Özellikle Lisedeyken en sevdiğim aktivitelerden biriydi. Karaktere aşık olmamın yanında bir de baş kadın karakterle kendimi aşırı özdeşleştirmek gibi bir huyum vardı. "Aşırı" ifadesiyle kastettiğim şey şu; kitabı okumaya devam etmeden önce, eğer boş vaktimin çok olduğu bir zaman dilimindeysem, kadın karakterin görünümünü taklit etmeye çalışırdım. Mesela kitapta sürekli kadın karakterin saçının buklelerinden bahsediliyorsa ertesi gün kitabı okumaya başlamadan önce saçıma maşa yapardım, kadın karakter ne renk kıyafet giydiyse ben de o günkü kıyafetlerimin küçücük ve önemsiz bir detayında da olsa o rengi mutlaka kullanırdım vs.
kitap karakterlerine aşık olma alışkanlığım devam etse de kadın karakterle kendimi abartılı ölçüde özdeşleştirme alışkanlığım artık sona erdi:) Sanırım tuhaf bir ergenlik dönemi yaşamışım sayın yazarlar.
Kitap karakterinden isim seçmeniz önceki alışkanlığınızla bağlantılı mı sayın gautier? Yanlış hatırlamıyorsam bir karakter ismi diye yazmıştınız daha önce.
Çok haklısınız ve dikkatlisiniz sayın selektor yapan yildiz :) kitap okumaya başlayınca neredeyse kitabı bitirene kadar kitabın başından kalkamadığım için kitap okuduğum dönemler kendi hayatımdan çok kitaptaki karakterlerin hayatını yaşıyor gibi hissediyorum. Hayatlarına bu kadar yoğun ve hızlı bir şekilde dahil olduğum karakterler de gütfsözlük dahil, hayatımın her alanında bir şekilde kendilerini açığa çıkarıyorlar:)
Bence güzel olay valla