İki yüzlülük değildir ancak ben ünvan denmesinden ziyade makam denmesini tercih ediyorum ve makamlar tüzel kişileri temsil ederler.
Kişi, o makamın hacmini dolduramıyor olabilir ama o makam her halükarda saygıyı gerektirir.
Bu saygı, eleştirelliği ortadan kaldıran bir durum da olmamalıdır. Makamına saygı duyduğum pek çok insanı çeşitli şekillerde eleştirmişliğim olmuştur zira.
Çünkü eleştirmek başka, saygısızlık başkadır. Sevip sevmemek ise bambaşka bir nokta ve burada konumuz değil. Sadece sevdiklerimize saygı duyacaksak ya sevgimizde ya saygımızda bir kusur vardır.
ünvana saygı göstermek
Ye kürküm ye
bana iki yüzlülük olarak gelir bu durum.yurt güvenliğiyle bir şey konuşacakken gayet kendinden emin telaffuzu düzgün bir şekilde konuşma yapmak ile bir psikoloğa konu danışacakken cümleleri önceden düşünmek ekstra kibar davranmak elini kolunu nereye koyacağını bilmemek arasındaki uçurum bende rezil bir durum havası yaratıyor.
gösterilen saygı; karşıdaki insanın size olan davranışına,iyiliğine veya yakınlığına değil sadece bazı insanlardan farklı bir prosedürü yerine getirdiği için öyle veya böyle diploma denilen bir kağıt ile gelen ünvana gösteriliyor.
bakkala giderkenki ruh halimiz ile bir öğretim görevlisine giderkenki ruh halimiz arasında uçurumlar varsa eğer bu durum bir iç muhakemeye başvurulması gereken bir hâldir bence.
gösterilen saygı; karşıdaki insanın size olan davranışına,iyiliğine veya yakınlığına değil sadece bazı insanlardan farklı bir prosedürü yerine getirdiği için öyle veya böyle diploma denilen bir kağıt ile gelen ünvana gösteriliyor.
bakkala giderkenki ruh halimiz ile bir öğretim görevlisine giderkenki ruh halimiz arasında uçurumlar varsa eğer bu durum bir iç muhakemeye başvurulması gereken bir hâldir bence.
Kaçırmışım bu entry'yi. Çok beğendim,ellerinize sağlık.
Ben öğretim görevlisine giderken çok heyecanlanmıştım. Ama önünde eğilip bükülmemiştim(ki hocam da asla buna izin vermezdi,eminim.) Ayrılırken bolca teşekkür edip ayrılmıştım.
Kasiyer hanım/bey de paramın üstünü uzatınca bolca teşekkür edip ayrılıyorum. Saygıyı içimizde yaşamaya çalışmak ile de ilgili muhtemelen.
Ben öğretim görevlisine giderken çok heyecanlanmıştım. Ama önünde eğilip bükülmemiştim(ki hocam da asla buna izin vermezdi,eminim.) Ayrılırken bolca teşekkür edip ayrılmıştım.
Kasiyer hanım/bey de paramın üstünü uzatınca bolca teşekkür edip ayrılıyorum. Saygıyı içimizde yaşamaya çalışmak ile de ilgili muhtemelen.
Eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine eşek
Birinin makamından veya ünvanın ötürü saygıyı hak etmesi gibi bir durum günümüz türkiyesinde mevcut değil. Siz yine de kibar olun ama semerin altındaki at mıymış eşek mi öğrenmeden "kıymetlim" demeyin derim.
Birinin makamından veya ünvanın ötürü saygıyı hak etmesi gibi bir durum günümüz türkiyesinde mevcut değil. Siz yine de kibar olun ama semerin altındaki at mıymış eşek mi öğrenmeden "kıymetlim" demeyin derim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?