hepimiz birilerinin hayatındaki şeytanız
kırdığınız üzdüğünüz ve sizinle bir daha konuşmak istemeyen insanları hatırlayın. sonra bir de yakın arkadaşlarınıza bakın. kötü biri olsaydınız yalnız olurdunuz herhalde?* o zaman niye bir taraf sizi çok seviyor da öbür taraf konuşmak bile istemiyor? çünkü siz birileri için toz pembeyken birileri için siyahtınız ve bunu muhtemelen istemeden yaptınız
*(yalnızlık ve kötülük her zaman ilişik değildir ama kötülük büyük çoğunlukla yalnızlığı getirir.)
anasayfanızı kaplamamak için geri kalanını spoiler içine alacağım. bu konuyla ilgili birkaç fikrim var..
insan karakteri bir renk spektrumu gibidir ve nadiren "hue"muz değişir. yani örneğin bir insanın karakter spektrumu mavide olsun, o insanın turuncu olması çok zordur (hue'su değişmeli), ama lacivertle bebek mavisi arasında sürekli geçiş yapar.
kime ne renk olacağımıza genelde biz karar vermeyiz, oluverir. kendi hayatınızı düşünün: çok sevdiğiniz bir arkadaşınızdan (adı lilit olsun) bazıları ne kadar nefret eder. çünkü ikinizin lilit'le ilgili deneyimi aynı değildir. lilit size denizler kadar mavi iken arkadaşınıza gece kadar koyu olmuş olabilir. sorsak ikiniz de lilit için mavi dersiniz ama lilit ikinize spektrumun farklı yerlerinden yaklaşmıştır. ve spektrumun gece mavisi o kadar kötücüldür ki lilit onların hayatındaki şeytan haline gelir.
çok soyut kalmış olabilir. yeniden kendi hayatınıza bakın: neler yaptığına şaşırdığınız arkadaşlarınız olmadı mı hiç? "bu adam bunu nasıl yapmış?" demediniz mi, veya size demediler mi "nasıl yaptın bunu?" diye? evet, samimi olmadığımız insanlara karşı genelde spektrumun ortalarında takılırız, örneğin genel olarak kırmızısınızdır ama insanlarla samimiyetiniz arttıkça spektrumun bir tarafına kayarsınız: bordoya veya turuncuya doğru.
istemeden kırdığım insanları düşünüyorum bazen. acaba bir şans daha verilse onları yeniden aynı şekilde kırar mıydım? muhtemelen evet. onları sevsem bile mi? muhtemelen yine de evet. sebebi ne bilmiyorum. ahmet arifin dediği gibi:
Bu, ne ayıp ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde