ağzıma pelesenk olmuş lafımdır: "ikili ilişkiler hayatın baharatıdır." hali hazırda kıvamı tutmuş, malzemeleri yerinde olan yemeğe baharat katarsanız; tadına tat katmış, lezzetli olan yemeği daha da lezzetlendirmiş olursunuz. ancak bozuk, malzemeleri eksik olan yemeği baharatlarla kurtaramazsınız, üstüne bir de malzemeyi ziyan etmiş, boşa harcamış olursunuz, yazıktır. hayat kaliteniz yerindeyse, siz mutluysanız, who'nun sağlıklı birey tanımına uyuyorsanız, hayatınıza da böyle biri girdiği takdirde yaşamdan aldığınız zevk artık yüz üzerinden değil, minimum yüz on üzerinden değerlendirilir olur. eğer bu konumda değilseniz, naçizane tavsiyem önce kendinize odaklanmanız, kendinizle mutlu olacak iç çalışmalarınızı yapmanızdır. yoksa baharatlar ve yemek gibi hem siz hem vaktiniz hem de karşınızdaki harcanmış olursunuzdur, neme lazımdır. kendimle mutlu olduğumda çok bir şey umurumda değildir zira mutluyumdur. eğer osmanlı'dan hallice iç karışıklıklara sahipsem zaten dünya umrumda değildir, kendimle fazlaca meşgulümdür. özetle, partnerimin olması bir ihtiyaç, bir gereklilik değildir ancak tüm şartları sağlayarak olduğunda da onun bedeni bir ihtiyaç olur, zihni ve yaşamı baş ucu kitabım olur, mutluluğuma mutluluk katar. her durumda mutlu olmamız dileğiyle:)
x kişisiyle tanışana kadar aşırı flörtöz olduğumdan mıdır nedir xd tabi baska sebepler var hatta onları söyleyim yanlış anlaşılmalar olmasın, konu derin. Arkadaşlarımın güzellik algısına yenik düştüğüm için aşırı özgüven problemleriyle uğraştım. Bunu belki o arkadaşım hiç bilmeyecek ama gerçekten çok kötü zamanlar atlattım kendimle savaşarak. Neyse x kişisiyle tanışınca onun da güzellik algısına uymadığımı hissettiğim çok zaman oldu. Ama ona öyle bağlanmıştım ki sırf onun güzellik algısına uyabilmek için saçlarımı kestirmistim. Yine kilomdan eleştirildim boyumdan eleştirildim. (1.58 / 48) Hep aynadakiyle uğraştım. Saçıma neler yaptım yüzüme neler kullandım.Ama bir türlü o istedigim güzelliğe ulaşamadım. Onun bana güzel olduğumu hissettirmesini çok seviyordum. Bikac ay sonra benim kendi güzellik algim az da olsa değişti bu sefer onun karakteristik özellikleri gözüme çarpmaya başladı. Aniden parlamalar, sönmeler, bağırıp çağırmalar, kıskançlıklar aslında bunlar varmış ama ben dikkat etmemişim. En son o çok sevdiğim insandan vazgeçmek zorunda kaldım çünkü kendime saygım yokmuş gibi görmezden gelemeyeceğim davranışlardı bunlar. Belki alakasız ama icimi dökmek istedim. Umarım ben aynadakiyle barışabilirim. Umarım hayat bana güzel bir sürpriz yapar.
Önemlidir elbet bir partner. Hayat dediğin ne zaman biteceği belli olmasa da uzun süreceği umulan zor bir yolculuktur. İnsan bu meşakkatli külfetli yolculukta bir destek ister yanında. Teselli olabileceği sığınacağı bir yer. Bu da partnerdir. Ama şöyle bir şey var ki partner yolculukta her daim yanında olabilecek seni motive edebilecek seni diri canlı tutabilecek biri olmalı. Eğer yollarınız gayeleriniz bir yerlerde kesişmiyorsa öyle bir partner olacağına hiç olmasın daha iyi. Böyle duruma düşeceğine Yalnızlık partner olarak sana yeter de artar. Zaten bu çağın da en sadık partneri yalnızlık değil mi?
Mutlu bir yalnızlık mutsuz bir beraberlikten iyidir dostlarım. -Charles bukowski
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?