Düşünürsem deliririm diye düşünmüyorum.
Bana komitelerden, sınavlardan sonra yaptığım 1-2 haftalık boşları unutmayı öğretti. Değil hafta 1-2 gün dinlenirsem şükrediyorum :')
İçinde mentol ve damla sakızı olan her şey, kokusu dahi midemi bulandırır.
Bu dönemde her ne kadar aile evinde çok kalıp ailemizle bazı takışmalar yaşasak da, ankara'da içimde canımı sıkan,ruhumu daraltan bir his olduğunda eğer gidebilmem mümkünse kendimi aile evine atıyorum.beni depresif halimden çıkaran,mutlu eden,biraz da olsa dertlerimden uzaklaşmamı sağlayan doğal antidepresanım aile evim sanırım.
yaşlılara ilaçmış gibi verilip plasebo etkisi yaratan renkli drajeler. Bir yakınımıza geceleri uyuyamadığı için veriyorlarmış vermedikleri gün gerçekten uyuyamıyormuş 😅
takmadan önce heves edilen taktıktan sonra keşke gözüm bozulmasaydı da takmasaydım dedirten alet.
Tripkolik- gözlerinin yeşilini özledim :d
O zamanlar 5. sınıfa gidiyorum, en iyi kim söyleyebiliyor kim en çok ezberleyebilmiş yarışıyoruz djsjdjs hâlâ da aklımda
O zamanlar 5. sınıfa gidiyorum, en iyi kim söyleyebiliyor kim en çok ezberleyebilmiş yarışıyoruz djsjdjs hâlâ da aklımda
Gönüllü olmak 😇
Bir erkeğin bir kadınla yakın arkadaş olması iki farklı cinsin penceresinden hayata bakış açısını anlama açısından iyi şeyler katabilir ancak fıtratlarımız gereği bunun zor olacağını düşünüyorum. Bende ne zaman arkadaş olarak karşı cinsi daha yakın hissetsem, olaylar farklı yöne gider düşüncesiyle belli bir seviyede tutmaya çalışıyorum yanlış anlaşılmalar olabilme ihtimaline karşı(bu hep böyledir demek tabii ki yanlış olacaktır ama çoğunluk üzerinden düşünürsek diyelim) ne karşımdakini üzeyim ne de ben üzüleyim diye.
kimse üzülmesin diye kendini üzmeyeceksin, sende dünyaya bir kere geliyorsun senin de kendini üzmeye hakkın yok
Hiç ölmeyeceğimizi.
Bana uzun zaman sonra her Cumartesi televizyon açtıran tek dizidir.aynı zamanda Ahlaksızlığın,kötülüğün,şiddetin olmadığı bizden olan şeylerin olduğu, özellikle ciritçi abdullahın sahnelerinde çok güzel dersler veren, ailece severek izlediğimiz dizidir.
Ben hırs yerine azmin olması gerektiğini düşünüyorum. Hırs bana sürekli başkalarıyla kendini karşılaştırıp en iyi seviyeye gelmek için gözü başka bir şey görmemek gibi gelir. kişiye de zarar vereceğini düşünüyorum oysa azim kişinin kendi içinde ilerlemesi kendini bir ileriye götürmek için çabalaması elinden geleni yapması sonuca da nasip diyebilmesidir.
Çok küçük şeylerde bile bazen kardeşlerime çok sert oluyorum, aniden bir yükseliyorum :/çevremdeki diğer insanlara karşı hiç yapmadığım bir şey olmasına rağmen. aradan 5-10 dk geçince kendime neden diye soruyorum acayip pişman oluyorum.
Bir sabah insanı olarak kesinlikle gececi olmayı beceremiyorum böyle yaparsam gece çok dayanamıyorum en geç 2 yi görmüşümdür üstüne bir de sabah uykumu alamamış oluyorum. Ama sabah erkenden kalkınca gün inanılmaz uzun geliyor daha dinç hissediyorum ve her işimi halledebilecek zaman da bulmuş oluyorum genelde :)
bu işin sihirli değneği varsa kafama vurursanız sevinirim, aşırı imrendim
Alışkanlık sanırım sayın fistikgibiri :) umarım sizde alışırsınız, yorumunuz için de teşekkür ederimm
Selpak
Yarışa girmezsen kaybetmen imkânsız
Üstelik yetmiş, seksen yıl ömrün varmış
Üstelik yetmiş, seksen yıl ömrün varmış
Mesleği insanların hayatlarını kurtarmak olan kişilerin bir insanın intiharına yol açacak şeyler yapması inanılır gibi değil, bunları yapanların bu haberi aldıktan sonra hiç mi vicdanları sızlamadı acaba haberi gördüğümden beri o kadar üzgünüm ki.. Allah ailesine sabır versin 😞
Okula dönmüşsün stajyer olarak hastanedeki tüp geçitte steteskoplu önlüklü foto çekiniyorsun 😬, tüm arkadaşlarınla bir aradasın maske mesafe yok hep beraber yemekhaneye gidiyoruz, pandemi bitmiş, ne günlerdi diye konuşuyoruz. Akşam için sözleşiyoruz,bahçelide oturup kahvelerimizi içiyoruz. Bunları yazarken arkadaşlarıma kucak dolusu sarılmak istedim, Ne hasret kalmışım, bitsin artık ya :(
Tek başıma seyahat etmek istediğimi söylediğimde ailemin kabul ettiği zaman anlamıştım.
