Dönem 6'lar olarak bir sürü ders seçimi yaptık, öbs'de not bilgisi kısmında da bu dersler görünüyor. Sayın mezun yazarlarımızdan cevap verebilecek var mıdır acaba, bu derslere not girişi olacak ve agno'muz etkilenecek mi 🥺
Dönem 5 için tek bir not yok maalesef. Toparlanmış çıkmış sorular. Sözlü soru-cevap fasikülleri felan var. Ve neredeyse her stajda farklı isimlerde notlar mevcut 🥲
Harika eğitimi bir yana, Sınav sisteminin de mükemmel olduğu gütf stajı. Herkesin sınava aynı hocalardan, aynı sorularla girdiği adil bir sınav sisteminin imkansız olmadığının en büyük kanıtıdır bu staj. Üstelik pratik sınavımız da; anamnez alma, sft ve akciğer grafisi yorumlama gibi staj başlığıyla ilişkili ve staj sürecimizdeki pratik derslerde bir hayli öğretici ve detaylı bir şekilde eğitimi verilen temel hekimlik becerileri üzerineydi. Göğüs hastalıkları stajının ne kadar harika olduğuyla alakalı sayfalarca şey yazabilirim çünkü Gütf öğrencileri olarak gerçekten çok çok büyük bir emek veriyoruz. Bu nedenle, Ösym'den alıntı yapacak olursam, "emeğiniz emanetimizdir" mottosunu benimseyen saygıdeğer gütf göğüs hastalıkları hocalarımıza tüm arkadaşlarım gibi ben de minnettarım; 2 haftalık göğüs stajında adeta bir ütopyada yaşıyor gibiydim. Sınav sistemiyle ilgili birkaç ay önce yapılan ve hocalarımızla paylaşılacağı söylenilen öğrenci görüşleri anketinde de hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde tüm dönem arkadaşlarım göğüs hastalıkları stajını örnek göstermişti. aynı sınav sistemini diğer stajlarımızda da görebilmek dileğiyle🙏🏻
Tuhaf ama Sabotaj kelimesinin temeli Türkçedir arkadaşlar 😁 Kelimenin gelişimi şöyle; Kıpçak Türkçesinde çaput-çapata örme ayakkabı demek. Bu kelime Avrupa, özellikle de Latin dillerine Sabot/Sabo(aynı zamanda popüler bir terlik markası) şeklinde ayakkabı veya terlik anlamıyla geçiyor hatta İtalyan ciabatta ekmeğinin ismi de terliğe benzeyen şekli nedeniyle aynı kökten gelir. Sabotaj kelimesinin ilk kullanımı ise 1910 yılında Fransız demiryolu işçilerinin isyan edip, ayaklarındaki çarıklarını çıkarıp makinelere atarak çalışmalarını önlemesi suretiyle oluyor. Yani sabotaj bir bakıma, terliklemek gibi bir şey (annelerimize saygılar...). Kaynak: Nişanyan sözlük sabo, sabotaj ve çaput maddeleri
Tolerans gösterilmiş ve kışkırtılmış cehalet kadar tehlikeli bir şey yoktur. Katilin intihar etmediği polis tarafından odada sıkıştırılıp öldürüldüğü söyleniyor, dilerim böyle olmuştur çünkü o katil kendi hayatının nasıl sonlanacağına karar verme hakkına sahip olmayı asla hak etmiyor.
Pediatriden bütünlemeye kalanın bütünlemeden de geçemediğini ve hatta neredeyse 1 yıl boyunca pediatriyi tekrar tekrar almak zorunda kaldığına dair söylentiler var😢 bu doğru mu sayın yazarlar? İnşallah sadece bir şehir efsanesidir😔
İçiniz rahat olsun şehir efsanesi.Siz sadece sınava odaklanın en kötü ihtimalle bütte geçersiniz.Ekstra bir bırakma olmuyor genelde pediatride.Moralinizi bozmasın bu düşünce.
