2 temmuz 1993'te, tam yirmi dokuz sene önce madımak oteli'nde gerçekleşmiş katliam.
Cumhuriyet tarihinin en utanç verici olaylarından biridir.
Aydın olarak nitelendirilen İnsanlar sadece mezhepleri farklı olduğu için diri diri yakıldı. Sorumlular ceza almadı, ülkeyi o zaman yönetenler hayatlarına aynı rahatlıkta devam ettiler.
Hiçbir dinde bu davranışın yeri olduğunu düşünmüyorum, neye inanırsak inanalım bir insanın inandığı şey çoğunluktan farklı diye o insanın kılına bile zarar verme hakkımız yok. 29 senedir bu nefret şekil değiştiriyor fakat hâlâ yaşamaya devam ediyor. Umarım bir gün bu ülkede herkes inandığı şeyi zarar görmeden ve kimseye zarar vermeden yaşayabilir.
sivas katliamı
"Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak!", "Sivas Aziz'e mezar olacak!" sloganlarıyla Aziz Nesin ve Metin Altıok'un da konakladığı Madımak oteli'nin yakıldığı gündür.
Alevi-Bektaşi âşık Pir Sultan Abdal anısına düzenlenen şenliğe gidilmiştir. Otelde konaklayan Aleviler çoğunluktadır. İnsanlığa dair hiçbir iz taşımayan ve "Radikal İslamcı" olarak isimlendirilen 15.000 kişilik bkz sürüngen ordusu tarafından oteldeki 35 kişi yakılarak öldürülür, içlerinde 12 yaşında bir çocuk da bulunur. Bu eylem planlıdır, Aziz Nesin şehre gelmeden önceki gün halka bildiri dağıtılır. Ancak emniyet bir önlem almaz, kalabalık hiçbir aşamada dağıtılmaz. Katillerden kimse doğru düzgün ceza almaz, dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından "çok can kaybı yok yha" minvalinde sözlerle geçiştirilir.
İşin acı tarafı bu çıkardıkları yangını "Allah'ın cehennem ateşi bu!" diye kutsal hale getirmeye çalışırlar. Radikal İslam/ Hristiyanlık/ Yahudilik/ Cartcurtculuk gibi bir ayrım olamaz bu yüzden benim gözümde. Vahşet vahşettir, neye mensup olurlarsa olsunlar bu t*rörist fanatizmle bu cinayeti yine işlerlerdi.
Yoksa işleyemezler miydi? Eğer bir devlet olsaydı...
Alevi-Bektaşi âşık Pir Sultan Abdal anısına düzenlenen şenliğe gidilmiştir. Otelde konaklayan Aleviler çoğunluktadır. İnsanlığa dair hiçbir iz taşımayan ve "Radikal İslamcı" olarak isimlendirilen 15.000 kişilik bkz sürüngen ordusu tarafından oteldeki 35 kişi yakılarak öldürülür, içlerinde 12 yaşında bir çocuk da bulunur. Bu eylem planlıdır, Aziz Nesin şehre gelmeden önceki gün halka bildiri dağıtılır. Ancak emniyet bir önlem almaz, kalabalık hiçbir aşamada dağıtılmaz. Katillerden kimse doğru düzgün ceza almaz, dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından "çok can kaybı yok yha" minvalinde sözlerle geçiştirilir.
İşin acı tarafı bu çıkardıkları yangını "Allah'ın cehennem ateşi bu!" diye kutsal hale getirmeye çalışırlar. Radikal İslam/ Hristiyanlık/ Yahudilik/ Cartcurtculuk gibi bir ayrım olamaz bu yüzden benim gözümde. Vahşet vahşettir, neye mensup olurlarsa olsunlar bu t*rörist fanatizmle bu cinayeti yine işlerlerdi.
Yoksa işleyemezler miydi? Eğer bir devlet olsaydı...
bugün yıl dönümü ve maalesef üzerinden yıllar geçmesine rağmen aynı zihniyet devam ediyor, masum insanların evleri arabaları dükkanları ateşe veriliyor. yazık, çok yazık..
