltı sofralarıyla başlar. istisnai durumlar dışında tüm aile evdedir. eskiden bir de sobada pişirilmiş mayalı çörekler olurdu kahvaltıda. sıcacık sobanın başına geçer, sürekli pişmiş mi diye başını beklerdim. patates kızartmalarına daha sofraya gelmeden el atardık abimle, annem nefret ederdi bunu yapmamızdan bir güzel kızardı :). sobasız da olsa devam ediyor böyle kahvaltılar, hem de yeni üyelerle daha geniş bir aileyle. kısacası bende pazar sabahı dertlerin odanın dışında bırakıldığı sıcacık bir zaman dilimi demektir.
Sıcacık bir entry 😌