Ancak 2 defa bile bir stajı almak psikolojik yorgunluğa sebep verdiği için zaman zaman bu arkadaşların bir kısmının salmış olduğunu da biliyorum. Önemli nokta sakın ipleri salmayın 😇
Önceki grupta saldığını bildiğim ama bu grupta iyice stajı bitirmek için çabaladığını biliyorum ilgili kişinin. En başta o olmak üzere sınavınız güzel geçer inşaallah
Adı üstünde, tıbbiyeliler ve tabiplerin bayramıdır. Kutlu olsun💙 Not: Sayın sağlık bakanımız bir gün önce diğer sağlık çalışanlarının da tıp bayramını kutlarken 2 gündür yalnızca olması gerektiği gibi kutluyor. Bunu, hekimlerin birlik olmasının son zamanlardaki en büyük başarısıymış gibi görüyorum. 14 mart'ımızı bir daha kaybetmememiz dileğiyle
Taksiye en son bindiğimde, okulumu ve bölümümü soran taksici abi bana 20 yıl önce karısı doğum yaptıktan sonra hastane ücretinin çok az bir kısmını karşılayamadığı için eksik miktarı tamamlayana kadar eşinin hastanede nasıl rehin tutulduğunu vs anlattı. Sonra doktorluğun kutsallığından, paranın merhametin önüne geçmemesi gerektiğinden bahsetti. Bana da o kadar paragöz olmamamı, paradansa alacağım hayır dualarıyla daha kazançlı çıkacağımı söyledi. Bilemiyorum, sohbete bir insana okuduğu bölümü-mesleğini vs sorup sonra o anda sohbet edilmekte olunan kişinin de içinde yer aldığı/alacağı meslek grubundan kötü örnekleri anlatmak, üstüne hiç tanımadığı bir insana nasihatler vermek biraz nezaketsizlik gibi geliyor bana. Benimle bile (bile, diyorum çünkü tanıdığım en soğuk insan ben olabilirim :( 10-15 yaşlarındayken öz halama bile siz diye hitap ediyordum😅 son birkaç yıldır bu yönümü elimden geldiğince törpülemeye çalışıyorum ama ne kadar başarılı olacağımı zaman gösterecek😊) bu kadar konuşan taksici abi kim bilir diğer insanlarla neler yaşamıştır.
Dönem 3 olup avicenna notu kullanan var mı? 2.komitede hematolojik hastalıklarla ilgili çeşitli kodlamalar vardı, şu an onlara çok ihtiyacım var ama avicenna'lar drive'dan kaldırılmış:( Bu kodlamaları hatırlayan varsa yardımcı olabilir mi
Diyelim ki bir stajdan kaldık. Seneye 5.sınıf derslerine başlamadan önce, ilk stajımız olarak 4.sınıfta kaldığımız stajı mı almamız gerekiyor? Bu kaldığımız stajın derslerine de katılmamız gerekiyor mu yoksa sınavına girmek yeterli mi? Eğer derslere de girmemiz gerekiyorsa; Bu kalmış olduğumuz stajı, sanıyorum ki derslerin çakışması vb sebeplerden dolayı 5.sınıf stajlarımızla eş zamanlı almamız mümkün değil. O zaman 5.sınıfta da süresini kaçıracağımız stajlar olmayacak mı? Sonuçta 1 ders yılı zaten 5.sınıf stajlarıyla doluyken 1 tane de 4.sınıftan ders ekleyince tüm stajlar ileri kaymaz mı? Nasıl işliyor bu süreç arkadaşlar?
Birkaç bilgi verip bunlarla açıklama yapacağım: -Türkiye genelinde tüm internler 1 temmuzda iş başı yaparlar. -Bir stajdan kalırsanız bütünlemeye girmeniz gerekir. Genelde bütünlemeye girenler bütünlemede geçerler -Bir stajın bütünlemesini geçemezseniz (birkaç tane de olabilir) tıpta alttan ders alma diye bir şey olmadığı için geçene kadar o stajı almanız gerekir. - Kaldığınız stajın aldıktan sonra normal sınıınızdan devam edersiniz. Ancak diyelim ki göğüste kaldınız. Yeni gelen 4.sınıfların İlk göğüs stajı kardiyoloji ve radyoloji almadan alınmıyor. Dolayısıyla 1.5 ay bekleyip sınava giriyorsunuz. Bu sırada 5.sınıftan 1.5 aylık staj kaldınız oluyor. - Diğer tüm dersler için Eylül ayında 4.sınıflarla başlayıp bekleme olmaksızın stajı alıyorsunuz. -Ancak 5.sınıftan kalan 1.5 aylık stajı yazın alamıyorsunuz çünkü yazın 5.sınıf dersleri olmuyor. 1 temmuz sonrası intern olunuyor diye haziran başında ya da mayıs sonunda tüm Türkiye genelinde 5.sınıf biter. Dolayısıyla normalde 1 Ay olan 5.sınıf tatili 4.sınıfta kalanlar için 3 Ay oluyor. Kalan 1.5 aylık stajı almak için Eylül ayını bekliyorlar. Yani 1.5 Aylık bir stajdan kalırsanız okulunuz 1.5 +fazladan yaptığınız 2 aylık yaz tatili kadar uzuyor. Bir uzama başka bir uzamayı tetikliyor. Bence bu kötü bir durum değil. Çünkü mezun olur olmaz Eylül tus una girmek zorunda hissetmiyorsunuz. Tus çalışmak için daha iyi olabileceğini düşünüyorum.
Peki sayın armut "kaldığınız stajın aldıktan sonra normal sınıınızdan devam edersiniz" bu madde ; 5.sınıfa başlamadan kaldığımız stajı aldıktan sonra 4.sınıfın başında oluşturulan kendi staj grubumuzla devam edeceğimiz anlamına geliyor değil mi? En çok önemsediğim şeylerden biri arkadaşımdan ayrılmamak sanırım :) çok teşekkür ederim bu arada 🌸
Aynen öyle oluyor ancak bazı ilginç durumlarda aynı staj grubundan kalan kişi sayısı çok olursa mesela mecburen bu kişileri diğer stajlara bölüştürüyorlar. Yani tamamen aynısı gibi olur diyemem. Değişme ihtimali de mevcut.
Yanlış bilmiyorsam kalan kişi üst sınıfa geçtiğinde isterse başka bir grupla da başlayabiliuor. Ayrıca TUSda Önemli olan yerleşebilmek için belgeleri vaktinde teslim edebilmek. Diyelim TUS ekimin başında yapıldı. İtirazlar açıklama vs derken tercih son günü kasımın 15ini bulursa 14ünde mezun olsanız bile istediğiniz yere yerleşebilirsiniz belgeleri vaktinde teslim ederseniz.
Anatomi zilli sınav gibi dicem siz onu da bilmezsiniz fmdkldsla Hoca slaytlarındaki resimlerden geliyor çoğunlukla. Vajen enfeksiyon görüntüleri, kanserler özel hastalıklar(imperfore hymen) belki usg(ektopik gebelik, ense saydamlığı) vs vs olabilir ama muhakkak slaytlardaki fotolara bakın
Olağanüstü haller ve çocuklara ders verme kaygısıyla anlatılan masallar dışında Sanat sanat içindir diye düşünenlerdenim. Olağanüstü hallerden kastım da, mesela bir savaş esnasında kurtuluşu sağlayacağına inanılan ideolojilerin sanat aracılığıyla topluma ulaştırılmasının amaçlandığı, Halide Edip'in de güzel bir örneği olduğu gerçekten olağanüstü haller. Onun dışında toplumun geneline hitap etmeye çalışmanın sanatın kalitesini düşüreceği inancındayım. Çünkü dünyanın her yanındaki toplumların çoğunluğunu sanattan çok iyi anlayan zevkli insanlar değil, sanattan pek anlamayan kişiler oluşturur (lütfen ofansif algılanmasın, muhtemelen ben de 2.grupta yer alıyorum:)) Mesela türk televizyonundaki diziler, toplum için yapılan sanatın en acıklı sonuçlarıdır bence. Neticede televizyon kanalları tarafından "toplum için sanat" değil "sanat için sanat" düsturu benimsenmiş olsaydı, bugün televizyonda seyrediyor olduğumuz şeyler çok daha farklı olurdu. Diğer yandan Fazıl say ise sanat için yapılan sanatın ülkemizdeki en güzel sonuçlarından biri. Kendisinin eserleriyle kimseye bir mesaj vermek ya da toplumun geneline hitap etmek gibi dertleri yok, meydana getirdiği eserler sanatın en saf hali. Arada çeşitli gazetelere manşet yapılan açıklamaları olmasaydı belki bu kadar bile tanınmıyor olacak, sadece klasik batı müziğine ilgisi olan insanlar tarafından bilinecekti. Çünkü "toplum için sanat" böyle sonuçlar doğurur. Veya Fazıl Say, toplum için sanat amacıyla hareket eden bir sanatçı olsaydı belki de kendisi bir pop şarkıcısı olacaktı. Bazen sonuçtan sebebe gitmek daha kolaydır. Toplum için veya sanat için sanat fikirlerini savunacak nedenler aramaktansa, bu iki fikrin de nasıl sonuçlandıklarına yani ürünlerine bakarak çıkarım yapmaya çalışmak da değerlendirilebilecek bir seçenek bence. Bu yüzden Entry'mi "ikisini de dene, tarafını seç" sloganıyla sonlandırmak istiyorum😄
Sayın ruhsuz, sayın mdvociferous kesinlikle sizlere hak veriyorum. Başlıktaki soru aslında çok uzun zamandır muhatap olduğumuz bir soru ve bu soruyla tanıştığım günden beri dönem dönem yakın hissettiğim cevap değişiyor, dolayısıyla henüz kendimin sabit bir fikri yokken size itiraz edebileceğim bir nokta göremiyorum:) sadece Şu an, sanat için sanat görüşüne daha yakınım. Bu entry'yi yazarkenki düşünce biçimimi soracak olursanız eğer; spesifik bir ön ek kullanmadan, yalnızca "toplum" şeklinde yapılan adlandırmaların toplumun çoğunluğu anlamına geleceğini düşünerek yorum yaptım
Benim de bu konuda kesin olarak savunduğum bir düşünce yok aslında. Ama bi sanatçı eserini toplum için (bi düşünceyi açıklamak, milli bilinç aşılamak, toplumda eksik bir ahlaki değere dikkat çekmek) ortaya koysa da bu toplumun beğendiği veya toplumun çoğuna hitap eden bir eser olmayabilir. Yani toplumun çoğu beğendiği için pop müzik yapılmasi toplum için sanat anlayışının bir örneği değildir bence. Umarım kendimi ifade edebilmişimdir : )
Belki biraz reklam gibi olacak ama yurdunuzun sunduğu yemekleri yemek istemediğinizde ve sürekli restorandan yemek sipariş vermek de bütçenizi aşmaya başladıysa, malum markalı noodle'lar yerine paketli hazır yemek üreten firmanın ürünlerini tercih edin. Hem kalorisi düşük (7'de 1'e kadar düşebiliyor) hem ev yemeği hissi veriyor hem de paketi kaynar suyun içine atarak bile ısıtabiliyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam noodle'ların bir paketi 500 kaloriye yakın ve yüksek kalorisine rağmen pek karın doyurduğu söylenemez. Ben pandemi öncesindeki aşırı sağlıksız beslenme biçimimin kötü sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldım ne yazık ki. Daha fazla insan benim yaptığım hataları yapmasın istiyorum :) her şey bir yana muhtemelen çikolatanızdan kısarak dengelemeye çalıştığınız günlük kalori alımınızı noodle gibi pek de güzel olmayan bir şey için bozmaya değmez bence. Tabii kilo konusunda hiç probleminiz yoksa bu son maddemi es geçebilirsiniz :)
Bu kartlar stajyerlere tam olarak ne zaman veriliyor ? Bugün bu kartları sormak için 2.kattaki Adnan abiye gittim, o da beni öğrenci işlerine yönlendirdi. Öğrenci işlerindeki görevliler ise stajyer doktor kartı diye bir şey olmadığını iddia ettiler🤪
Friends'i sevemedim:( defalarca kez başlamaya çalıştım ama beni yakalayamıyor, 5.-6. bölümlerden sonra seyretmeyi bırakıyorum. Komik bulmuyorum hatta yüzümde tebessüm bile oluşturmuyor. Bilmiyorum, belki çok eski olduğu için sahip olduğu havayı sevemedim veya belki de Friends'in bu kadar sevilmesine sebep olan olaylar daha ilerideki sezonlarda başlıyordur ve ilerlemeyi başaramadığım için friends'in komik ve güzel yüzünü görme şansını henüz yakalayamamışımdır. Himym ise seyrettiğim en güzel komedi dizilerinden biri. Final sezonu, benim de 9 sezon boyunca vaktimi boşa harcamışım gibi hissetmeme yol açtı ama friends'in aksine himym beni daha ilk bölümünden itibaren güldürüyordu. Tabii hala daha, bir dizi bu kadar çok seviliyorsa ve adeta efsane haline geldiyse mutlaka çok güzel bir dizi olmalı diye düşünüyor ve gelecekte Friends'e birkaç şans daha vermeyi planlıyorum. Bu yüzden Belki gelecekte fikrim değişebilir ama şu anki Marguerite gautier'in tercihi himym olacak :)
Ben de aynı şekilde friends'te 8.bölüme kadar zorlaya zorlaya geldim ancak devamında sarmaya başladı. Çok severek 3 hafta gibi kısa bir sürede bitirdim. Eğer minik bir şans daha vermek isterseniz, 3-4 bölüm daha izleyebilirseniz devamında azıcık daha sarmaya başladığını mutlaka görürsünüz sn.margauerite gautier :) kendimle birlikte 3 arkadaşım daha aynı şeyi yaşadığımız için yüksek ihtimalle sizde de işe yarar :d
Friends'in İleride güzelleştiğini öğrenmem çok iyi oldu, zaman zaman komik bir şeyler seyretme ihtiyacı duyuyorum ama ne yazık ki genelde aradığımı bulamıyorum. Friends'e olabildiğince devam etme kararı alıyorum o halde🎉 çok teşekkür ederim sayın andromedus🌸
(bkz: kronik eksileyiciler) iş başında. Üşenmeden başlıktaki her bir entry'yi eksileyen 2-3 yazarımız var ne yazık ki. Her fikre saygım var ama eril zihniyet gibi insan haklarına aykırı fikirlere ve bu fikirlerin savunucularına asla. Eril zihniyet iğrenç bir şeydir ve ne yazık ki Türk kadınlarının da mücadele etmek zorunda kaldığı bir olgudur; sayısız kadının ömrünün baharında vahşice hayattan koparılmasının, sayısız çocuğun annesiz kalıp kalan ömrünü belki de asla iyileşmeyecek psikolojik yaralarla geçirmesinin, hatta kendi hayatımızdan örnek verecek olursak gece dershaneden dönerken bir elimizde (bkz: Kades) uygulamasını açtığımız telefonumuz diğer elimizde kendimizi savunmak durumunda kalma ihtimalimize karşı anahtar gibi sivri bir cisim ile iki adımda bir arkamızda bir erkek var mı diye kontrol ederek eve ulaşmaya çalışmak zorunda kalmamızın (kadın dediğin akşam hava kararınca evde olmalı, değil mi? Aksi takdirde başına gelen her şeyi hak eder(!) ), ailemizin taksiye binince taksi plakasını kendilerine mesaj olarak göndermemizi öğütlemesinin sebebidir. Hem kendi ülkemden hem de tüm dünyadan, en kısa zamanda yok olmasını dilediğim şeydir.
