Üzerimdeki gerçek etkisini çok yeni fark etmiş olmama hayret ettiğimdir. Geçenlerde kafama dank etti. Ama öyle böyle değil hani baya büyük aydınlandım. Önce hayret ettim. Beni bu kadar etkisi altına almayı nasıl başarmış diye. Hemen sonra öfkelendim. Çok kızdım beynimin içinde bile ne yapmam gerektiğini bana dayatanlara (eskiden olsa kendime kızardım ama akıllandık o kadar. Öfkemizi doğru yere kanalize edebiliyoruz artık. Heraldeğ ne sandın). Fark ettim ki zihnimde doğru ve yanlış olarak kabul ettiğim düşüncelerimi seçerken en önemli kriterlerimden biri, toplumda hatrı sayılır bi kesimin onayından geçmiş olması. Olayları zaten objektif kaynaklardan öğrenmediğimiz için daha kaynağından okurken “bu olay hakkındaki düşüncem nedir?” Diye kendime sormama kalmadan o olaya karşı duruşumu kaynağına göre (kaynak yandaşımsa) belirlemiş oluyorum bile. En basitinden bir şeyler yaşanıyor ülkede. Aynı tarafta durmaktan memnun olacağım büyüğünden küçüğüne tonla insan story atıyor (dünyayı bunlar kurtaracak çünkü). Ben de hoop “aynen öyle hmmm ben de böyle düşünüyorum.” Kızım sen öyle düşünmüyorsun. Çünkü sen düşünmüyorsun.
Ama dediğim gibi bu en basiti. Benim canımı acıtan ise başka. İstediğim şeyi düşünememem. Ama öyle bi düşünememem ki kendime toplum yüzünden yasakladığım düşüncenin ne olacağını belirleyemeden, yani daha başlamadan bitmiş oluyor düşünce. Daha açık konuşayım: anarşizmimi bile izin verildiği ölçüde yaşayabiliyorum. Fikirlerime göre aksiyon alamayışımı kastetmiyorum. Yani o zaten var ama derdim başka. İlla muhalif olacaksan “Şu şu” düşüncelere sahip olarak karşı çıkabilirsin. Hatta sevimli bile olursun öyle. Seni zeki buluruz, sorguladığını ve bağnaz olmadığını düşünürüz. Ama onun ötesinde bilmem ne tarz düşünmene müsaade etmeyiz. Yok ya! Geç de olsa zihnimi “kim benim hakkımda ne düşünür” umursamadan kendi oyun bahçeme çevirme kararı aldım. Burada ister yalanın ne kadar gerekli bir şey olduğunu, ister tecavüzcünün insan haklarını savunurum. Dahası birileriyle tartışmaya girmediğim sürece fikirlerimi öyle sağlam temellere falan da oturtma mecburiyetinde değilim. Bazı düşünceleri empatiyle bazılarını hislerimle doğru yanlış diye kategorize etmiş olabilirim. Keyif benim kime ne? Bu kadardı. Bye.
toplum baskısı
Baskıyla karar aldırmaya çalışırlar ama dayatma olan bu kararın getireceği olumsuzlukları söylemezler.
Toplumsal baskı ve aslında her türlü baskı kaybetmeye mahkumdur, baskıyla hiç bir şey eksilmez aksine baskı birleştirip sertleştirir...
Rehavet çok şey kaybettirir...
Rehavet çok şey kaybettirir...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
Sn mandalina herkesin hassiktir kırılma noktası farklı oluyor ve dile getirmek istediğiniz şeyi kendi çerçevemde anladıgimı düsünüyorum.
Fikirleri sağlam temele oturtmak,makbul muhalif olmak vs bunlarla hepimiz cebelleşiyoruz.
Şu makbul muhalif olayı bana çok ters geliyor en basitinden. Ya toptan reddeceksin ya da toptan kabul edeceksin. Ulan benim kendi yaşamım var,kendimi nasıl iyi hissediyorsam onu savunurum. Hiçbir siyasi parti hiçbir kimseyi zaten temsil edemez. Bir nevi onlarla anlaşma yapıyoruz. Ve istemezsem hiçbiriyle yapmam da..
İnsanlık suçu içermeyen her şeyi düsünebilme hakkına da sahibiz bence. E zaten Her doğruyu her yerde söylemeyecek kadar da ortadoğuluyuz evelallah..
Rabbim hepimizi beynini yalayınca ufkumuzu açacak kadar geniş ve hoşgörülü insanlarla karşılaştırsın🙏
Kısa keseyim dedim skfjsjff
Canım isterse de politik doğruculuk yaparım. Cidden yeto