yaşım o zamanlar 13-14. tek sevdiğim aile büyüğümüz olan annemin dayısı, ailesiyle birlikte akşam yemeğine misafirliğe gelmişler. ben antrenmanda idim, geç gelmiştim eve dolayısıyla ve yemek yapımına dahil olamamıştım. eve gelince dedi ki annem,
-Annem: Elegantmoon, evde ekmek yok.
-Elegantmoon: Tamam! (sevdiğim dayım için büyük bir imtina ile hazırlanan jeste katkı sağlayacağımın sevinciyle.)
-A: nereden alacaksın peki ekmeği? (saat geç olduğundan, bakkal ve büfelerin kapandığına dikkat çekerek)
-E: (hali hazırda yola koyulmuş olarak) anne hemen şurada migros var, ankara'nın merkezinde yaşıyoruz, bırak ben hallederim. (bkz: ergen bilmişliği)
-A: migros'a sadece ekmek almak için gitmen mantıksız değil mi peki? (migros büyük market olduğundan o yıllarda tek parça ürün alınamaz algısı hala hüküm sürmektedir.)
annemi haklı bulduğumdan, migrosa gittiğimde başka ihtiyaçlar aklıma gelirse almak niyetinde idim. Ancak ergen beyni ve yorgun vücut birleşince bu mantıklı düşüncenin yerini kasada gözüne çarpan şeylere para saçmak aldı ve bunun sonucunda sevgili elegantmoonunuz, ekmek almaya diye çıkıp 32 tl harcadı. Alınan itemler:
-ekmek (işbu entrynin başrolü)
- atlas tarih dergisi (12 tl idi çok iyi hatırlıyorum. o zamanlar bilim teknik 5 tl idi, bu niye bu kadar pahalı demiştim kendi kendime. iflah olmaz tarih tutkum için yapılmış güzel bir harcama oldu diyelim bunun için)
- bahattin karikatürü magneti (minimum 15 tl)
bahattin karikatürleri neden var? bu karikatürlerin neden magneti var? neden ben bu magneti satın aldım? peki bu magnet neden hala bizim buzdolabının üstünde? valide hanımın sabrını ergenlik yıllarında çok sınamışız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?