İhtiyacınız olan tek şey bir tutam avicenna, sevgili genç arkadaşlarım:) ikinci sınıfın ne kadar berbat bir sene olacağını düşünürsek, bu senenin olabildiğince tadını çıkarmaya özen gösterin. Önlükler dağıtılırken erkenden almaya özen gösterin, ben geciktiğim için bana sadece xxl bir önlük kalmıştı:( Bir de eğer size bir büyüğünüzden stetoskop kalmayacaksa ve yenisini satın almanız gerekecekse, stetoskobu ne kadar erken alırsanız o kadar iyi. Fiyatı durmadan artıyor çünkü
Yeni not gruplarına hiç hakim değilim:( bizim dönemin pandemi vs sebeplere devamlı bir not grubu olamadığı için hep Avicenna kullanmıştık, o yüzden aklıma ilk avicenna geldi :)
yeniden katılmamızı çok istediğim yarışma. Kazanamasak da o heyecanı yaşamak bile yetiyordu bana. Hem yarışma bahanesiyle, yıllarca dinleyeceğimiz çok kaliteli şarkılarımız oluyordu😔
4.sınıftaki Akılcı ilaç kullanımı stajı hakkında bilgi verebilir misiniz? Zor mudur yoksa ilk 3 senedeki küçük grup dersleri gibi kolay mıdır, slaytı-özeti var mıdır? Hemen okulun açıldığı hafta sınava girecek olmak biraz huzurumu kaçırıyor açıkçası :(
Kişisel ilaç tablosu oluşturma (k ilaç) ve reçete yazma becerisi üzerine yapılan biraz zorlasa da şahsen böyle bir eğitim aldığım için çok mutlu olduğum ders. Biz 4 kere online derse katılıp hoca eşliğinde yaptık ödevi. Biraz grup çalışması gibi. Bir kitapçık veriliyor her öğrenciye. bir bilgilendirme dersinden sonra o kitapçık üzerine ders işliyorsunuz. K ilaç dediğimiz kişisel ilaç tablosu oluşturmayı öğreniyorsunuz. Aslında aklınıza takılan her şey yapılan ilk toplu derste detaylıca anlatılıyor. Merak etmeyin. Benim elimde slaytlar var. Paylaşabilirim.
Bir konu seçiliyor. Bizde hipertansiyon seçilmişti. İlaç kategorileri üzerinden ilerledik. Araştırma yapacağım kaynaklara kadar internete yüklemişlerdi. Hiç tedirgin olmayın. Çoğunluk da geçiyor zaten.
Bu kitapçık notunuzun yüzde 30'unu oluşturuyor. Yüzde 70'i için de çoktan seçmeli gibi bir sınav oluyorsunuz. Çok zor bir sınav değil. Zaten yaptığınız araştırmaların üzerine sorulan sorular. Bizde uzaktandı bu sınav ama sizde nasıl olur bilmiyorum.
Aman diyeyim gözünüzde büyütmeyin, zaten 7 8 kişilik grubunuzla ortak dolduruyorsunuz dosyayı ve sınavı da oldukça basit. Sadece devamsızlığa dikkat edin 😉
Çocukken seyrettiğimiz bakugan-pokemon vs'yi dahil etmezsek Death note. Zaten hemen herkes death note ile anime seyretmeye başlıyormuş. Daha bir ay önce başladım, kuzenim bizdeyken seyretmek için film arıyorduk. Sonra o anime seyredebileceğimizi söyledi. Ben de hep ön yargılıydım açıkçası, her ne kadar kültürlerine hayran olduğum japonlar tarafından yapılıyor olsa da "çizgi film, çizgi filmdir" gibi bir düşüncem vardı. Birkaç bölüm seyrettikten sonra konuya, baş karakterin zekasına hayran kaldım ve bölümleri ardı ardına seyretmeye başladım. Tabii 25.bölümdeki malum olaydan dolayı uzun zamandır yeni bölüm seyretmiyorum ama bu animeyi bitirmeyi planlıyorum. Aklımda kalan en ilginç şeylerden biri "şinanay" kelimesi. Sanırım ölüm gibi bir anlama geliyormuş😁 Muhtemelen benim için ilk ve son anime olacak. İlk anime deneyimim muhteşemdi, seyretmiş olduğum için çok mutluyum ama yine de çizgi filmlerde çok fazla jest, mimik olmadığı için karakterler tarafından duygunun tam verilemediğini düşünüyorum.