"bir otel odasında gencecik çocuklar
çırpındıkça bir yudum soluk için
üzerine benzin döküp oynayanlar
onlar birgün öpmeye eğilince çocuklarını
dudaklarında duman ve yanık et kokusu
boğum boğum tıkamaz mı soluklarını?"
"bir otel odasında gencecik çocuklar
çırpındıkça bir yudum soluk için
üzerine benzin döküp oynayanlar
onlar birgün öpmeye eğilince çocuklarını
dudaklarında duman ve yanık et kokusu
boğum boğum tıkamaz mı soluklarını?"
Dün gece Leman dergisinin önünde yaşanan olaylardan da anlaşılıyor ki 32 yılda hiçbir ilerleme kaydedilememiş. Ülkenin iq düzeyi hâlâ 85'ten yukarı değil. Hâlâ okuduğunu anlama ve yorumlama, insanların kendisinden farklı düşünüp farklı yaşayabileceği gibi çok temel ve basit şeyleri bir türlü akılları almıyor. Kendileri başka insanları ve onların kutsallarını lanetler, küfürler edip iş yerlerini yağmalayabilir, işkence ile gözaltına alıp istedikleri kadar hakaret edebilirler. Ama aynısı asla onlara yapıl(a)maz.
Her yıl yüzlerce kadın ve çocuk tecavüze uğruyor/ öldürülüyor. 1 tane suçlunun kapısına böyle yüzlerce insan yığılmaz. Her yıl yüzlerce dönüm arazi yanıyor ve üzerine otel dikiliyor, ne hikmetse hepsi de deniz kenarı. Hiç müsebbibler bulunup para cezası bile kesilmez (güya 123 tane sigara izmariti sebep olmuş yangınlara). Depremin üzerinden 2.5 yıl geçti, hâlâ hiçbir müteahhit bırak yakalanmayı, ceza bile almadı. Her sene yüzlerce sağlık çalışanı şiddet görüyor, hep sadece olay kınanıyor. 70 yaşında adamlar inşaattan düşüyor ve 10-15 yaşında çocuklar sanayide kafası sıkışarak, eli kolu koparak can veriyor. Her yıl binlerce insanımız yok yere ölüyor ve kimse ama hiçkimse ceza almıyor, bırak işkence görerek ters kelepçe yakalanmayı.
32 yıl ve 0 ilerleme, oldukça ilginç. Yurtdışına gitsem ve bu cehennem çukurundan bir an önce kurtulsam mı diye ciddi ciddi düşünüyorum artık. Çünkü ben öylesine bir günde öylesine ölmekten korkuyorum.
Her yıl yüzlerce kadın ve çocuk tecavüze uğruyor/ öldürülüyor. 1 tane suçlunun kapısına böyle yüzlerce insan yığılmaz. Her yıl yüzlerce dönüm arazi yanıyor ve üzerine otel dikiliyor, ne hikmetse hepsi de deniz kenarı. Hiç müsebbibler bulunup para cezası bile kesilmez (güya 123 tane sigara izmariti sebep olmuş yangınlara). Depremin üzerinden 2.5 yıl geçti, hâlâ hiçbir müteahhit bırak yakalanmayı, ceza bile almadı. Her sene yüzlerce sağlık çalışanı şiddet görüyor, hep sadece olay kınanıyor. 70 yaşında adamlar inşaattan düşüyor ve 10-15 yaşında çocuklar sanayide kafası sıkışarak, eli kolu koparak can veriyor. Her yıl binlerce insanımız yok yere ölüyor ve kimse ama hiçkimse ceza almıyor, bırak işkence görerek ters kelepçe yakalanmayı.
32 yıl ve 0 ilerleme, oldukça ilginç. Yurtdışına gitsem ve bu cehennem çukurundan bir an önce kurtulsam mı diye ciddi ciddi düşünüyorum artık. Çünkü ben öylesine bir günde öylesine ölmekten korkuyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?