tıp fakültesi
hayatı zorlaştıran şeyler
Aileni görmek için İki üç ayda bir altı yedi saatlik yol çekmek zorunda olmak ve o yolu yine altı yedi saatte geri dönmek.
Yeni nesil sivrisinekler.
Işığa gelmezler, tuzağa düşmezler, kulağınızın dibinde konser vererek sizi deli ederler.
Nerede o eski sinekler, ışığı açıp pat diye yakaladığımız o güzel sinekler…
Işığa gelmezler, tuzağa düşmezler, kulağınızın dibinde konser vererek sizi deli ederler.
Nerede o eski sinekler, ışığı açıp pat diye yakaladığımız o güzel sinekler…
İlave gelsin. Bu Soğukta nasıl yaşıyorlar...
En çok da buna şaşırdım,hadi yazın alıştık da bir aydır odamda yaşayan bi sinek var soğukta.
Sen ben misin? Ben sen miyim? 1 aydır aynı acı....
Sivrisinekli olanı..
Bugün bir tanesini buzdolabından çıkardım,inanır mısınız sayın ruhdoc hâlâ yaşıyordu
Buzdolabı mı 😵
dengeyi kuramamak
aşı karşıtları.
Anadoluda kadın cinsiyete sahip olmak. Sayın muamma gibi bir Anadolu şehrinde doğdum. Doğduğum günden beri cinsiyetim dolayısıyla ben hep ayıplı ve yanlış biri gibi hissettirilerek büyüdüm. Ailem, akrabalarım, sokaktaki teyzeler, okulda öğretmenler... Henüz ortaokuldayken şehrin sokaklarında tacize uğramaya başladım. Aileme söyleyemedim. Ailemin tacize uğrayan bir kadına karşı "sen naptın adama" benzeri tavır sergileyecek olma ihtimalinden korktum. Çünkü ben bu şehirde bunu diyen anne babalar gördüm. İnsanların büyük şehirlerde var olmadığını sandığı pek çok şeye şahit oldum büyürken: çocuk gelinlere, hem seven hem döven kocalara, ayıp olur diye çocuğunu sevmeyen babalara, kızının kıyafetini beğenmedi diye öldüresiye döven (belki de öldüren) babalara, kızının erkek arkadaşı var diye öldüresiye döven babalara.... hep kapalı kapılar arkasında yaşandı gerçekler. Siz hepsini televizyonda göremediniz. Ama ben duydum. Peki kadına şiddet varken anneler neredeydi? Anneler babalara destek verdiler. Kızlarını aşağılayan bir isim de anneler oldular. Kendi annelerinden gördüklerini hakikat belleyip geleneği ahlak olarak direttiler. Çünkü cahil kaldılar. Cahil bırakıldılar, okumaya layık görülmediler. Okuyanlar da zihniyete yenik düştüler çoğu kez. Bir çocuk olarak saçma bulsam da kabullendiğim her şeye bugün karşı çıksam bile ailem ve sevdiklerim bu şehirdeyken hiçbir zaman buradan vazgeçemeyeceğim. Ve korkarım yine ezilen kadın figürü olarak hayatıma devam edeceğim. Tıpkı kadın olan herkesten beklenen gibi. Çünkü ben bir kadının evin içindeki rolünü hep bu olarak gördüm. Ben bundan başka kaç tane aile gördüm bilemiyorum. Evde hizmetçi gibi çalışan mutsuz ve cahil kadınların kendi çocuklarını büyüttüğü bu şehirde mahkum kaldım ben. Kaçsam bile köklerimin bir kısmı bu şehirde kalacak. Bana da haddimi bildirdiler.
Yüreğinden bolca dökülmüş. Peki gözünden de döküldü mü bi şeyler? öyle hissettim. Kalemine sağlık.
Kadın olmak hiçbir zaman beni üzen bir şey olmadı. Sadece bu coğrafyada bir şekilde bunların olduğunu unutan herkese karşı sinirli ve kırgınım. Ağlanacak olsa çok daha fazlası çıkacaktır ama eminim...
Söylenecek çok söz var burada. Ancak sana en yakınımdan örnek vereceğim. Ailem her ne kadar nisbeten modern ailelerden olsa da onların ailesi öyle değil:) babaannem halamın okumasına izin vermemiş. Halam bana baktı. Halam bana kitaplar okudu,halam sayesinde ben kitaplara aşık oldum. Erkek torun bekleyen,erkek çocukları kutsayan bir zihniyetteydi babaannem. Belki de ben yanlış tanıdım. O kısmını bilemiyorum. Ve bizim ailemizde bir sürü erkek kuzen vardı. Kızlar çok ama çok azdı. Kızların hepsi lisans düzeyinde eğitim alıyor bugün. Erkekleri ise ona küçük torunlar getiriyor:))
bir kız çocuğu için babanın her dediği her davranışı çok kıymetlidir ama anneler tamamen örnek oluyor, böyle durumlarda beni en çok annenin de çevre gibi düşünmesi kızlarını korumaması üzüyor
Ben üzülmekle ağlamayı eşdeğer tutmam. Ağlamak anlamaktır. Anlayan insanlar ağlayabilir ancak. Siz çok iyi anlamışsınız. Hissim ondandı.
Eskiden beni ağlatırdı mdblue :) belki de ondandır anlamam.
Çok haklısınız ansia. Belki şimdiye kadar fark etmese de pek çok kız çocuğu ailesinde benzer şeyler görüyor. Umarım yıllar içinde tüm anne aday adayları bunları görerek kendi kızını her zaman daha fazla korur sayın ansia
Sayın ruhsuz benim babaannem bu şehirde tanıdığım en modern babaannelerden biridir. Yine de erkek torun beklentisine girmiş ve kız çocuklarının okuması konusunda hiç de ısrarcı olmamış. Ne kadar modern de olsa eski zamanda ne gördüyse onu yapmış. Oysa şimdi bu konuda çok pişman. Erkekler bir şekilde iş buluyor diyor. Kızlarını okutmayarak kötü bir kadere onları itmiş olabileceğini düşünüyor. Bazen insanlar keşkeleri çok zaman geçtikten sonra görebiliyor. Umarım bizim yaşlı halimiz böyle keşkeleri hiç görmesin sayın ruhsuz :)
Sığ düşünce, at gözlüğü, kötü gelenek sonuç erkek olmanın avantajlı olduğu bir dünya. Lakin benim burada anlamadığım sevgili armut hani bu Anadolu'da herkes bu kadar namuslu ya herkes bu kadar pür pak mükemmel bi insan ya hani bu yüzden kızlarını bu kadar baskılıyorlar bu yüzden kadınları bu kadar baskılıyorlar. O zaman bu kadınları taciz eden gençleri, adamları, amcaları kimler yetiştiriyor diye düşünüyor insan. Kimse lütfen üstüne alınmasın ama kişi kendinden bilir işi. Ahlak bekçiliği yapan insanlar ahlakı en çok yozlaştıran insanlarla aynı kişilerdir. Doğrudan yapmasalar da dolaylı yoldan gerektiği yerde seslerini çıkarmayarak yaparlar bunu.
Erkekler sokaktan geçen herhangi bir kadına malı gibi davranabilir ama kadınlar ses edemez çünkü ayıplanırlar. Kadınlar ses etmemelidir çünkü kadın adamı tahrik etmese adam böyle bir şey yapmazdı. Ben de buna inandırılmıştım. Ortaokulda tamamen giyinik bir kız çocuğu olarak tek başıma yürüdüğüm yolda tacize uğrayana dek. Sanırım ahlak bekçiliği yapmaktan önce tacizin taciz eden tarafa ait bir suç olduğunu kabul etmeyi bilmeliler. Bazı şeyler çok geri kafalı, onlar kadar geriye gidip müdahale etmek imkansız.
