Sorunun cevabı ikisi de değildir. Benim için cevap her zaman bana bir şeyler katabilecek erkektir. Bir insan okudukça, öğrendikçe,yaşadıkça maço erkek olmanın ne kadar ilkel bir dürtü olduğunu kendisi de görür. Yine aynı şekilde bir insan okudukça, öğrendikçe, yaşadıkça romantik olmanın ve ilişkiyi sadece ilişki gibi yaşamanın ilişkinin ömrünü kısalttığını bilir. Fazla romantik olmak ilişkide arkadaşlık içeren tüm ögeler için bariyer oluşturur. Ama size bir şeyler katabilecek sizinle sırlarını, dertlerini paylaşabilecek; hayat görüşünüze değer katabilecek bir insanla birlikte olursanız kötü bir ayrılık bile yaşasanız sizin için "iyi ki" olarak kalabilir.
İlk başta belki maço erkek daha ilgi çekici gelebilir ama uzun vadede kesinlikle romantik erkek ön plandadır. insan sevildiğini bilmek bundan emin olmak ister, kendisine saygı duyulmasını ister. yeterli olgunluğa erişmiş hiçbir kadın maço erkeğe tahammül edemez. romantiklikten kastım da samimiyetsiz iltifatlar ya da gösterişli hediyeler asla değil, anlatabilmişimdir umarım.
Maçoluk evrimsel olarak eski kadınların seçimleri olduğu için günümüzde de bu tipi seçenler genelde yalnızca içgüdüleriyle hareket edenler oluyor. İçinde yaşadığımız çağı özümseyenlerin düşünce yapısı böyle olamaz kanaatindeyim
Maço olunca 'erkek' gibi olduğu savunulan romantik olunca da sadece karşısındakine bağımlı bir erkek profili var kafalarda. Bildiğim bir şey varsa o da kendini tanımaya çalışan ve kişisel gelişimini tamamlamaya uğraşan erkektir. Çocukluktan gelen travmalar, arkadaş baskısı, alışılmış bir hayat düzeni erkekleri çok baskın ya da çok pasif olmaya itebilir. Önemli olan kişinin kendini bulma yolculuğudur. Bu yolculukta olunca karşılıklı olarak anlaşıp konuşabilir bazen de akışa bırakabilirsiniz.
maço erkek denilince benim aklımda şöyle bir profil beliriyor: karşısındaki kişinin her şeyine karışma hakkını kendinde bulan, kadınların güçsüz olduğunu ve birçok şey için erkeklere ihtiyaç duyduklarını sanan ve aynı zamanda güçlü kadınlara tahammül edemeyen, birlikte olduğu kadının ona danışmadan tabiri caizse iznini almadan bir şeyler yapmasından rahatsızlık duyan bir erkek. kendilerini birlikte olduğu kadının koruyucusu olarak görürler genelde. zihnimde canlanan bu profilden ötürü kendisine saygısı olan tüm kadınların bu tip kişilerden koşarak uzaklaşması gerektiğini düşünüyorum. romantiklik de bence çok göreceli bir kavram. belli bir yerden sonra rahatsız edici olabilir. bu yüzden ikisini de seçmiyorum. benim tercihim şu şekilde: birlikte olduğu kadının kendi kararlarını kendisi verebilen ayrı bir birey olduğunun farkında olan, sevdiği kişinin verdiği kararları destekleyen ve onun yanında olan, birlikte olduğu kadının başarılarıyla gurur duyabilen ve onun mutluluklarıyla mutlu olabilen, son olarak karşısındaki kişiyi koşulsuz sevebilen ve sevgisini göstermekten korkmayan bir insan.