Bayağı severim ben yalnızlığı. Tek başıma kafam estiğince gezmeyi,bir parkta oturup içimi yazıya dökmeyi,bir ağacın altında kitap okumayı,sinemaya gidip tek başıma film izlemeyi,en sevdiğim yemeği kendime ısmarlamayı,istediğim zaman şarkı dinleyerek yürüyüş yapmayı,sevdiğim kitabı almak için tek başıma dükkan dükkan gezmeyi,canım sıkıldığında tek başıma lunaparka gidip istediğim oyuncağa binmeyi ve daha birçok şeyi kendi kendime yapmayı severim. Kalabalığın da yeri ayrıdır.onlarla da çok şey yapmayı severim. Ama tek başıma yaptıklarım beni kendime bir adım daha yaklaştırıp benliğimi tanımamı sağladığı için çok daha başka anlamlar ifade eder benim için.
Ama sayın yazarlar son zamanlarda anladım ki benim dilime doladığım,çok sevdiğim yalnızlığım bazen katlanılmaz oluyor.bazen bir nefese ihtiyaç duyuyor insan.yeri geldiğinde hüznünü anlatacak yeri geldiğinde mutluluğunu paylaşacak bazense umutlarını kurtaracak bir dosta ihtiyaç duyuyormuş insan. Benim kadar yalnızlığa düşkün birinin bile birilerine ihtiyaç duyması bana bir kez daha hayatın paylaşınca güzel olduğunu hatırlattı.
Dost dediğimiz birileri varsa sonuna kadar onlara sahip çıkalım sayın yazarlar.onlar olmadan biz de tamamlanamıyoruz çünkü…
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?