mutluluk diye bir şey yok kendimden biliyorum. Farklı sekanslara bölünmüş bir zaman çizelgem var. Ve bu çizelgeye attığım her çentik; benim ileride dertten gamdan dem vuracağım pişmanlıklarımı temsil ediyor.
bedenim ve zihnim en verimli çağını yaşıyor şu an ama bu beden işbilmez bir karakter tarafından hiç ediliyor. Amacım öyle afili cümlelerle kurulmuş 'romantik' entry girmek değil. İçini dök demişsiniz ya ondan..
İnsan ilişkilerimde olsun, ne bileyim yolda yürürken karşılaştığım bir olay olsun hatta uzanırken kendimle baş başayken olsun bir şekilde mutsuz olmak zorundayım. Yani kötü düşüncelerimle veya ham karakterimin tercihleriyle illa ama illa kendime zehir ediyorum günlerimi. Kendim mutlu olmam ve kimseyi mutlu da etmem açıkçası samimiyim beceremeyeceğim biliyorum. Benim yanımda yöremdeyseniz bu işten muhtemelen en ağır şekilde etkilenirsiniz. Takıntılarım size de musallat olur. Gençliğini yaşayamamış yaşlılar mutlu gençleri görünce zulmeder ve geçmiş yıllarını pişmanlıkla anar ya.. anlıyorum ben şu an onları.
Bazı insanlara, defolu demeyelim de yine de toplum dışında yaşaması iki taraf için de gayet hoş ve kazançlı bir hal olabilir. Bunu diyorum öyle vahim bir hayatım yok ama hissiyat bu. Ben insanlar yokken var oluyorum sanki. Aslında yanlış. İnsanlar varken yanlış yaşıyorum daha doğru. Son zamanlarda bir tembellik hakim hep bir uyku hali, isteksizlik çok şey yapmak istiyorum hiç kımıldamak istemiyorum. Her gün geç yatıp geç kalkıyorum, geç kalıyorum. hakikaten yaşamıyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?