Sevgili yazar dostlarım, 4.sınıfa geçmemle birlikte son 3 yıldır hayatımın önemli parçalarından olan canım avicenna'ya veda etmek durumunda kaldım. İlk defa ders notu bakımından 2 güçlü seçeneğim var. Eskiden 4.sınıfta işler nasıldı bilmiyorum ama tahminimce eski notlar teorik derslerle pratik derslerin hepsini kapsıyordu. Pandemik notu ise, yine tahminimce, geçen seneki ders programı sebebiyle nisana kadarki teorik staj eğitimini içeriyor (Yanlışım varsa düzeltin lütfen, henüz detaylı olarak hiçbirine bakamadım). Pandemik notu daha güncel, eski notlar gibi ses kaydı değil direkt videolar kaynak edinilerek oluşturulduğu için daha anlaşılır ve detaylıdır diye tahmin ediyorum. Bir de eski notlar gibi el yazısı değil bilgisayar yazısı olması benim için tercih önceliği. Dönem 5'e geçecek olan dostlarım ve dönem 4'e geçip ders notlarını inceleyerek hangi notları kullanacağına karar vermiş olan dostlarım, bana yardımcı olabilir misiniz? Eski notlar mı, pandemik mi? Ya da atıyorum kadın doğum eski notlarda daha iyi anlatılmış/dahiliye pandemik'te daha iyi anlatılmış vs gibi ders ders bir çalışma metodu izlemiş miydiniz? Önerilerinize çok ihtiyacım var
(Özel isim olarak bahsettiğim notların hepsi el yazısı ile yazılmış ve özetimsi notlar. Pandemik ile kıyas yapmıyorum sadece stajlar için konuların sık tekrar edilmesi gerekiyor ve pandemik genel olarak uzun bir not)
Kardiyoloji pandemik notlarında eksik. Kardiyoloji hocalarımız zaman yetersizliği nedeni ile (3 gün) kısa kısa anlattılar ancak hangi hoca nereyi anlatılmamış tam olarak bilinmediği için sınavlar için eski seneye ait notlardan çalışılması bence daha iyiydi.
Radyoloji notu da bana eksik gibi gelmişti. Ba aldıran diye bir not var çoğumuz ondan aldık ondan çalıştık.
Pediatride eski senelere ait bri not vardı adını şimdi unuttum, onun yerine pandemik tercih edilebilir. Ancak pediatri çok uzun ve sık tekrar istiyor. Temel Reis notunu almanızı tavsiye ederim. El yazısı ve özet niteliğinde bir not. Neredeyse tüm konular mevcut.
Göğüs hastalıkları için burcu notu bana yetmişti.
Kadın doğumda da Ahmet notu var onu almanızı tavsiye ederim.
Dahiliyede not okumadım textbook ve tus kitabı okudum. Yorum yapamıyorum.
Genel cerrahi için pandemik de okudum geçen senelerden kalan eski notu da okudum. İkisi de güzelleri ancak ben pandemik notunu daha çok beğendim. Eski not biraz karışık gibiydi.
Her dersin kendine özel sözlü çıkmış soru ve cevapları şeklinde el yazısı notları oluyor. Onlara da bakmanızı tavsiye ediyorum. Genel olarak el yazısı olan notlar uygun fiyatlı ve ince oluyorlar zaten. Özellikle sözlünüze girecek jürilerin sorduğu soruları ve almak istediği cevapları görmek açısından çok faydalı oluyor.
Bir de ben genel olarak aldığım ilk birkaç stajın notunu satın aldım diğerlerini başka stajdaki arkadaşlarımla değiştirerek kullandım. Her notu satın alıp okumaya çalışmak zaman kaybı gibi geliyor bana. Başkasının bir sürü not arasından seçtiği ve üstüne kendi notlarını aldığı bir yerden çalışmak benim için daha faydalı oluyordu.
sayın armut uzun uzun bahsetmiş ama ben yazmazsam içimde kalır o yüzden naçizane ufacık bir yorum da ben yapmak istiyorum. Pandemik dahiliye ve pediatri için hem teorik hem sözlü olarak yeterliydi bence. Evet, dönemin en ağır iki stajı ancak çok sinir stres yapılmadan salt pandemik ile iki stajdan da iyi notlar aldırıyor. Kadın Hastalıkları ve doğum stajı için sadece prospektus okudum ve o da yeterliydi bence ama khd hocalarımız dershane kitapları okumamızdan pek hoşnut değiller ve olabildiğince textbook okumamızı istiyorlar ve özellikle sözlü soruları patofizyolojiye yönelik oluyor aman dikkat. Genel cerrahide 98 sayfalık burcu notu ve genel cerrahi sözlü kitabı -bordo renkli- iş görüyor ve sözlüde de denk gelinen hocaya göre fazla bile olabiliyor. Kardiyolojide tuğba ve fş özet notları var bence daha fazlasına gerek yok ama elbette ekg okumayı iyi bir şekilde öğrenmek zaruri. Göğüs hastalıklarında da prospektus yetiyor da artıyor bile. Radyolojide de meşhur ba aldıran var zaten,biraz da radiologymasterclass sitesini ziyaret ederseniz o da oldukça faydalı olacaktır. Bunların yanında cevaplı çıkmışlar en büyük velinimetimiz, sakın es geçmeyin!
