Yeterli bilgi ve donanıma sahip birisi başkasıyla çelişen düşünceleri olduğunu fark ederse bu konu hakkında bir tartışma yaşanmak zorunda olmadığını çünkü her bir insanın kendine özel koşullarda yaşamasından kaynaklanan farklı düşünce yapısına sahip olabileceğini bilir. Bu düşünce yapısındaki bir insan zıtlaşmaların yaşanabileceğini ancak zıt olmanın düşünmekten kaynaklanan olası bir ihtimal olacağını bilir, zıtlaşma yaşanan konularda karşı tarafın düşünce zeminine ulaşmak dışında bir müdahalenin olmaması gerektiğinin bilincindedir. Ancak bu şekilde yetişmemiş, kibirli, kaba ve cahil bir insan hayatında önüne çıkacak tüm yolların bizzat kendi seçimlerine göre düzenlenmesi gerektiğine inanır. Kendi hayatının daha kolay olması gerektiği fikri ile gözleri parlar sadece. Bu nedenle huzurunu ufacık da olsa bozma eğiliminde bulunan her türlü harici düşünceyi toplumdan dışlamak ve ondan kurtulmak ister. Bu cahil topluluk zıt olduğu tarafa rahatsızlık verecek tüm sözlü ve fiziksel saldırılara hazırdır. Kargaşanın var olduğu yerdeki ses her zaman için sakince anlaşan iki insanın sesinden baskın gelir. Dolayısıyla kalabalık bir ortamdayken sadece cahil insanların huzursuzluklarından kaynaklanan bağırtıları duyabiliriz. Bu güruhtan uzak kalmazsak toplumun her kesimini böyle sanarız. Fakat kalabalıktan uzaklaşıp kendi köşemize çekilebildiğimiz an yalnızca kendi sesimizi ve dinlemek/duymak istediğimiz kişileri duyarız. Amaçları zıt olanı rahatsız etmek, korkutmak, dışlamak, susturmak olan coşkulu kalabalık artık çok uzaktadır. Aslında zıt olan ne ülkedir ne toplumdur ne sesini duyurmak isteyendir ne de düşüncesini paylaşmak isteyendir. Zıt olan ve farklı kutuplara itilen, kendinden başka bir insanın düşünmesine dahi tahammülü olmayan bencil insanlardır. Eğer bir şeyi yedik/içtik diye, giydik diye, güldük diye; bir şeye inandık diye rahatsız hissetmemiz isteniyorsa bu rahatsızlığı veren kimse kutuplaşmanın direkt kendisidir.
(bkz: #3532)
ülkemizdeki kutuplaşma
Soğuk anlamında dimi, bence de çok soğuk
tahammülümüz yok. her karşılaştığımız insanı geçmiş tecrübelerimize dayanarak yaftalıyoruz ve belli bir kalıba koyuyoruz. belli bir dini görüşe mi sahipsin sevemezsin kardeşim Atatürk'ü. Atatürk'ü mü seviyorsun o zaman benim gibi inançlı olamazsın sen. neden dostum bu değerlerin inançların bir yerde tapusu dağıtıldı da ben mi kaçırdım tarihini.
Giyiminden tanırım ben seni. Anlarım hemen modern misin yoksa kafanda örümcek ağları mı var. Hele bir de kalıplaşmış laflar, kiralık cümleler varsa dilinde işte o zaman uzaklaşırım senden anlarım milleti soyup soğana mı çeviriyorsun yoksa karşısında mısın sen bu insanların, istemiyor musun?
Etiketi direkt yapıştırırım alnına. Okursan taraf kişileri. Hayır canım ne münasebet sadece bir tarafı okuyabilirsin. İkisini sentezleyemezsin beğenemezsin ikisini de. İkisi de benim doğrusuyla yanlışıyla. Farklılığıyla var olur millet, senin düşünceni savunmuyorum ama düşünceni söylemen için canımı veririm diyemezsin. Tip olursun anca karakter olamazsın. Belirli bloklara ayırdım seni birine dahil olmak zorundasın. Sen, sen olamazsın...
Giyiminden tanırım ben seni. Anlarım hemen modern misin yoksa kafanda örümcek ağları mı var. Hele bir de kalıplaşmış laflar, kiralık cümleler varsa dilinde işte o zaman uzaklaşırım senden anlarım milleti soyup soğana mı çeviriyorsun yoksa karşısında mısın sen bu insanların, istemiyor musun?
Etiketi direkt yapıştırırım alnına. Okursan taraf kişileri. Hayır canım ne münasebet sadece bir tarafı okuyabilirsin. İkisini sentezleyemezsin beğenemezsin ikisini de. İkisi de benim doğrusuyla yanlışıyla. Farklılığıyla var olur millet, senin düşünceni savunmuyorum ama düşünceni söylemen için canımı veririm diyemezsin. Tip olursun anca karakter olamazsın. Belirli bloklara ayırdım seni birine dahil olmak zorundasın. Sen, sen olamazsın...
tarihten biraz ders alsak her kutuplaşmanın sonunda halkın çok ağır bedeller ödediğinin farkına varacağız ancak nedense her 10-15 yılda bir toplumun iki kutba ayrılması sürekli yaşanıyor. döngüye girdik artık :(
Normal çünkü bu ülkede insanlar mutsuz, insanlar hak ettikleri yaşamı elde edemiyorlar.
İnsanların karnı doymuyor, temel gıda malzemelerini bin kere düşünüp alıyor ya da alamıyor. Buna sebep olarak kimi düşünüyorsa(mevcut iktidar veya muhalefet ve onlara oy verenler ya da patronu hiç olmadı dış unsurlar…) karşı bir nefret duyuyor çünkü bir bakıma sen o insanın yaşamını tehdit eden bir unsursun, tabii ki o kesime karşı nefret besleyecek. Yüz bin saat eşek gibi çalışıp maaşını aldığı gün; içine battığı borç batağından biraz çıkayım deyip maaşının çoğunun gün sonunda toz olup uçtuğunu gören, emeğinin karşılığını veremediğin insandan sevgi bekleyemezsin.
Maslow'un piramidini düşünün, ahlak ve benzeri şeyler insan temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra oluşabilen şeylerdir. Toplumda temel ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilen kaç kişi var?
İnsanların karnı doymuyor, temel gıda malzemelerini bin kere düşünüp alıyor ya da alamıyor. Buna sebep olarak kimi düşünüyorsa(mevcut iktidar veya muhalefet ve onlara oy verenler ya da patronu hiç olmadı dış unsurlar…) karşı bir nefret duyuyor çünkü bir bakıma sen o insanın yaşamını tehdit eden bir unsursun, tabii ki o kesime karşı nefret besleyecek. Yüz bin saat eşek gibi çalışıp maaşını aldığı gün; içine battığı borç batağından biraz çıkayım deyip maaşının çoğunun gün sonunda toz olup uçtuğunu gören, emeğinin karşılığını veremediğin insandan sevgi bekleyemezsin.
Maslow'un piramidini düşünün, ahlak ve benzeri şeyler insan temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra oluşabilen şeylerdir. Toplumda temel ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilen kaç kişi var?
İlelem bence bu ülkedeki kutuplar sevenler ve sevmeyenlerden daha öte:(🥲
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?