Lise: sınıftakilerin çözemeyip getirdiği soruları çözmeye çalışan.
Üniversite: sınavda şıklardan öğrendiği bilgiyle başka soruyu çözmeye çalışan. (bkz: çaresiz hissedilen anlar)
nasıl bir öğrensiniz-öğrenciydiniz
Her sene beden eğitimi için gönüllü başkan olan, beden eğitimi derslerinde de futbolcu erkekleri voleybola zorlayan kız bendim. Diğer derslerde oldukça sıradan bir öğrenciydim.
BEN FUTBOLDA ADAM ÇIKSIN DİYE HAYATINDA HİÇ TOP GÖRMEMİŞ ARKADAŞI İKNA ETMEYE ÇALIŞIRKEN DEMEK SENDİN ONLARI BİZDEN ÇALAN.... HİÇBİR DRAM filmi TAM KENDİ ARASINDA MAÇ YAPACAKKEN "BEYLER ÇOK UZADI DAHA DÖNMEZ BEN VOLEYBOLA GİDİYORUM" DİYEN ARKADAŞLARI YÜZÜNDEN MAÇ YAPAMAYAN ERKEKLERİN DRAMINDAN BÜYÜK DEĞİLDİR....
Hsahhshahahasjd kusura bakmayın evet bendim... ama inanın kızlardan yana umudum olsa hiç siz futbolculara bulaşmazdım. Benim tek umudumdu futbolcular...
hani şu bilgisayardan anlayan bir tip vardır ya heh o benim işte :)
Böyle bir arkadaşa çok ihtiyacım oluyor sayın prime. Artık arada rahatsız ederim o zaman ;))
seve seve yardımcı olurum sayın mdblue, hiç çekinmeyin yazmaktan :)
Çok teşekkür ederim o zaman şimdiden. Ben teknoloji konusunda hiç iyi değilim çünkü. :/
ne demek efendim yazarlar birbirilerine destek olmayacak da kim olacak :)
😌😌 haklısınız :))
Sıkıldığımız derslerde arkadaşla müzik dinlerdik. Benim kulaklık küçüktü. Onun saçı uzundu hoca görmezdi. Ne derse kafa sallardık ama aslında Master Of Puppets içindi o kafa sallamaları hshshshshs.
Öğrenciden beklenenleri yerine getiren, arta kalan zamanı tamamen kendine harcayan bir öğrenciydim/öğrenciyim.
Kendimi idealist zeki çalışkan azimli sanıyordum, çabalamak dışında bir şey yapamayan bir zavallı olduğumu gördüm
hiçbir zaman hedefim yüksek bir bölüm veya iyi bir üniversite olmadı kısaca hiç hedefim olmadı hatta lise hayatımın ilk 2 yılında kitap açmadım kopyayla sınıf geçtim fakat 11.sınıftayken sayısal dersler çok ilgimi çekti ve cidden sınav için değil bir şeyler öğrenmek için çalıştım müfredata hiçbir zaman bağlı kalmadım ve sayısal derslere çalıştıkça keyif aldığımın farkına vardım böyle olunca çalışmak benim için bir sorumluluk değilde bana iyi gelen,beni mutlu eden bir aktivite haline geldi ve bu tarzım sayesinde tıp fakültesini kazandım eğer sözel dersler olmasa çok daha iyi bir derece yapacağıma inanıyordum ama hayırlısı buymuş demek :)
Hayatımın hiçbir döneminde yozlaşmış okul konseptinin içinde öğrenmedim. Hayatıma değer katan hiçbir bilgiye okullar vasıtasıyla ulaşmadım ki buna yükseköğrenim kurumum da dahil. Ünlü İrlandalı tiyatro yazarı Bernard shaw'ın bu konuda çok veciz bir ifadesi vardı: “eğitimime okul yüzünden uzun bir ara vermek zorunda kaldım.”
Bugünün adem-i merkeziyetçi eğitim anlayışı ne yazık ki bırakınız ortaöğretim kurumlarına, henüz yükseköğrenim kurumlarına bile sirayet edemedi. “İhtiyaç halinde bilgi” olarak da tanımlayabileceğimiz bu yeni çağın epistemolojisi belki etik olarak sorgulanabilir ancak şu an bir realite. Bunu kabul etmek gerekiyor. Tıp mı okuyorsunuz? Hayır siz tıp bilginizle ancak diplomalı işçiler olabilirsiniz. Sonra da nöbetti, şiddetti, döner maaştı sorgular durursunuz.
Doktorsanız bugün ilaç sektörünü yalayıp yutacaksınız, medikal sektörünü anlayacaksınız, home office çalışma düzeni üzerine fikir yürüteceksiniz, yapay zekayı bırakın kullanmayı yazmasını bile öğreneceksiniz. Bunlar bu okulda öğretilmez. Bunu takip edip öğrenmek gerek. En önemlisi pratiğe döküp hayata geçirmek gerek. İnternet bu yüzden var. Bugün birkaç öğrencinin startup olarak başlattığı Udemy, bizimki de dahil pekçok üniversitenin uzaktan eğitim altyapısını toplar, türevini alır.
Ben ne öğrendiysem kendim öğrendim, hatırlarım 6. Sınıftayken logaritma ve türev öğrenirdim, resim derslerinde sınıfı geçmeye çalışırken evde kendim karakalem çizimler yapardım. İnsanlar fen dersinde slayt izlerken ben evde iki kez kendi robotumu yapıp bir tane de prototip çamaşır makinesi üretmiştim. Teknoloji tasarım dersinde hiç unutmam 7. Sınıftaydım henüz iwatch çıkmadan iwatch isimli bir akıllı saat projesi geliştirmiş ve sunmuştum. Tabi ki onu evde üretemezdim bu yüzden sunumum yalnızca teoriden ibaretti. Mukavvadan çiçek yapanlar benden yüksek puan aldılar. İwatch bugün EKG ölçüyor. Bizimkiler mukavvayla uğraşıyor. İngilizce notlarım yerdeydi ama ben kendi kişisel gelişimim için yeter seviyede İngilizce biliyor ve takip ediyordum. Nereden yeter diyorum çünkü anlayabiliyordum. Hep piyano çalmak istemiştim ancak babam beni bağlama çalmaya, okul ise melodika çalmaya zorladı. Bugün hiçbir alet çalamıyorum. Bunun sorumlusu ben miyim? Coğrafyadan neredeyse kalacaktım ama Türkiye'de gidilmedik coğrafya bırakmadım, eksik bölgeleri de önümüzdeki yıllarda tamamlayacağım. Bana ne dağların paralelliğinden, 26-42'den. Bunlar için artık navigasyon cihazı var.
Genel olarak vasat bir öğrenci olmakla birlikte yer yer parladığım pekçok zaman dilimi oldu. Bunların hepsi benim çabam sayesinde oldu. Bir erkeğe neden yemek yapmayı öğretmezsiniz; lise hayatım boyunca kendi yemeğimi kendim yaptım (ve hala). Ehliyetimi aldığımda 6 yıldır araba kullanıyordum. O kadar tatminsizdim ki berbere gitmemek için traş makinesi alıp lise hayatımın iki yılında kendi saçımı kendim kestim. Bunların hangisini okulda öğrenebilirsiniz? Sorarım buradaki arkadaşlarıma..
Bugün de durum bundan farksız. Bana ne hangi hastalığa hangi etken maddeli ilacın kullanılacağından? Çok yakında bunu yapay zeka bizden binlerce kat iyi yapacak. Bize düşen bu yarının gereksiz datasını öğrenmek mi yoksa bu bigdatayı faydalı bilgiye dönüştürmeyi öğrenmek mi? Okul neden yapay zeka öğretmiyor bizlere? Çünkü istese de öğretemez.
Hadi okul bunları yapamadı diyelim, mesleki tecrübelerin aktarılması konusundaki yetersizlik had safhada. İlişki ağı kurmak için Twitter kullanmak zorunda mıyız? Bir hocanın tecrübesine ulaşabilmek için onun tweetlerinden seçmece mi yapmalıyız? Ne kadar acizce... utanılası...
Okul fiziki bir şey olmadı hiçbir zaman bende. O, yalnızca kafamın içindeki bir dürtüden ibaret. Bunu anladığımız ve hayata geçirdiğimiz gün o çok büyük kale misali üniversitelerin burnu havada akademik tiranlıkları yerle bir olacak ayağımızın altında. Bu platformu üniversite mi inşa etti, bunu yapmaları için onların sözümona çok değerli yüksek fikirlerinin alakasını mı beklemeliyiz? Dünün yoz akademileri yarının doktorlarını, mühendislerini, iş adamlarını ve politikacılarını yetiştiremeyecek.
Ben yeni neslin içinden biri olarak bu sistemle kavgalıyım, hem de çok fena kavgalıyım. Ya bu sistemin çarkları altında unufak olacağız ya da hep birlikte farkındalığımızı yakalayıp yeni bir sistemin meşalesini yakacağız.
Bugünün adem-i merkeziyetçi eğitim anlayışı ne yazık ki bırakınız ortaöğretim kurumlarına, henüz yükseköğrenim kurumlarına bile sirayet edemedi. “İhtiyaç halinde bilgi” olarak da tanımlayabileceğimiz bu yeni çağın epistemolojisi belki etik olarak sorgulanabilir ancak şu an bir realite. Bunu kabul etmek gerekiyor. Tıp mı okuyorsunuz? Hayır siz tıp bilginizle ancak diplomalı işçiler olabilirsiniz. Sonra da nöbetti, şiddetti, döner maaştı sorgular durursunuz.
Doktorsanız bugün ilaç sektörünü yalayıp yutacaksınız, medikal sektörünü anlayacaksınız, home office çalışma düzeni üzerine fikir yürüteceksiniz, yapay zekayı bırakın kullanmayı yazmasını bile öğreneceksiniz. Bunlar bu okulda öğretilmez. Bunu takip edip öğrenmek gerek. En önemlisi pratiğe döküp hayata geçirmek gerek. İnternet bu yüzden var. Bugün birkaç öğrencinin startup olarak başlattığı Udemy, bizimki de dahil pekçok üniversitenin uzaktan eğitim altyapısını toplar, türevini alır.
Ben ne öğrendiysem kendim öğrendim, hatırlarım 6. Sınıftayken logaritma ve türev öğrenirdim, resim derslerinde sınıfı geçmeye çalışırken evde kendim karakalem çizimler yapardım. İnsanlar fen dersinde slayt izlerken ben evde iki kez kendi robotumu yapıp bir tane de prototip çamaşır makinesi üretmiştim. Teknoloji tasarım dersinde hiç unutmam 7. Sınıftaydım henüz iwatch çıkmadan iwatch isimli bir akıllı saat projesi geliştirmiş ve sunmuştum. Tabi ki onu evde üretemezdim bu yüzden sunumum yalnızca teoriden ibaretti. Mukavvadan çiçek yapanlar benden yüksek puan aldılar. İwatch bugün EKG ölçüyor. Bizimkiler mukavvayla uğraşıyor. İngilizce notlarım yerdeydi ama ben kendi kişisel gelişimim için yeter seviyede İngilizce biliyor ve takip ediyordum. Nereden yeter diyorum çünkü anlayabiliyordum. Hep piyano çalmak istemiştim ancak babam beni bağlama çalmaya, okul ise melodika çalmaya zorladı. Bugün hiçbir alet çalamıyorum. Bunun sorumlusu ben miyim? Coğrafyadan neredeyse kalacaktım ama Türkiye'de gidilmedik coğrafya bırakmadım, eksik bölgeleri de önümüzdeki yıllarda tamamlayacağım. Bana ne dağların paralelliğinden, 26-42'den. Bunlar için artık navigasyon cihazı var.
Genel olarak vasat bir öğrenci olmakla birlikte yer yer parladığım pekçok zaman dilimi oldu. Bunların hepsi benim çabam sayesinde oldu. Bir erkeğe neden yemek yapmayı öğretmezsiniz; lise hayatım boyunca kendi yemeğimi kendim yaptım (ve hala). Ehliyetimi aldığımda 6 yıldır araba kullanıyordum. O kadar tatminsizdim ki berbere gitmemek için traş makinesi alıp lise hayatımın iki yılında kendi saçımı kendim kestim. Bunların hangisini okulda öğrenebilirsiniz? Sorarım buradaki arkadaşlarıma..
Bugün de durum bundan farksız. Bana ne hangi hastalığa hangi etken maddeli ilacın kullanılacağından? Çok yakında bunu yapay zeka bizden binlerce kat iyi yapacak. Bize düşen bu yarının gereksiz datasını öğrenmek mi yoksa bu bigdatayı faydalı bilgiye dönüştürmeyi öğrenmek mi? Okul neden yapay zeka öğretmiyor bizlere? Çünkü istese de öğretemez.
Hadi okul bunları yapamadı diyelim, mesleki tecrübelerin aktarılması konusundaki yetersizlik had safhada. İlişki ağı kurmak için Twitter kullanmak zorunda mıyız? Bir hocanın tecrübesine ulaşabilmek için onun tweetlerinden seçmece mi yapmalıyız? Ne kadar acizce... utanılası...
Okul fiziki bir şey olmadı hiçbir zaman bende. O, yalnızca kafamın içindeki bir dürtüden ibaret. Bunu anladığımız ve hayata geçirdiğimiz gün o çok büyük kale misali üniversitelerin burnu havada akademik tiranlıkları yerle bir olacak ayağımızın altında. Bu platformu üniversite mi inşa etti, bunu yapmaları için onların sözümona çok değerli yüksek fikirlerinin alakasını mı beklemeliyiz? Dünün yoz akademileri yarının doktorlarını, mühendislerini, iş adamlarını ve politikacılarını yetiştiremeyecek.
Ben yeni neslin içinden biri olarak bu sistemle kavgalıyım, hem de çok fena kavgalıyım. Ya bu sistemin çarkları altında unufak olacağız ya da hep birlikte farkındalığımızı yakalayıp yeni bir sistemin meşalesini yakacağız.
hiçbir derse katılmayan(ingilizce hariç) hocaların tanımadığı tembel sandığı ama sınavlardan sonra oha bu kız nasıl yaptı denilen kişiydim, sadece sınav zamanları çalışırdım. sonra 12de bi inekleştim bu sefer 'oha bu kız nasıl tıp kazandı' oldu herkes. yani kısacası sürprizlerle dolu bi öğrenciydim:)
düzenli düzenli çalışan ve yaptığı iş tam olsun diye sürekli uğraşan ama yine de zeki insanların gerisinde kalanlar olur ya, ben o güruhtanım maalesef ki. bugüne kadar ne becerebilmişsem (öyle olağanüstü şeyler de başarmadım daha yaşım 20) fazla fazla emek sarf ettiğimdendir
Bunu yarın öğrenicem sanırım sözlük nöroanotomi sonuçları açıklanacak. Heyecandan kardiyo için çalışamıyorum hala dönem 1 miyim neyim ya:(. Neyse her beğeni inşallah yüksek alırsın olsun ehehueue
60üstü geldi sözlük çok mutluyum :) tüm artılayanlara teşekkürler🎊
Mümkün olduğu her an ders çalışmayan bir öğrenciyim. Baskıcı karakterli hocalara denk gelmem ve yardımsever arkadaşlar bulmam sayesinde akademik olarak buraya kadar geldim. Tus için de güzel insanlara denk gelirim umarım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?