Sayın kaira çok çok teşekkür ederim 🌸 bahsettiğiniz genel cerrahi sözlü kitabı bu muydu: https://www.akademisyen.com/tr/genel-cerrahi/genel-cerrahi-soezlue-sinavlar-icin-hazirlik-sorulari.html
Bazı şeylerin, hele ki böyle hayati önemi olan şeylerin kararının bizim gibi sıradan vatandaşlara bırakılmaması gerektiğini düşündüğüm için olumlu bulduğum gelişme. Çünkü bu tercihi insanlarımıza bırakmış olmanın sonuçlarını her gün basında "corona'ya inanmayan doktor vefat etti" tarzındaki haberlerden gözlemleyebiliyoruz ne yazık ki. Fda gibi, dsö gibi sağlık alanında dünyanın en yetkin kişilerinin mensubu olduğu kurumların bilimsel önerilerine uyum sağlamak varken başka kişilerin sözlerini ben olsam önemsemezdim ki önemsemedim ve çift doz Biontech ile aşılandım. Mrna, yeni teknoloji, belirsizlik gibi çekinceleri olanlar için sinovac gibi ikinci bir seçenek daha varken hala aşı olmamak için bir sebep göremiyorum açıkçası. Not: "Dr malone mrna'nın mucidi ve aşıyı tehlikeli buluyor" şeklindeki argüman aşı karşıtları arasında çok çok popüler. Halbuki Dr malone'un yaptığı şey mrna aşılarını icat etmek değil, Google Scholar'da ilgi alanları kısmına "inventor of mrna vaccines" yazmak ve aslında "mrna aşılarının mucidi" kendisinin sadece bir ilgi alanı iken, isminin hemen altında bu ibarenin yer alması sebebiyle mrna aşılarının mucidi olduğu zannediliyor. Bu muhtemelen, Dr malone'un kendi sözlerinin değerini ve itibarını arttırmak için kasıtlı olarak yaptığı bir şey ki bu yanlış anlaşılmayı henüz düzeltmiş değil. Teorik olarak "mrna aşılarının mucidi" konusunu ilgi alanı olarak belirlemek gayet normal bir şey olduğu için Google da bu duruma karşı hiçbir şey yapmıyor.
Tatil gibi bir ihtimal ne yazık ki hiç aklıma gelmemişti, düşüncesizlik ettim:( çok üzgünüm gerçekten. Anlayışınız, hesabı aktifleştirme kararınız ve nezaketiniz için çok teşekkür ederim sayın prime
Asla onaylamıyorum, duygularımla bakınca kanımı donduracak kadar büyük bir vahşet. 21.yüzyılda böyle yönetilen bir devletin vatandaşı olmayı kesinlikle istemezdim. Ama 500 yıl öncesini 21.yüzyılın değer yargılarıyla eleştirmek de biraz haksızlık olur diye düşünüyorum. Bu durum Bildiğim kadarıyla Fatih Sultan Mehmet döneminde kanunlaştırılmış ve taht kavgaları sebebiyle binlerce vatandaşın ölümü yerine, hanedan soyundan birkaç erkeğin ölmesinin tercih edilmesi gibi pragmatist ve en azından görünürde mantıklı olan bir fikrin sonucu. Aksi durumda Osmanlı'nın ikinci Bir fetret devri'ni, cem sultan vakasını ya da kardeşleri 1.selim padişahken kardeş katli kanunu göz ardı edilerek sancakbeyliği verilen şehzade Korkut'un mektuplarla ortaya çıkarılan olası isyanını kaldırabileceğini sanmıyorum. Dediğim gibi; kardeşlerim veya dünya üzerindeki herhangi bir insanın hayatı benim için her türlü makamdan daha önemlidir, ben olsaydım makamı kardeşlerime bırakır kalan ömrüm boyunca da babamın padişah olmasının bir getirisi olarak zenginlik içinde yaşardım ama bu insanların her biri doğdukları andan itibaren padişah olmak üzere eğitim alıyorlar. Çocukluklarından beri uğrunda çabaladıkları şeyin bir anda ellerinden alınıp kardeşlerine verilmesini kolayca kabullenememeleri beklenmedik bir şey değil. Bu durumu kabullenseler ve hatta Akıllarında taht kavgasına dair en ufak bir fikir olmasa bile kendi çevrelerindeki insanlarla birlikte askerlerin de bir grubu, kendi destekledikleri aday tahta çıksın ve kendileri de bu durumdan maddi manevi faydalanabilsinler diye kendi adaylarını kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bu da binlerce vatandaşın ölümüyle sonuçlanıyordu ne yazık ki. Özetle; 500 yıl önceki dünya için, kötünün iyisi olarak değerlendirilebilecek bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Bu kelimeyle tanışmam kardeşimin doğmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Aynı şekilde, 5 yaşıma kadar tek çocuk olmam sebebiyle "paylaşmak" kelimesini de çok uzun bir zaman bilmiyordum ve bir gün apartmanın bahçesindeyken komşumuzun kızı çikolatalı kekimi paylaşmayı önerdiğinde anlamını bilmememe rağmen "tamam" demiş, kekimin yarısına veda etmiştim ki gerçekten çok sinirlendiğimi bir daha asla herhangi bir paylaşım teklifine evet dememeye karar verdiğimi hatırlıyorum. Kıskançlık kelimesiyle tanışmam da yine apartmanın bahçesinde gerçekleşti :) Kardeşim doğduğunda, bahçede beraber oyun oynadığım tüm arkadaşlarım bana kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soruyorlardı. Nedenini anlamıyorum ama o yaşlarda bir kelimenin anlamını bilmediğimi söylemiyordum, sanki anlamını biliyor gibi cevap veriyordum :d Ben de "kıskanmak" kelimesinin "sevmek" anlamına geldiğini düşündüm ve bahçede kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soran herkese "evet" dedim. Tabii bir şekilde annemlere kardeşimi kıskandığım yönünde söylentiler ulaştı ve ailemin benimle konuşmasıyla beraber kıskançlığın ne demek olduğunu öğrenmiş oldum :) Çocuk cehaletinin önemli örneklerinden biriyim galiba😄
Ben de kardeşimi eve getirdiklerinde kardeşimi görmektense dolma gömmeyi tercih etmiştim.(ruhsuz şaşırtmıyor dhhdhf) annem de ağlamıştı. Bu kısım bi miktar üzücü🌝🌚
Sayın ruhsuz üzülmeyin, dolmanın dünya üzerinde pek bir rakibi olabileceğini düşünmüyorum 😄 Hatta ben bu yaşımda bile dolma yemeyi kardeşlerimi görmeye tercih edebilirim🤭
Final sınavımızın açıklanmasıyla beraber resmi olarak stajyer doktor olduğum ve birçok dönem 3 öğrencisinin de benimle aynı sevinci paylaştığı güzel gün🎉🎉🎉🎊🎊🎊
çok tebrikler sayın yazar darısı benim de bulunduğum dönem 2lerin başına🙏 ama daha sınava bile giremedik maalesef:( sınav soruları önceki senelere benzerlik gösteriyor muydu ve kaç günde okundu sınavınız çok merak ettim.
