yazarların başından geçen komik olaylar

clarice starling
yaşarken komik değildi ama sonradan hatırlayınca komik gelen ve yüksek derecede salaklık barındıran bir anımı paylaşayım. bir gün arkadaşımla güvenpark'ta oturuyorduk. yanımıza bir kadın geldi, anket yapıyordu. rica etti işte kimse yapmıyor, yardımcı olur musunuz vs diye. ne akla hizmetse kabul ettik. adımızı yazdı, kendi soyadınızı söylemeseniz de olur dedi, uydurduk bir şeyler. dedi ki aslında yaşlı insanlarla yapılması gereken bir anket bu, evlere gidip yapılması gerekiyormuş, video filan izletiliyormuş normalde. tabi insanlar güvenip de almaz kimseyi evine böyle şeyler için, belki de kadın uğraşmak istemedi, güvenpark'a gider kısa sürede bir sürü kişi bulurum diye düşünmüş de olabilir. neyse işte yaşlılarla yapılması gerektiği için dedi ki bize yaşınızı 50 yazacağım. artık başladık diye bir şey demedik, ya da üzüldüm belki ben kadına. neyse işte diğer sorulara da saçma cevaplar yazılıyor, emekliymişim mesela ben. evin faturalarını çocuklarım ödüyormuş vs vs. sonra uydurma anket tamamlandı. telefon numaralarımızı yazmıştık (dünyanın en salak insanıyım ya), kadın dedi ki "sizi bir numaradan arayıp anket yapıldı mı diye sorabilirler."
aradan birkaç gün geçti. ben de o aradaki sürede şehir dışına gitmiştim, şarj aletimi unutmuşum. telefonum birkaç gün kapalı kaldı. günler sonra şarj aleti aldım, telefonu taktım şarja. kısa bir süre sonra telefon çaldı, bilmediğim bir numara arıyor. anket hiç aklıma gelmedi benim, telefon da kapalı ya günlerdir, çalınca direkt açtım. arayan kişi ismimi ve uydurma soyadımı söyleyince anladım anket için aradıklarını. doğum yılımı sordu, 50 yaşında olduğumu biliyorum ama hangi yılda doğduğumu bilmiyorum, neyse hesapladım hızlıca söyledim. yanlış söylemiş bile olabilirdim neyse ki doğru hesaplamışım. halbuki 50 yaşında birinin sesiyle genç birinin sesi ayırt edilmez mi? telefondaki kişi bir şeyler soruyor ama ben yalan söylemeye hiç alışkın değilim ki, kalbim deli gibi çarpıyor, ölecek gibiyim. ya yalan söylediğimi anlarsa filan diye korkuyorum. ne diye bulaştım ben böyle bir işe? aklımdan öyle düşünceler geçiyor ki. bi yandan diyorum söyleyeyim anketörün yazdığı cevapların uydurma olduğunu. bir yandan diyorum işini kaybeder o zaman, başı belaya girer. bir anda kapatsam telefonu diye bile düşündüm. ama hiçbirini yapmadım. uydurma cevapları söyledim, videoları izletti dedim, teşekkür edip kapattılar telefonu. kalp hızımın normale düşmesi birkaç dakika aldı, başıma ağrılar girdi gerçekten. sonra birkaç ay sürekli anket numaraları aradı beni, 10-15 tane engelli numara var telefonumda. yaptığım şeyden ötürü de pişmanım. sonuçta anketör kadın bu işten para kazanıyorsa işini düzgün yapmalıydı. ayrıca baktık ki her şey saçma bir hal alıyor, bu işten çekilebilirdik. gereksiz vicdan yapmışız. salaklık işte :((
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol