Malum şartlarda yazarların ruh sağlığını korumak için neler yaptığını ve önerilerini merak ediyorum.
ruh sağlığınızı nasıl koruyorsunuz
spor
Delüzyonlar yaratarak.
"İstikrarlı hayal hakikattir."diyerek kendi yalanıma inanıyorum ve kendi ekosistemimde mutlu mesut yaşamaya uğraşıyorum.
İnsanlarla olan iletişimim genel nezaket kuralları hariç minimum düzeyde.
Parayla olan ilişkim de fiyatların sonundaki bir sıfırı silerek normalleştirme suretiyle:)
Arkadaşlarım ve çevremdekiler benim gibi insanlar oldukları için kendi yalanımıza inanmış durumdayız.
Durduk yere iyilik yapıp insanları mutlu ediyorum bazen,haliyle ben de mutlu oluyorum.
Beslenme ve hareket baya önemliymiş cidden. Onlara geçen seneden beri el attığım için iyiyim gibi.
Püf nokta:kendini soyutlayabilmek
Preklinik öğrencisi olduğum için rahattı da sonraki zamanlarda ne olur hiç bilmiyorum.
İnsanlarla olan iletişimim genel nezaket kuralları hariç minimum düzeyde.
Parayla olan ilişkim de fiyatların sonundaki bir sıfırı silerek normalleştirme suretiyle:)
Arkadaşlarım ve çevremdekiler benim gibi insanlar oldukları için kendi yalanımıza inanmış durumdayız.
Durduk yere iyilik yapıp insanları mutlu ediyorum bazen,haliyle ben de mutlu oluyorum.
Beslenme ve hareket baya önemliymiş cidden. Onlara geçen seneden beri el attığım için iyiyim gibi.
Püf nokta:kendini soyutlayabilmek
Preklinik öğrencisi olduğum için rahattı da sonraki zamanlarda ne olur hiç bilmiyorum.
Eğlenceli ve sevgi dolu arkadaşlarımla
Bazen saatlerce fotoğraflarda gezinirim, az önce olduğu gibi. Sürekli bakarım mutlu anlarıma, hiç kaybolmasınlar isterim, hep düşünürüm acaba yıllar sonra baktığımda ne hissedeceğim diye, hafif oyalanır kafam bu düşüncelerle, öyle gündelik meselelerle meşgul olmayınca dinlenir ruhum da. Bazen saatlerce yalnız kalırım, sadece susarak, karanlığa bakarak dinginleşir ruhum... Bazen hiçbir şey düşünmezken, sessiz sessiz etrafa bakarken... Bazen kendi kendime hüngür hüngür ağlarken... Bazen müzik eşliğinde saatlerce yürürken... Galiba ruhum hep yalnızken dinlenir, bi anlığına da olsa insanların yükü omuzlarımdan silinir... Bazen kendimi severken, kendime şefkat duyarken dinlenir... Bazen çocukluğuma dönüp ona kocaman sarılırken, ellerinden sıkı sıkı tutarken dinlenir... Bazen isyanın arkasından gelen hiçlikte dinlenir, bazen kabullenişlerde... Ama ruhum hep sessizken dinlenir...
Seni çok seviyorum küçük moonlight, çokça da özlüyorum, bazen anlıyorum, bazen kızıyorum ama sonunda hep çok seviyorum, verdiğin sözü tutuyorum, hep çok seviyorum, anlıyorum, şefkatli oluyorum, gurur duyuyorum, hiç korkmuyorum ama seni çok özlüyorum, ay ışığında yaklaşıyorum sana çünkü ruhum hep o ışıkta dinlenir... Seni çok seviyorum, anlıyorum, özlüyorum 🤍
Seni çok seviyorum küçük moonlight, çokça da özlüyorum, bazen anlıyorum, bazen kızıyorum ama sonunda hep çok seviyorum, verdiğin sözü tutuyorum, hep çok seviyorum, anlıyorum, şefkatli oluyorum, gurur duyuyorum, hiç korkmuyorum ama seni çok özlüyorum, ay ışığında yaklaşıyorum sana çünkü ruhum hep o ışıkta dinlenir... Seni çok seviyorum, anlıyorum, özlüyorum 🤍
Off 20'li yaşlarındaki moonlight'ın sevimliliği bile beni bu kadar çıldırtıyorken bi de küçük moonlight'ın tatlışlığını görsem dayanamaz ısırırdım biraz. Bi de sürekli kollarını falan sıkmak isterdim. Muhtemelen benden nefret ederdi küçük moonlight <3
Hayır seni çok severdi 🥺❤️
Sn Shogun bunu merak etmemiş bu yüzden affına sığınarak, kimse de yazmamış ama koruyamıyorum arkadaşlar hep geçici boostlarla bir şeyleri süründürmeye çalışıyorum. Pekçoğumuz böyleyiz diye düşünmüştüm ama o veya bu yöntem ile bunu başaranlar varmış aramızda mutlu oldum onlar adına
Koruyamıyorum.
Kini,nefreti neredeyse hiç anmayıp onlardan,onları ananlardan uzak durarak. Konu ne olursa olsun sevginin hangi türü gerekiyorsa onu ruhuma işleyip konuya içimden yaklaşarak. Elimin uzandığı yapraklara,ağaçlara,dallara,çiçeklere dokuna dokuna yürüyerek. Gökyüzüne sık sık bakıp önce mavisine dalıp sonra gözlerimi kapatıp derin bir iç çekerek. Yolda karşılaştığım hayvanlara selam verip onlarla konuşarak bazısınınsa tüylerini okşayarak. İnsanların ne dediğini düşünmeden sadece kendi içimi dinleyecek şekilde hareket ederek. Kendime,yalnızlığıma zaman ayırıp onun dediklerini kağıtlara dökerek…
Ama En çok da şükrederek. Olana,olmayana;gidene,kalana. Her şeye şükrederek.
Ama En çok da şükrederek. Olana,olmayana;gidene,kalana. Her şeye şükrederek.
Ruh sağlığıma önem veren insanlarla vakit geçirerek 😌
Sanırım gerçekten unutarak.
3 yıldır düzenli olarak online günlük ve takvim tutmadan önce bunun farkında değildim. Hayatımdki neredeyse her gün normalin üstünde olumsuzluklarla geçiyor ve ben hepsini üzerinden birkaç gün geçtikten sonra istemsizce unutuyorum. Haftan nasıl geçti diye sorulunca aklıma "dün" den başka bir şey gelmiyor (bazen onu da unutuyorum). Ama günlüğümü okuyup takvime bakınca aslında iki gün öncem, haftam, ayım, yılım ne kadar zor geçmiş diyorum.
Unutarak ruh sağlığımı bir nebze koruyorum ama mutlu da olamıyorum çünkü her yeni gün yeni bir mutsuzluk kaynağı için imkan demek. En azından olayları biriktirip patlamayı bu yolla nadiren yaşıyorum.
3 yıldır düzenli olarak online günlük ve takvim tutmadan önce bunun farkında değildim. Hayatımdki neredeyse her gün normalin üstünde olumsuzluklarla geçiyor ve ben hepsini üzerinden birkaç gün geçtikten sonra istemsizce unutuyorum. Haftan nasıl geçti diye sorulunca aklıma "dün" den başka bir şey gelmiyor (bazen onu da unutuyorum). Ama günlüğümü okuyup takvime bakınca aslında iki gün öncem, haftam, ayım, yılım ne kadar zor geçmiş diyorum.
Unutarak ruh sağlığımı bir nebze koruyorum ama mutlu da olamıyorum çünkü her yeni gün yeni bir mutsuzluk kaynağı için imkan demek. En azından olayları biriktirip patlamayı bu yolla nadiren yaşıyorum.
Haklı bir entry, elinize sağlık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?