Pandemi ile ilgili olanları artık kabak tadı verendir. İnsanların evde sıkıldığını anlıyorum, maske takmak istememesini de anlıyorum ama durumu kabul etmek yerine var olan bilimsel bir gerçeği reddediyorlar. Aslı olmayan veya eksik bilgilerle virüsün aslında griple aynı olduğunu hatta hiç var olmadığını falan iddia ediyorlar. Üstelik önümüzde bu virüsü ciddiye almamanın kötü sonuçlarının olduğu bir örnek de var (bkz: italya) Bu düşüncelerin bu kadar fazla gündeme gelmesinin sebebini tam anlamasam da bilgi kirliliğine bağlıyorum. Malumunuz böyle şeyler artık çok hızlı yayılabiliyor. Şu sıralar maskenin içinden solucanımsı canlılar çıktığı iddia edilen videolar dolanıyor, daha da bir şey demiyorum. Çok doluyum sözlük, biraz uzattım olayı kusura bakmayın:)
Çok haklı bir isyan. Her gün bu durumu çevremle paylaşıp ufak çaplı bir sinir krizinden sonra toparlanıp yoluma bakıyorum. Daha da uzatıp tüm sinirinizi kusup rahatlayın bence. Başka türlü geçmiyor. :)
Genel olarak tam olarak kanıtlanmamış bazı delillerle ortaya atılmış Evanjelist öngürü türü. Bir başka deyişle biraz dayanaklı kehanetler de diyebiliriz. Çoğunlukla örtük bir durumu ya da geleceğe yönelik tahminleri içerir. Şahsen ben bazı komplo teorilerini mevcut “açıklamalar”dan daha mantıklı buluyorum. Bu tabi ki her komplo teorisinin mantıklı olduğu anlamına gelmez. Ancak şu bir gerçek ki internetin nasıl ki çok küçük bir kısmını kullanabiliyorsak ve çok küçük bir dataya ulaşabiliyorsak dünya gündeminde de aynı şekilde çok küçük bir dataya sahibiz. En basitinden devlet başkanlarının bilgisine sahip değiliz ve gerek gizli tutulan anlaşmalar, gerek medya üstü bilgiye sahip olmalar, gerekse istihbarat servislerinin belgelerine ulaşabilmek gibi imkanlardan mahrumuz ve bu şekilde istedikleri kadar demokratik ortamlar inşa edilsin koyun sürüsünden farksız güdülüyoruz. Bilim adamlarının bu sınırın dışında kaldığı sanılmasın; özellikle onlar da her ne kadar kendi uzmanlıklarına sahip olsalar da mega şirket ve devletlerce yönlendiriliyorlar, yanıltılıyorlar. Bu durum karşısında ümitsizliğe kapılmak zannımca hata olur zira dünyanın ve kitle psikolojisinin kuralları bilinirse zamanla bu gerekli dataya ulaşma imkanımız olacaktır. Bu dünya, oyunu kuralına göre oynadığınız takdirde kazanabileceğiniz bir dünya. Bunu kabul ettiğimizde pek çok perdenin arkasında aslında hiç beklemediğimiz şeylerin yattığını fark etmemiz an meselesi.
Elbette içlerinde doğru olanları da vardır ama Bazen "neden böyle bir şey yapma gereği duysunlar" gibi basit bir soruyla çürütülebilecek örneklerin sayısı da hiç az değil. Düz dünyacılar mesela, neden sistematik bir şekilde yüzlerce ülkenin devlet başkanları da dahil olmak üzere milyonlarca insan yıllardır dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ediyorlar diye sorgulamıyorlar mı? En basit örnek olarak Rusya, abd'nin yuvarlak dediği dünyanın düz olduğunu duyurma fırsatını reddeder mi hiç? Ya da pandemiye "plandemi" diyerek bizi güldürürken düşündürmeye çalışan vatandaşlarımız hiç sorgulamıyorlar mı, bu pandemiden karlı çıkan, kar sağlamak bir yana ekonomisi kötü etkilenmeyen tek ülke yokken bu virüs bir devletin oyunu olabilir mi? En acınası olanı ise virüse inanmayıp Dünyanın en gelişmiş ülkesinden en ücra noktasına kadar her yerdeki yüz binlerce profesörün, doktorun ve diğer bilim insanlarının satın alınıp; halka aslında var olmayan bir şey hakkında yalan söyletilebileceğine inanan kişiler bence. Normal şartlarda, insanlar başkalarını kısıtlamaya teşebbüs etmediği müddetçe istediği şeye inanabilir diye düşünen bir insanım. Biri beni sokakta durdurup benim cia tarafından tasarlanıp türkiye'ye gönderilmiş insan görünümlü bir savaş robotu olduğumu düşündüğünü bile söyleyebilir hatta bunu her sabah tekrarlayabilir, gerçekten umrumda olmaz. Ama pandemi hepimize, komplo teorilerinin bazen ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi. Hele ki bazı insanların başkalarının hayatını riske atmak pahasına, kendi önemsiz ve saçma alışkanlıklarından zerre kadar taviz vermek istememesinin ya da kendisinin bu koca dünyada korona ile kandırılamayan tek kişi olduğunu kanıtlamak için maske takmamasının acımasız bir cinayetten farkı yok bana kalırsa. Bu yüzden En azından pandemi bitene kadar ockham'ın usturası'nın insanlara benimsetilmesi gerektiğini düşünüyorum, sonra yine herkes istediği şeye inansın.