bugün sizi mutlu eden şey

wenatrordet
az önce bir kitap alıntısına denk geldim ve kitap tanıdık geldi, okumuşum. kinyas ve kayra kitabı. gidip bulayım dedim. arkadaşım kesin altını çizmiştir bu sözün.

lisede çok yakın bir arkadaşım vardı. bir dönem çok depresifti ve gerçekten intihar etmeyi düşünüyordu. kitabın ilk sayfasında yazdığı üzere onu intihar etmekten ben vazgeçirmişim. o ilk sayfaya benim için çok uzun ve anlamlı bir yazı yazmış, daha sonra doğum günümde de bana hediye etmişti. en sevdiği kitapmış. okurken de kendisini etkileyen cümlelerin altını çizmiş, çizdiği sayfaların sayılarını da ilk sayfaya yazmış (23, 84, 155, 179 gibi). kitabı okurken altı çizili cümleler beni gülümsetmişti. daha sonrasında çeşitli kötü olaylar yaşandı ve bizim arkadaşlığımız lise son sınıfla beraber bitti ama bu hediye her şeye rağmen aldığım en anlamlı hediye olarak kaldı. o alıntıyı görünce aklıma arkadaşım geldi. bi baktım doğum günü 22 ocak ve biz 21 ocaktayız, madem durum böyle yazmamak olmaz dedim.
yazdım ona, hem doğum gününü kutladım hem de bu tesadüften bahsedip hediyesinin her şeye rağmen benim için çok anlamlı olduğundan bahsettim. çok iyi hatırladığım bir insan değil artık ama çok iyi zamanlarımız olmuştu en azından diye.. hem ben mutlu oldum, hem de o mutlu olmuş. aradı az önce beni konuştuk biraz.
insanları iyi hatırlamayabiliriz ama o insanlarla olan anılar her şeye rağmen bizi mutlu edebilirmiş. konuşunca da anladım, bizden daha öyle bir ilişki çıkmaz ama en azından birinin bir zamanlar bana bu kadar değer vermesi ve emek harcadığı bir hediye vermesi, o kişinin hayatını etkilemiş olmam... bunları bugün hatırlamak beni mutlu etti.

not. intihardan kurtaran ben değilimdir, kendi istemiyormuş ki etmemiş belli ki.
edit: intihardan kurtaran ben de olabilirmişim. bu son 1 yılda inanılmaz çöküntüler yaşadım ve en son yaşamak istemediğim, yok olmak istediğim bir dönemim oldu ki şu an hala tam atlatabilmiş değilim. bir gece yaşadım ki gerçekten yerimden kalkıp banyoya gitseydim keserdim bileklerimi babamın jiletiyle. yanlışlıkla hayatta kalırsam bileklerim mahvolmuş olur cerrah olamam gibi düşünceler dolandı tüm gece kafamda. nası ölsem diye düşündüm arabanın önüne mi atlasam, overdose mu yapsam... neyse işte o gece de atlatıldı. istemeye istemeye atlattım o geceyi de. şu an biraz daha bağlanabildim hayata ama uzun süredir bir anlam arıyordum. insan bu anlam arayışındayken her şeye tutunabiliyor. biri bana benim için yaşa dese oh be buldum tamam bunun için yaşayacağım derdim. daha geçen gün bi arkadaşım bana ama iyi ki hayattasın dedi. birinin iyi ki demesi çok özel geldi o an ki kimleer var diyecek, ağladım hemen oracıkta. ne için yaşamalıyız sorusuna gelirsek de, bunu bi arkadaşımla şakalaşırken buldum herhalde. paylaşıcan abi dedim bu hayatta her şeyi paylaşıcaksın yoksa hayat olmaz o dedim. donakaldım sonra. o günden beri bu mu acaba diye düşünüyorum. yanında ağladığım arkadaşım da bana, seninle konuşurken buldum ben de dedi. nahif insanlarla tanışmak için yaşıyorum ben herhalde dedi. bu iyi insanları bulmaya, tanımaya bayılıyorum dedi. ben de katıldım sonra, son nefesimize kadar nahif insan arayışında olacağız o zaman dedim. hep bir umut huzur verici, hayran olunası insanlarla tanışmayı bekleyeceğiz dedim. bu sebeplerin var olduğunu önceden de biliyor oluyor insan ama inanamıyor. ben her şeyden vazgeçmiştim. annemi ne kadar üzeceğimi gözüm görmüyordu. ertesi sabah uyanmak istemediğim için saatlerce yatakta dümdüz durduğum sırada arkadaşım kendime bir şey yaptım sanıp ağlama krizlerine girmiş bunu sonradan öğrendim, o bile nasıl etkiledi beni. sağlıklı düşünemiyorsun ki. umarım gittikçe daha sağlıklı düşünmeye başlarım. henüz tam o noktada değilim biliyorum çünkü. ama adım attım. becerdim.
edit2: arkadaşlar başardım. hayatta ups and downs olsa bile, ben şu an mutluyum. mutluyum ve hayatımı seviyorum, kendimi seviyorum. kendimle şimdiye kadar kurabildiğim en güçlü bağı kurdum. bu bozulabilir tabi her an, ama yine de biraz kendime güveniyorum ya. kendi sırtıma yaslanmayı öğrendim çünkü. ben sadece kendimle varım bunu hiç bu kadar yoğun hissetmemiştim. kusurlarım var ama ben kusurlarımla da varım. ben iyi ki varım. bunu okuyan insanlar da umarım az çok böyle hissediyordur. çok zor oldu bu evreye gelmek ama cidden nasıl oldu bilmiyorum, oldu öylece. bu bir iyileşme hikayesi oldu. suicidal bir insandan kendine loverının gözünden bakabilen, kendine aşkla bakabilen ve anda yaşamaya çalışan birine döndüm. bu durum daha da iyiye gider hatta diye umuyorum, tabii ki hala en iyi halimde değilim, ama bir daha o en kötü halime düşmeyeceğimi biliyorum. ha belki daha kötüsüne düşerim ama bir şeyler yine de farklı olur çünkü bir şeyleri atlattım ben. öğrendim. aşk aradığım bi dönem vardı yana yakıla (asla da aramayı bırakamam herhalde bu benim kişiliğim falan) o dönem kendimi çok sorguladım yalnız olmaya dayanamıyor muyum, kendimle tek kalamıyor muyum, kendimle ilişkim nasıl falan diye. sonra müzik açıp dans ediyorken evde tam aynanın yanından geçiyordum ki bir saniye içinde kendi gözlerimi gördüm. kahverengilerini sadece. çok seviyorum dedim ben kendimi o an, o yüzden asıl, paylaşmak istiyorum. birini isteme sebebim kendimi paylaşma isteğimden geliyor. dolup taşan sevgiyi paylaşmak gibi. o an o gözlerimin görüntüsünü paylaşmak gibi. ne güzelmiş dedim kahverengisi. gözlerim ne güzelmiş. bunu görmeliydin şu an dedim. belli birine değil, birine sadece. anneme sonunda "anne ben mutluyum ve kendime ağlamadan kendimi seviyorum diyebiliyorum" diyebilmek beni çok duygulandırıyor. gururlandırıyor. çok zor zamanlardan geçtim. geçtik. zaman gerçekten gerekliymiş. zor zamanlar yaşayan birileri varsa oralarda bir yerlerde, her şeyin 180 derece değişebildiğine inanabilirsiniz. sizi bile şaşırtır. zaman bazen gerçekten de ilaç. tutun kendinizi sevdiğiniz birini tutar gibi. bunu kendine hiç yapmıyo insan. zorluklar geçiyor. hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz. olucaz da. :')
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol