Evet ama çok değişik bir durum var bence. Asla normal muamele göremiyor gibiler. Bir taraf homoseksüel oldukları için onları ayrıştıran diğer tarafa tepkilerinden dolayı fazla sahip çıkıyor gibi, diğer taraf da zaten ayrıştırıyor işte. Arası yokmuş gibi geliyor.
ülkemizdeki homoseksüel bireylerin ayrımcılığa uğradığını düşünüyor musunuz
E tabi, terör örgütü bile dendi onlara
şimdi böyle düşünürsek kime denmedi ki :D bence ayrımcılığa uğruyorlar ama kıstas bu değil :D
Ahxvsgvs doğru diyorsun sevgili targaryen
Azınlık psikolojisi ile düşünüyorsanız evet, hatta katlediliyorlar. Çoğunluk psikolojisiyle düşünüyorsanız hayır, senden benden Özgür ve rahatlar.
Bu arada bu yorumu hangi ülkede okuduğunuzun veya yaptığınızın bir önemi yok.
Bu arada bu yorumu hangi ülkede okuduğunuzun veya yaptığınızın bir önemi yok.
Ülkenin batısıyla iç anadolu ve doğu kısmında eğitim farkı öyle fazla ki ülkenin bir yerinde onur yürüyüşleri yapılırken diğer bir yerinde kan davası yaşanıyor belki. Elbette genelleme yapmıyorum ama bizim gibi kozmopolit ülkeler sosyo kültürel ve sosyoekonomik açıdan halihazırda ayrışmaya meyilli bana kalırsa. Ve böyle durumlarda özel stratejilere ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum çünkü toplumumuzda her kesim her farklılığı aynı anda aynı şekilde kabullenmiyor. Eğitim,yetiştirilme tarzı, ahlaki ve dini inanışlar göz önünde bulundurulursa böyle bir şeyin beklenmesi mantıksız zaten. Kişilik haklarına saygının zerresi öğretilmemiş birine kalkıp lgbt nedir, lgbt haklarına saygı duymak zorunda olmak nedir birden öğretemezsiniz, aşama aşama ilerlenmesi gereken bir konu kısaca. Karşınızda nefret dolu aşağılayıcı bir tavır görebilirsiniz. Ve bu ayrıştırmaya katkı sağlamaktan başka hiçbir işe yaramaz. Elbette farklı olan her şey zaten ayrışmış bir toplumda ayrımcılığa maruz kalıyor. Ayrımcılığa öfkelenmek çok doğal lakin lgbt haklarını geliştirme amaçlı atılan adımların temelinde öfke olmamalı.
Ülkenin büyük bir kesiminin sahip olduğu dini inançtan ötürü homoseksüel insanlar kimsenin bir başkasına yakıştıramayacağı sıfatlarla anılabiliyorlar. Ülkenin çoğusu ile aynı dini inanca sahip olsam da kimin kimi sevebileceği konusu gibi özel bir konuda değil tek bir kötü söz, iyi bir yorum yapma hakkımın dahi olmadığını biliyorum. Kim, kimin yanında mutluysa orada olsun. Yine de böyle anılmak istemiyorlar ise bu kişilere cinsel tercihlerini yüksek sesle dile getirmemeyi tavsiye ediyorum. Asla kendilerini gizlesinler demiyorum. Fakat ülkede cereyan eden her olayın içine bir şekilde karışıp haklarını arıyorlar. Bir şekilde bağlantı kurup olaylara karışıyorlar. Bu da onlar hakkında fikri olmayan insanların dahi kendilerine antipatik yaklaşmasına sebep olabiliyor. Zaten öncesinde gelen olumsuz bir yaklaşım var, üstüne sürekli kendilerini göstermeye çalışmaları da eklenince daha çok göze batıyorlar ve kendi ayrışmalarını tetikliyorlar. (Tıpkı feministler gibi)
Öte yandan liseli, erkek bir çocuğun erkeklerden hoşlanması nedeniyle arkadaşları tarafından nasıl zorbalığa uğrayabileceğini de gördüm. Ailesinden, sülalesine herkese hakaret ettikleri yetmiyor gibi üstüne şiddet ile tehdit de ediyorlar (Kendisi bana söylemedi, belki şiddete de maruz kaldı) Çevresindeki yaşıtları, onların aileleri, bir sürü insan; daha reşit bile olmayan çocuktan kaçıp ona kötü gözle bakıyorlar. Küçücük çocuğun neyinden bu kadar nefret ediyorlar bilemiyorum. Gayet aklı başında efendi birisi kendisi. İşte böyle insanların karşısında üst paragrafta izah ettiğim tüm sözler anlamsız kalıyor. Bazen nefret için nedene ihtiyaç duymuyorlar. O insanlara söylemek istiyorum
bir şeyi onaylamıyorsunuz diye onu ortadan kaldırmamalısınız, görmezden gelmemelisiniz ya da görmezden gelmeye çalışmamalısınız. Görüşünüzü bozan her türlü çalı çırpıyı yolunuzdan kaldırmaya çalışırsanız bir süre sonra görüş alanınızda topraktan başka bir şey kalmaz.
Öte yandan liseli, erkek bir çocuğun erkeklerden hoşlanması nedeniyle arkadaşları tarafından nasıl zorbalığa uğrayabileceğini de gördüm. Ailesinden, sülalesine herkese hakaret ettikleri yetmiyor gibi üstüne şiddet ile tehdit de ediyorlar (Kendisi bana söylemedi, belki şiddete de maruz kaldı) Çevresindeki yaşıtları, onların aileleri, bir sürü insan; daha reşit bile olmayan çocuktan kaçıp ona kötü gözle bakıyorlar. Küçücük çocuğun neyinden bu kadar nefret ediyorlar bilemiyorum. Gayet aklı başında efendi birisi kendisi. İşte böyle insanların karşısında üst paragrafta izah ettiğim tüm sözler anlamsız kalıyor. Bazen nefret için nedene ihtiyaç duymuyorlar. O insanlara söylemek istiyorum
bir şeyi onaylamıyorsunuz diye onu ortadan kaldırmamalısınız, görmezden gelmemelisiniz ya da görmezden gelmeye çalışmamalısınız. Görüşünüzü bozan her türlü çalı çırpıyı yolunuzdan kaldırmaya çalışırsanız bir süre sonra görüş alanınızda topraktan başka bir şey kalmaz.
toplumsal olarak bu kesimdeki insanlara bir negatif yaklaşım olduğu bir gerçek lakin geçen gün dinlediğim bir sokak röportajında bu kesimden bir birey istanbul sözleşmesi hakkında konuşurken kullandığı şu ifadelere dikkat çekmek istiyorum.
"ben 3 yıldır sokaklardayım, 3 yıldır şarkımı söylüyorum bir sorun yaşamadım. bülent ersoy'un diva olduğu, zeki müren'in paşa olduğu bu ülkede ayrımcılıktan söz edilemez." tarzında bir ifade kullandı.
sosyal medyaya baktığımızda da çok fazla influencer olduğunu görüyoruz bu şekilde. aklıma bu durumda şu soru geliyor. "ülkede lgbt'ye karşı nefret kusan bireylerin olması, bu bireylerin ayrımcılığa uğradığı anlamına mı geliyor?" hangi ülkeye gidersek gidelim homofobik bireylerle karşılaşacağız. lakin şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. bazı bireylerin bu yönünü toplumun gözüne sokmaya çalışması, sürekli dile getirip sosyal medyada bununla gündeme gelmeye çalışması da doğru değildir.
not: arkadaşlar ayrımcı bir başlık açmaya çalışmadım. bireyleri değil ülkemizde haksızlığa uğrayıp uğramadıklarını tartışıyoruz. tıp öğrencileri olarak saygı çerçevesinde bu tür konuları konuşabileceğimiz ve konuşmamız gerektiğine inanıyorum. bu konuda konuşmak isteyen herkesten titizlikle yazmasını rica ediyorum. teşekkürler.
"ben 3 yıldır sokaklardayım, 3 yıldır şarkımı söylüyorum bir sorun yaşamadım. bülent ersoy'un diva olduğu, zeki müren'in paşa olduğu bu ülkede ayrımcılıktan söz edilemez." tarzında bir ifade kullandı.
sosyal medyaya baktığımızda da çok fazla influencer olduğunu görüyoruz bu şekilde. aklıma bu durumda şu soru geliyor. "ülkede lgbt'ye karşı nefret kusan bireylerin olması, bu bireylerin ayrımcılığa uğradığı anlamına mı geliyor?" hangi ülkeye gidersek gidelim homofobik bireylerle karşılaşacağız. lakin şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. bazı bireylerin bu yönünü toplumun gözüne sokmaya çalışması, sürekli dile getirip sosyal medyada bununla gündeme gelmeye çalışması da doğru değildir.
not: arkadaşlar ayrımcı bir başlık açmaya çalışmadım. bireyleri değil ülkemizde haksızlığa uğrayıp uğramadıklarını tartışıyoruz. tıp öğrencileri olarak saygı çerçevesinde bu tür konuları konuşabileceğimiz ve konuşmamız gerektiğine inanıyorum. bu konuda konuşmak isteyen herkesten titizlikle yazmasını rica ediyorum. teşekkürler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?