tanrının varlığını kanıtlayabilir misiniz

rakuncu
farklı pencereden yaklaşacağım. insan beyni, var olmayan bir şey hakkında hiçbir düşünce üretemez. yokluk hakkındaki tüm tasavvurlarımız tamamen, varlığa olan bilgimizden yola çıkar, belki siyah bir boyut hayal edebiliriz en fazla ki bu da varlıktandır. yine, var olmayan hayali bir yaratık düşündüğümüzde de varlıktan yola çıkar ve ona ekleme çıkarma yaparız. eğer tanrı (yani Allah) gerçekten de var olmasaydı, yeryüzünde en aşağıdan en yukarıya bütün akıl sahipleri tanrı fikriyle meşgul olmazdı. tüm akıl sahiplerinin tanrıyla bu kadar çok ilgilenmesi, zannımca varlığına kuvvetli bir delildir. zira hiç kimse gerçekte olmayan şeyleri düşünemez (akıl hastalarının tasavvurları da varlıktan ileri gelir. rüya, hayal, sanrı her şey varlıktan yola çıkar), velev ki birkaç kişi düşünebiliyor olsun, tüm insanların bu kadar çok haşır neşir olduğu başka hiçbir şey yoktur ve bu da Allah'ın varlığına delildir. "dediğin gibi, aslında yok olup varlıktan yola çıkılarak hayal edilen şeyler var, tanrı da bunlardan biriyse?" sorusuna gelince... bir veya bir grup insan, varlıktan yola çıkıp olmayanı tasavvur etmiş, tanrı gibi bir yalan ortaya atmış, bilinebilen tarihi verilere göre tüm insanlar (en akıllıdan en aklıevvele) bu yalana farklı şekillerde inanmış. makul değil zira böyle bir şeyin ufacık bir örneği yok. "olmayacağını nereden biliyorsun?" itirazı da işi çıkmaza götürecek sorular silsilesindendir, reddetmek için üretilen cümlelerdendir. yazdıklarımın bugün tam tersi mevcuttur, var olan tanrıdan yola çıkarak yok olan tanrılar icat edilmiştir. her milletin tanrı veya tanrıları vardır ve hepsinde de ortak fikir, tanrı denen şeyin üstün olduğudur. bu gerçek, islam'ı doğrular çünkü tevhid inancına göre en üstün olan Allah birdir, kendini ilk insana tanıtmıştır, daha sonra insanlar tanrı konusunda yanılarak bugüne gelmiştir.
poyrazkarayel
Kanıtlayamayız. Gerek inançlı gerek inançsız bakış açısından baktığımızda da böyle olması elzem. Şimdi kanıt kelimesinin anlamına bakalım "bir şeyin doğruluğunu ispatlayan belge".

Mantığımızı bir kenara koymadan devam edecek olursak eğer imtihan yani bir sınanmanın söz konusu olduğu bir olgunun içerisinde olduğumuz varsayıyoruz. Ki adı üstünde biz buna inanç diyoruz kelime kökü inanmak. İnanmak "bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten, gönülden bağlı bulunma, güvenle doğru sayma" doğru sayma, bağlanma demek. Ki Kuran'da' da inananlar iman edenler diye hitap edilir.

Metafora dökecek olursak: karşı kaldırımdaki arabanın varlığına inanmayız varlığını biliriz. Sokakta yürürken kulağınıza çalınan ezgi elbet bir enstrümandan çıkar kimseyi buna inandırmaya çalışmayız, biliriz.

Ezcümle tanrının varlığı kanıtlanabilir bir durum olsaydı insanların tabi tutulduğu şeyin adı imtihan olmazdı. Ve bu kanıt elbet peygamberlerin elinde bulunurdu onlar da yaşamları boyu mücadele edip, dini anlatıp, zorlu bir yaşam sürmezlerdi var olan kanıtı sunmak gayet yeterli olurdu hatta peygamberlere gerek bile kalmazdı ama durum bu değil. Konu inanmak.
sokratesla
kanıtlamak, beynin tamamen mantıkla çalışan bölgeleriyle yapılan, yeterince net sonuçları da varsa toplumun çoğunun onaylaması beklenen durumdur. inançla arasındaki fark ve inanmanın biricikliği de burada saklı bence. tamamen kalben ve kanıtlar olmamasına rağmen inanmak ve inancını kanıtlayamamak…

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol