tarihten bir hikaye

lavinia
Habil ile kabilin hikayesini anlatmak istiyorum. İlk yaratılan insanlardandırlar. Hz. Adem ile Havva'nın ilk çocuklarıdır.
Habil bir çoban, kabil ise bir çiftçidir. İkisi de yaratıcıya dualar, ibadetler eder ve ellerinden geldiğince samimiyetle çalışırlar. İnsanoğlunun içinde olan kıskançlık duygusu elbetteki ikisi arasında da vardır. Kabil kendinden sonra doğan ve sakin huylu olan kardeşi habili çok kıskanır. İkisi hep bir rekabet içindedirler. Günlerden bir gün yaratıcı ikisinden de kendisine bir adak sunmasını ister. Habil bir kuzu, kabil iste meyvelerini sunar. Yaratıcı ise habil'in adağını kabul eder. Zaten annesinin ilgisine de sahip olan habil, yaratıcının da yine habil'in adağını kabul etmesiyle kabil için işler çığrından çıkar. Ve yaşamın ilk kanı dökülür, ilk cinayeti işlenir. Kabil kardeşi habil'i öldürür. Daha sonrasında çok pişman olsa da kardeşi artık ölmüştür. Ölü bedenini ne yapacağını düşünürken az ileride bir karganın ölü bir kargayı toprafa gömdüğünü görür ve kendisi de öldürdüğü kardeşini toprağa gömer. Ve hayatı boyunca da öldükten sonra da lanetlenen ve cehenneme ilk giden insandır.

Hikaye böyledir tabiki farklı dinlerde veya inanışlarda farklı versiyonları vardır. Benim bildiğim bu şekildedir. ancak ben hep kabil için bu hikayede üzülürüm. Evet onun imtihanı da sahip olduğu kıskançlık ve kendisine yaşatılan ilgi yoksunluğudur belki. Evet yaptığı cok büyük bir günah ve yanlış. Ancak bu onun insanlığını gösteriyor. Çok ilginç geliyor bana. İnsanı duyguların çok ilginç bir çizgi olduğunu, çok büyük yanlışlar yapmanın- günah işlemenin kolaylığını yüzüme yüzüme vuruyor. Habil e de üzgünüm, kabil e de. İşte insanlık..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol