Çalıştıktan sonra da "ph'deki değişimi hangi parametredeki artma/azalma açıklıyorsa onun asidozu/alkalozudur." Mentalitesinden öteye götüremediğim, her seferinde "anyon açığı ne eksi olan anyon mu?" Dedirten, yoğun bakım için bel kemiği olan, pediatri pratik sınavlarında itinayla sorulan konudur.
(bkz: tıp fakültesinde sürekli öğrenip unutulan şeyler)
Alınması da ayrı bir yetenek gerektiriyor. Sağ olsun, bir yazar yukarıda açıklamış. İnşallah ileride biri elimden tutar da öğretir.
kan gazı
Radial arterden alırken: distalden proksimale doğru yaklaşık 45 derece açı ile nabız hissettiğim yerin 0.5-1 cm ilerisinden girmeyi tercih ederim. Enjektörün pistonlu kısmından tutuyorum. Derinin altına girdikten sonra pistonu hafif çekip negatif basınç oluşturarak giriyorum. Bu yöntemle damara girer girmezn enjektör kanla dolmaya başlıyor.
1)yatay bir açıdan damara girildiği için damar içinde daha uzun bir yol izliyor. Damardan girip çıkma ihtimali daha düşük.
2)proksimalden distale doğru damar genişliği azaldığı için başarı şansınız düşebilir. Hastanın ve kendinizin konumunu ona göre ayarlayın.
3)deri altındayken negatif basınç uygulanmadığında damara girmiş olsanız bile kanın enjektöre dolduğunu her zaman göremeyebilirsiniz. Bu sefer damarı aramak için yaptığınız manevralar ile damardan geri çıkabilirsiniz.
En önemlisi:
İğneyi batırdıktan sonra nabzı hisseden elinizi asla yerinden kaldırmayın(pistonu çekmek için bile(kesinlikle damarın içinde olduğundan emin değilseniz)). Damarı görmediğimiz için yeri hakkındaki tek bilgi kaynağı ile bağı kopardıktan sonra körlemesine iğneyi saplamanın hastaya gereksiz yere acı çektirmekten başka hiçbir manası yok.
*işlem bittikten sonra uzun bir süre enjeksiyon yerine kuvvetlice bastırın. Özellikle ybü hastalarında sık sık kan gazı ölçümü yapıldığı için o bölgede hematom oluşumuna neden oluyor. Ve sonraki işlemlerde sorun oluşturuyor (nabzı alamamak gibi)
Buraya kadar okuduysanız ilginiz için teşekkür ederim. bir yıldızınızı esirgemeyin xd
1)yatay bir açıdan damara girildiği için damar içinde daha uzun bir yol izliyor. Damardan girip çıkma ihtimali daha düşük.
2)proksimalden distale doğru damar genişliği azaldığı için başarı şansınız düşebilir. Hastanın ve kendinizin konumunu ona göre ayarlayın.
3)deri altındayken negatif basınç uygulanmadığında damara girmiş olsanız bile kanın enjektöre dolduğunu her zaman göremeyebilirsiniz. Bu sefer damarı aramak için yaptığınız manevralar ile damardan geri çıkabilirsiniz.
En önemlisi:
İğneyi batırdıktan sonra nabzı hisseden elinizi asla yerinden kaldırmayın(pistonu çekmek için bile(kesinlikle damarın içinde olduğundan emin değilseniz)). Damarı görmediğimiz için yeri hakkındaki tek bilgi kaynağı ile bağı kopardıktan sonra körlemesine iğneyi saplamanın hastaya gereksiz yere acı çektirmekten başka hiçbir manası yok.
*işlem bittikten sonra uzun bir süre enjeksiyon yerine kuvvetlice bastırın. Özellikle ybü hastalarında sık sık kan gazı ölçümü yapıldığı için o bölgede hematom oluşumuna neden oluyor. Ve sonraki işlemlerde sorun oluşturuyor (nabzı alamamak gibi)
Buraya kadar okuduysanız ilginiz için teşekkür ederim. bir yıldızınızı esirgemeyin xd
7 de 6 yaptığım, sonuncusunu nazardan mix aldığım girişimsel işlem
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?