her kütüphanede karşılaşacağımız kanser tipler

tüm fotokopinin altını çizen ama eminim ki hiçbir şey anlamayan, cırt cırt cırt her an çantadan bir şeyler çıkaran veya geri koyan tiplerdir.

Burnunu çeken demek istemiyorum, zira yapılan bu değildir, burnunun içini 0.2 saniyede bir bin beygir gücüyle vakumlayandır. O sümük belki de durmak istemiyor burnunuzda, düşündük mü bunu hiç? Dile gelse bungee jumping yaptığını söyleyecek olan o mucosaya da bana da bir rahat vermesi gereken tiplemedir kısacası.

Masanın üzerini renk renk kalemler ile doldurup, bir sürü kitapla yoğun bir programı olduğu izlenimi verip, ayrıca çeşit çeşit teknolojik cihazla masayı donattıktan sonra kulaklıkla müzik dinleyerek telefonla uğraşan tip. Keşke masanın üstü yerine beynini doldursa dediğim tiplemedir.

İstisnaları kabul etmekle birlikte sahip olunan renkli kalem sayısının bu konuda indikatör olduğunu düşünüyorum.

telefonunun zil sesini kulaklıktan dolayı duyamayıp yanındaki kişi uyarana kadar bütün kütüphanenin 1 dakika boyunca zil sesini dinlemesine sebep olan tip yazılmamış sadece bana mı denk geldi bu tip? telefonu kapattıktan sonra ne var gibisinden çevrelerine boş sinirli bakışlar atmaları da kaçınılmaz :d

Fosforlu kalemiyle devamlı şink şink şink bi şeylerin üstünü çizen tipler

Karşılaşamadığım kanser tipler var :) Çanta veya herhangi bir kişisel eşyasını, masayı nüfusuna geçirdiğini belirtsin diye oraya öylece bırakıp saatlerce ortadan kaybolan mistik tipler… Henüz sadece eşyalarını görmek nasip oldu. Belki bir gün iyi bir öğrenci olursam onları görebilirim gibi bir aforizma mı var :)

bir türlü yerinde duramayan sürekli dışarı çıkıp geri gelen kısacası bir yerlerinde kurt kaynayan tipler. çantasını koyup gidenlere şükrediyorum böyle arkadaşları görünce

Notu alır almaz konunun feriştahı gibi hızla çizen, hızlı okuyan,kenara bir de ayrıyeten not çıkaranlar insanlar var.Kendinize bu kadar güveniyorsanız ya da bu kadar zekiyseniz helal olsun da ben artık müzik dinleyerek huzurumla aynı sayfayı 20 kez okumak istiyorum.

Kulaklığı hem dışarıya hem içeriye parti veren tip. Neden mi içeriye? Çünkü kendisi de mırıldanıp dans ediyordu. Yks gençliği işte...

Telefonunu titreşime alıp internetini de kapatmayan zırt pırt bildirim gelen insan
Ben mi rahatsız olmaya yer arıyorum yoksa insanlar mı düşüncesizleşti bilemiyorum

Saat başı "dıt dıt dıt dıt" diye kronometresi ötenler. Her kütüphanede, her gün varlar.

Bilgisayar fanıyla ve tuş sesiyle senfoni veren insanlar

Sevgilisiyle gelip sürekli fısır fısır konuşup bir kelime bile çalışmadan masayı saatlerce işgal eden tipler. Bıktım sizden ya.