Karşısındaki suçlu olduğunu kabul etmiyor aksine hâlâ haklı olduğunu söylüyordur, kişi yorulmuştur bu zamana kadar anlaşılmadıysa bundan sonra da anlaşılamayacağını anlamıştır daha fazla dil dökmeye gerek yoktur özür diler. aynı zamanda sıkça yaptığım şeydir keşke böyle olmasam..
sıkça yaptığım şeydir. şimdiye kadar bu konuda hiç “keşke böyle olmasam” demedim. umarım bundan sonra da dedirtmezler.
Haklısınız :) keşke demek özür dilemek gibi bir yüceliğe yakışmıyor ancak ben yeterince hakkımı savunamadığımı düşündüğümden dolayı keşke diyorum. İnşallah siz hiç keşke demezsiniz ☺️
siz de haklısınız :) hakkınızı, erdemlerinizi hiç kaybetmeden savunabilmenizi dilerim. iyi dilekleriniz için de teşekkür ederim 😊
Ben de teşekkür ederim :)
bir ânı, kişiyi özlemek insanın yaşadığını farketmesi, farkedip şükretmesiymiş aslında özlemek de bir nimetmiş
İkisi bir arada çok güzel ama sevmek daha kıymetli sanki
sınav sonraları kendimi ödüllendirmek için kızılaya giderdim ufak da olsa kendime bir şeyler alırdım, bu ritüelimi şimdilik trendyolda bakınarak gerçekleştiriyorum. Bir şey alsam da almasam da kesinlikle rahatlatıcı bir olay :)
ara ara yağmur atıştırıyor çarşambadan beri dört gözle karı bekliyoruz :') sabah her yer bembeyaz olur inşallah aminn
Alnım açık yüzüm ak alnım açık yüzüm ak hamdolsun tamam da müge abla ben ersin arslan eğitim ve araştırma hastanesinde doktor sardırdı çünkü çıtlakmış
kocanın evi yok ki kocanın evi yok beni çıldırtmak mı istiyosun sen senin kocanın evi yok
Teyzemler bize gelirdi yazları, küçük bir balkonumuz vardı geldikleri gün kuzenimle hemen balkona halı kilim ne varsa serer, oyuncakları paylaşır, sabahtan akşama kadar evcilik oynardık, öyle kendimizi kaptırırdık ki yemek yemeyi unuturduk :)
Apartmanımızın arkasında etrafı demirlerle çevrili küçük bir alan vardı baharın gelmesiyle orada oynamaya başlardık, aynı zamanda sanki orası dükkânımızmış gibi evdeki boncukları toplayıp kolye bileklik gibi şeyler yapıp satmaya çalışırdık mahalledeki diğer çocuklara, bir keresinde 25 kr kazanmıştık nasıl seviniyoruz ama :)) sonra akşam geldi parasını geri istemişti alan çocuk :')
Apartmanımızın arkasında etrafı demirlerle çevrili küçük bir alan vardı baharın gelmesiyle orada oynamaya başlardık, aynı zamanda sanki orası dükkânımızmış gibi evdeki boncukları toplayıp kolye bileklik gibi şeyler yapıp satmaya çalışırdık mahalledeki diğer çocuklara, bir keresinde 25 kr kazanmıştık nasıl seviniyoruz ama :)) sonra akşam geldi parasını geri istemişti alan çocuk :')
Paran varsa istanbul. Deniz, tarih, maneviyat...pek çok şeye daha kolay ulaşabileceğin bir şehir. Her ne kadar birçok kişiye gürültülü bir şehir gibi gelse de, şimdilik yaşarsam mutlu hissedeceğim bir şehir olduğunu düşünüyorum.
kek çırpıldıktan sonra kapta kalan kek hamurunu yemek 😋
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?