Öncelikle çok teşekkür ederim sayın Waffle🌸 Final Sınavımızdaki soruların içinde çıkmış soru oranı önceki yıllara göre oldukça düşüktü. bunun yanında önceki yılların final sınavlarında ağırlıklı olarak sorulan konu başlıklarına değil bambaşka konulara önem verilmişti ve her ne kadar bütünlemeye kalan kişi sayısı çok düşük olsa da, açıkçası en azından benim için biraz zorlayıcı bir sınavdı. Ama bizim final sınavımızın önceki yıllara göre zor olmasının sizi ve dönem arkadaşlarınızı, sizin final sınavınızın da zor olacağı konusunda endişelendirmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu sene dönem 3'lerle alakalı farklı bir durum vardı; Bizim ilk 4 komitemizin tekrar sınavları sadece birer hafta arayla yapıldı ve 1 haftada takdir edersiniz ki bir komiteyi bitirebilmek pek mümkün değil. Hocalarımız da karşı karşıya kaldığımız bu zorluğun farkında oldukları için tekrar sınavlarımızdaki çıkmış soru oranını gerçekten çok çok yüksek tuttular. Hatta Konulara hiç çalışmadan sadece son 5 yılın soruları çözülerek bile çok rahat bir şekilde 60'ın üzerine çıkmak mümkündü tekrar komitelerimizde. Bize 4 komite üst üste böyle büyük bir tolerans gösterilince kimlerin üst sınıfa geçip geçemeyeceğini belirlemek için okulumuzun elinde eleyici tek seçenek olarak final sınavımız kaldı. Bu yüzden de final sınavımızın zor olacağını zaten tahmin ediyordum, soruların zorluk seviyesine şaşırdığımı söyleyemem. Fakat Bildiğim kadarıyla dönem 1 ve 2'lerin durumu bizden biraz daha farklıydı, yani dediğim gibi bizim sınavımızın zor olması, asla sizinkinin de zor olacağı anlamına gelmiyor. Sizin 2.yarı yılda yapılan tekrar sınavları için dönem 3'lere göre daha fazla (en azından 1 haftadan daha fazla) zamanınız vardı ve bu sebeple, dönem 3'lere tekrar komitelerinde gösterilen tolerans size gösterilmedi. Bizim gibi çıkmış sorularla dolu kolay tekrar sınavlarına girmediniz, standart zorluktaki ve çok az miktarda çıkmış soru içeren klasik Gazi tıp komitelerine girdiniz. Bu yüzden dönem 1 ve 2'lerin final sınavlarının dönem 3 final sınavı kadar, önceki yıllara göre alışılmadık sorularla dolu olacağını düşünmüyorum. Sınavınızın Son 5 yıldaki dönem 2 final sınavlarının ortalaması olan bir zorluk seviyesindeki sorulardan oluşacağını düşünüyorum. 6 gün içinde açıklanmıştı bizim sınavımız. sınavınızda kolaylıklar, başarılarr 💙
Detaylı yorumunuz için çok çok teşekkür ediyorum. Dönem 3ler için gerçekten olağanüstü ilginç bir dönem oldu dediğiniz gibi büyük ihtimalle bizim sınavımızın son 5yılın finallerine daha yakın olması muhtemel çünkü en azından kendi adıma önceki yılların sınavlarına zorluk olarak benzer zorlukta sınavlara girmiştik hatta bazıları daha bile zordu. Umarım tekrardan böyle ilginç ve üzücü bir dönem yaşamak zorunda kalmayız 🙏 Başarıyla atlatabildiğiniz için tekrardan çok çok kutluyorum 🌸