Eğer bir şeye sahip olmak isteyen çok kişi varsa o şey değerlidir. Para da değerin ölçü biçimidir. Talep-sahip olma isteği arttıkça da o şeyin fiyatı-parası artar. Anket yapılsa kimler sıhhıyede oturmak ister kimler bahçelide oturmak ister.. bahçelide oturmak isteyen fazla olduğu için oradaki taşınmazların fiyatı da yüksektir.
Bizim ülkemizde krediye ulaşmak kolay-dı. Ev sahibi olmak isteyen kredisini çeker. Aha bende para var diye müteahhitin kapısına dayanır peşinatlı taksitli evini almaya sıraya girer. (Buna daha sonra Deprem de eklendi) hal böyle olunca artan bu talep ya ev sayısı arttırılarak karşılık verilecek ya da ev fiyatlarının fiyatı arttırılarak talep düşürülecekti (evet insanlar ev almaktan vazgeçecekti) E inşaat girdi maliyetleri ortada, ev yapmak da hemen olan şey değil.. sonuç: fiyatlar arttırılarak almak isteyen buyrun burdan dendi
Hep söylerim bir şey pahalanmışsa almayı bırakın. En çok sigara ve alkol için derim hatta. Vergi oranı mı yüksek geliyor: talep düşer, vergi geliri azalırsa vergi oranı da düşer. Ama hala talep fazlaysa o vergi de artar fiyat da.
Şimdi Haziran ayında konut satışları %44 azalmış. Ne zaman kredi verilme kesildi. İnsanlar borçlanmakta zorlandı, ev alım gücü düştü, çat direkt etkisi görüldü. Evi satamayan müteahhit-talebi düşük gören müteahhit açık arttırma gibi tepeden fiyatı yavaş yavaş indirmeye başladı. Talep, arz, fiyat dengesi.
He şimdi fırsatçılık o'culuk bu'culuk sözleri bana basit kaçıyor. Bana kalırsa Etkiye tepki bu olaylar. Yine geçenlerde bir yorum farklı bir bakış açısı gördüm onu da bırakayım
Bir de %25 kira artış olayı var. Ondan da bahsedersem ana sayfada sadece benim entry gözükür burada kesiyorum (evet çok düşünceliyim öd)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?