bir insanın hayatta dönüm noktalarından biri, farsça şarkı dinlemeye başlamasıymış, yeni anladım. dünyada yeni renkler, yeni duygular olduğunu hissettiren bir külliyat olduğunu düşünüyorum - hem farsça'nın hem de musikisinin - sizlere de devrimden sonra yazılan ve beni etkileyen dizelerden paylaşmak istiyorum:
“bah ke dsate ghaza baste paye mara rooz o shab ze galooyam nalle khizato bass mizanam faryad… harche bada bad vay az in tufan, vay az in bidad…
yazıklar olsun ki kader benim kollarımı bağlamış gece gündüz boğazımda hıçkırıklar düğümlenir feryad ediyorum… bu fırtınanın elinden aman bu fırtınadan, aman bu adaletsizlikten…”
bir gün her birimiz, bir gün yolu düşer de uzun zaman sonra kare çarşı veya dekanlık kapısından geçerse, gözü eski dostlukları, anıları ve kişileri arayacak ve yaşlarla dolacak gibi hissediyorum.
kanıtlamak, beynin tamamen mantıkla çalışan bölgeleriyle yapılan, yeterince net sonuçları da varsa toplumun çoğunun onaylaması beklenen durumdur. inançla arasındaki fark ve inanmanın biricikliği de burada saklı bence. tamamen kalben ve kanıtlar olmamasına rağmen inanmak ve inancını kanıtlayamamak…
ahmet karamercan. biliyorum, kendisinden önce namı yürür stajyerler arasında, vay ahmet hoca şöyle maligndir vay böyle maligndir diye. tanımayan bütün gönüllere bağırarak onu anlatmak istiyorum. ahmet hoca hayatın ta kendisi. sen ona ne verirsen ondan da onu alıyorsun. bilgisi öyle uçsuz bucaksız ki onun ders anlatışı bir okyanusun sabırla bir çeşmeden akması gibi hissettiriyor, bir öğrenciyi 4 saat ayakta tutabiliyor.
evet sen gazli tıplı arkadaşım! ahmet hoca kimilerine acı bir ateş çemberiyken kimilerine gül bahçesidir. sen, sen o gül bahçesi olmaya çalış; çalış ki bu okulda en etkileneceğin ve en donanımlı bir cerrahtan ders dinleyebilme şansını kaybetme.
biraz ofansif bir yorum olmuş sayın fahri muzdaribi. sizin hüseyin hocayı beğenmenizi kimsenin eleştirmesi doğru olmadığı ve hakkı olmadığı gibi, ahmet hocayı beğenmemiz de eleştiri kaynağı olamaz sizin tarafınızdan.
Hocam neler var meraktan soruyorum, şurada okulun bitmesine 6 ayım kaldı bi aksilik olmazsa ama herhangi bir hocanın takım elbisesi markasına bakmadım hiç.
güvenli hissettirir, sonraki adımın ne olduğunu bilirsin. biraz daha sosyal olarak cesur davranamadığımız zamanlarda ilaç gibi gelen şeydir. aynı kalmamış günlerimizin bol olması dileğiyle :)
renk sözcüğünün farsça'daki yan anlamlarından biri de hîle, düzen, oyun demektir. neşet ertaş'ın bu sözü, bu bilgiden sonra bir kez daha anlam kazanıyor sanırım. kandığımız şey, dünyadaki hîle, hurdaymış meğer.
gazi mezunu olması ve bu özelliğiyle övünmesiyle ilk olarak kalbimizi çalan, sonrasında gerek kibarlığı gerek ise derslerdeki mesleğine saygısı ile birlikte gelen başarısı ile okulumuzun dikkate değer bir histoloji hocası. inşallah bu amfilerden de sizler gibi öğretim üyeleri çıkacak hocam ^_^
sözlükteki 365. günüm. gerçek anlamda gutfsozluk 1. yılı, harika geçti. birçok fikri bana kazandırdı, kişileri tanısam belki önyargılı bir şekilde yaklaşabileceğim halde. birçok farklı görüş dinlememi sağladı, her biri farklı kapılar açtı gönül dünyamda. bazı yazarların hikayelerine beraber ağladık, bazılarına katıla katıla güldük. tek bildiğim bir şey var ki, hayatta böyle şeyler her zaman olmaz ve bu sözlük, bize böyle güzel bir fırsat tanımış oldu. daha nice yıllara!
babaannemin kemalpaşa tatlısının kokusunu hala unutamam. gurbette yaşayıp yılda birkaç kez ziyaret ettiğimizden, biz giderken hep yapardı. tüm sokak nefis bir kemalpaşa tatlısı kokusuna bürünürdü. çok eskiden vefat eden ve aynı zamanda adaşım olan amcam çok severmiş, öyle derdi hep hikayelerini anlatırken bana. şimdi aynı hikayeleri, viran kalmış evinin bahçesinde yıllardır duran taştan oyuncak ev anlatır her gece. ikisinin de mekanı cennet…
istanbul'un rastgele hanlarından birinde yürürken aniden bir müzik çalması, eskilerden bir müzik, sözlerini hatırladığınız. sonra karşıdan gelen kahverengi şapkalı hanımefendiyle göz göze gelip şarkıyı mırıldanmaya başlamanız, dünyanın o müzik devam ettikçe cennete dönüşmesi…
deli olduğumu daha önceden söyleyenler olmuştu, evet.
kaliteli yazarlarımızdan birisi. benim için çok anonim kalamamış olsa da fikirleri de, kendisi de hayatımıza iyi ki girdi dediğimiz, entrylerini hak vererek okuduğumuz ender kişilerden biri :)