Hayatı olduğu gibi kabul etmemek. Anadoluda bir coğrafyada doğdum büyüdüm kim olduğumu haddimi biliyorum bildirdiler sağolsun. O yüzden bu kadar yıpratmayın kendinizi, 3 günlük dünya üzmeyin hem kendinizi hem başkalarını, elinizden geleni yapın gerisini salın [url=http://www.google.com/][/url]
Sonuç olarak kaderinizi kabullenin siz kabul etmeseniz de o size kabul ettiriyor zaten
Sonuç olarak kaderinizi kabullenin siz kabul etmeseniz de o size kabul ettiriyor zaten
sevgili muamma yazdıklarınız beni üzdü. kim olduğumuzu doğup büyüdüğümüz yer belirlemez, yani belirlememeli. kendimize kattığımız güzel değerler, yaptığımız güzel işler vs belirler. ayrıcaa kimsenin bize haddimizi bildirmesine izin vermemeliyiz çünkü haddimizi, sınırlarımızı yalnızca biz kendimiz belirleriz ;))
ben de yazdıklarınıza fazlasıyla üzüldüm :( elbette doğdumuz ve büyüdüğümüz yer hayatımıza yön veren bir faktör.ama hayatımıza yön veren çok daha başka faktörler de var kesinlikle..
Sağolun anlayışınız için :) Clarice starling ve highwaytohell böyle yazmayıp insanlara sahte umutlar aşılayabilirdim lakin insanları kandırmayı ve aldatmayı sevmiyorum en azından bilinçli yapmak istemem
Ben de anadolunun bağrından gelmiş biriyim sayın muamma. Ama onlar benim haddimi bildiremeden ben beni bildim. Artık ne buna yeltenen insanların egolarıyla ne de doğduğum yerle ilgileniyorum. İnsan nerede doğduğuyla değil de nereye varacağıyla anılabilse keşke. Nerelisin yerine nereye varacaksın sorusu sarsa her yeri. Maalesef bu da hiç gerçekleşmeyecek bir hayalimdir.
Başkalarının düşüncelerini aşırı önemsemek, tavır ve hareketlerini buna göre belirlemek.
Kısaca "elalem ne der" mantığı
Kısaca "elalem ne der" mantığı
Fazla düşünmek, mükemmeliyetçilik, takıntılar, kendini çok kasmak
anılar
yaz gecelerinde kulağımın dibinde dolaşıp duran sivrisinek..
miyop astigmat olmak.
Esrarın etkisi olmadan ışıkların daha parlak olması :(
ışıkların daha parlak olması demeyelim de ışıltılı bir hayatımız var diyelim :)
müsamahasız kişiler.
kendinizi yeterince iyi ifade ettiğiniz halde sizi anlamayan insanlar, her şeye karışan insanlar, kendi bildiğini en doğru sanan insanlar.. kısacası genel itibariyle "insanlar"
demir eksikliği anemisi, sürekli yorgun ve halsiz hissettirdiği için
obsesif kompulsif bozukluk yani takıntılar ve takıntıların size yaptırdığı tekrarlayıcı davranışlar, sizi sürekli huzursuz ederler
mükemmelliyetçilik, yaptıklarınızın size hiçbir zaman yetmemesi, kendinizi yeterli görememek
düzenli çalışmamak, bunu açıklamaya gerek bile yok notları son günlere bırakmanın nasıl bir zorluk olduğunu herkes biliyordur..
son olarak tıp fakültesi, seviyoruz filan ama sonuç olarak zor yani..
demir eksikliği anemisi, sürekli yorgun ve halsiz hissettirdiği için
obsesif kompulsif bozukluk yani takıntılar ve takıntıların size yaptırdığı tekrarlayıcı davranışlar, sizi sürekli huzursuz ederler
mükemmelliyetçilik, yaptıklarınızın size hiçbir zaman yetmemesi, kendinizi yeterli görememek
düzenli çalışmamak, bunu açıklamaya gerek bile yok notları son günlere bırakmanın nasıl bir zorluk olduğunu herkes biliyordur..
son olarak tıp fakültesi, seviyoruz filan ama sonuç olarak zor yani..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?