fantastik rüyalar

Yazın uyanmışım, odamın balkonuna çıkıyorum ve beyaz plastik bir sandalyede dark'taki jonas(louis hofmann) oturuyor. Ben ona “saçların çok güzel” diyorum, sarılıyoruz, rüya bitiyor.

Çok küçükken gördüğüm bir rüya, fazla samanyolu tv ya da kanal 7 izlemenin getirisi olabilir.
Aynanın karşısında duruyorum, arkama biri geliyor, omuzlarıma ellerini koyuyor ve kulağıma “sana allah'ı göstereyim mi?” Diyor, çok korkuyorum ve sonra uyanıyorum.
Bu rüyadan sonra birkaç hafta uyumakta zorluk çekmiştim.

Mazot 2.5 tu

Bugünkü versiyonunda sözlüğe entry giriyordum.

Off, bu gece gördüğüm rüyayı anlatayım. Arka koltukta oturan ben arabanın yoldan çıkıp bariyere doğru son sürat girdiğini hatırlıyor. Ve sonra ahanda öldük yusuf yusufuyla araba bariyere giriyor. Ardından yoo ölmemişim diyorum ama ayağımın olmadığını görüyorum. (Kaval kemiğinin alt bölmesinden itibaren) Ayaklarımı ve beni ambulansa koyuyorlar. Ya daha yürüyemessem acaba dikilir mi düşünceleriyle hastaneye gidiyorum. Odadaki çocuğun sövmesiyle uyandım o sıra.

Tabirini ise şöyle anladım. Bugün hiçbir yere gitme, gezme ders çalış .d
(rahat anlattığıma bakmayın korkunçluydu)

Az önce kıvanç tatlıtuğ'un fizyo dersime girdiği, odamın fare istilasında olduğu bir rüya gördüm. Kıvanç tatlıtuğ'u gördüm, olumlu tarafından bakıyorum :)

Oda arkadaşım evinde bir gün kalıp dönüyordu, utanmasam ağlardım ya çok kötü.

geçen gün rüyamda arkadaşımla metroya binip -evet bildiğimiz metro- tunceli'ye gitmem bunlardan biri sayılabilir.
tunceli'de bir yurda girdim ve odasına girdiğim kişi beni şakasına 13.kattan atmaya çalıştı. bütün bunlar bana garip gelmezken garip gelen tek şey metroya para vermeden binmemiz oldu.