üniye gitmeden önce böyle düşünüyorken insan ölümün ne kadar beklenmedik, ne kadar alışılmadık bir kavram olduğunu anlayınca eve gelmek için can atıyor. isterseniz ailenizle 100 yıl yaşayın. ailenizle geçireceğiniz vakit her zaman kısa olacaktır, hiçbir zaman yetmeyecektir. bence yitirmeden kıymetini bilin.
Genel itibariyle aile evinin dışında doğru düzgün kalmamış ve dışarıda yeterince bulunmamış kişilerin tutumudur. İstisnaları tabi ki vardır. Ciddi ailevi problemleri olanlar illaki vardır. Ancak babanızın size kaçta yatacağınızı söylemesi, annenizin size ev işi vermesi ya da kardeşlerinizin sizi rahatsız etmesi bir evi kanserojen yapmaz. Birlikte aynı kaptan yemek yiyip aynı yatağı paylaştığımız insanlardan gerçekten sorun çıktığını da biliyoruz. Bazıları der ki “vay efendim ben insan sevmiyorum da yalnızlığı tercih ederim cart curt” böyle insanlar genelde bulup da bunayanlardan çıkar. Ailenizden ya da arkadaşlarınızdan birkaç kötülük gördünüz diye bu sizi herkese ve herkesi size düşman yapmaz. Gelgelelim aile evinin ötesinde gerçekten özgür olacağını sananlar ne yazık ki başıboşluğu özgürlükle karıştırmış olanlardır.
Edit: ayrıca bu Özgür olma ya da hayatına müdahale edilme konusunun yaşa bağlı duygusal boşluklara bağlıyorum ki, örneğin kendilerinin kısıtlandığına inananlar kendi çocukları olduğunda bir “rahat” bırakmayı deneyebilirler tabi yapabileceklerse.
İnsan ebeveyn olmadan çok kolay konuşur; tıpkı sahip olmadığı ya da deneyimlemediği diğer pek çok konuda rahatça konuşabildiği gibi.
Edit 2: bunları son 8 yılını aile evinden uzakta geçirmiş ve yıl boyunca bir, bilemedin iki kez kısa aralıklı ziyaret eden biri olarak söylüyorum. Yakınını da uzağını da yeterince gördüm. Bugün ailesini kanser edici bulan varsa, yarın ne çok insanın onları kendi ailelerinden daha kötü etkilediğini gördüklerinde zannımca anlayacaklardır.
Zaman zaman kendi evime çıkmak istesem de ne mutlu bana ki ben aile evinin kanserojen olduğunu düşünmüyorum ve bu hayatımı çok kolaylaştırıyor. Yine de pek çok arkadaşımın bundan dert yandığına şahit oldum. Yazarların da bu konu hakkındaki düşüncelerini çok merak ediyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?