top patlamıyor ki bizim burda. :((
en garibini seçemiyorum. bir keresinde bir kurt adam tarafından ısırılmıştım. bir keresinde de kendi kendimi öpüyordum. çok saçmaydı, karşımda ben varım ve beni öpüyorum. ne kadar kendini beğenmiş bir insansam artık...canım kendim.
doğmuş olmam. annem bana hamileyken riskli bir gebelik geçiriyormuş. doktor anneme ya düşük ya da erken doğum yapacağını söylemiş. bilin bakalım annem hangisini yapmış...
Ayyy iyi ki doğmuşsunuz amaaa
ayy yok ya katılmıyorum, katılamıyorum :')
haçova meydan muharebesi' nin kazanılmasında açşıların da rolü olması nedeniyle bu savaş literatürde "kepçe kazan savaşı" olarak da bilinmektedir.
Bu sabah içimde her şeyin güzel olacağına dair kıpır kıpır bir his var. Sadece bugün için değil, geleceğe dair umut dolu bir his bu. Bir şeyler düzeldi, başka şeyler de düzelecek ve güzelleşecek gibi. İçimdeki umut dolu histen bir parça bırakıyorum buraya. Umarım her şey hepimiz için çok güzel olur. Günaydın sözlük, büyük harflerle günaydın.
geçen gün misafirliğe gitmiştik, 2 yaşında bir bebek vardı, ilk başlarda böyle gayet sakin ve iyiydi, sonra bir şeyler oldu ve bebek şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı. susturmaya çalıştılar filan ama susmadı. çılgın bir şekilde ağlamaya devam etti. gürültü yapıyor olduğunu, etrafta insanlar olduğunu umursamadan ağladı. hepiniz mutlaka görmüşsünüzdür, bazen bebekler o kadar çok ağlıyorlar ki nefesleri kesiliyor. yetişkinlerin de bazen buna ihtiyacı olduğunu düşündüm. kendimizi susturmadan, sesimizin şiddetini ayarlamak zorunda hissetmeden, insanların ne diyeceğini umursamadan bebek gibi ağlamak. rahatlatıcı olurdu herhalde...
okulda bu şekilde deli gibi ağlayan birini görürseniz korkmayın, o benim. endişelenmeyin, hazır hissettiğimde kendiliğimden susarım skdkd
çoğunluğun tatil olduğu dönemde sayının bu kadar artması demek oluyor ki diğer zamanlarda yazarlar güzelce ders çalıştıkları için vakit ayıramıyorlar. herkes çalışkan demek ki, herkes sorumluluk sahibi, herkes aklı başında. ben hariç... tatil, sözlüğümüze yaradı diyelim.
bi de ben hariççç
siz ekstra çalışkan olduğunuz için hem ders çalışıp hem sözlüğe vakit ayırabiliyorsunuz diye yorumladım ben :)
bu bilgi doğru olsaydı dünyamız
doğru olana kadar doğruymuş gibi davranalım, önce kendimiz inanalım ki gerçek olsun kjsdjdsj
kendimi kucakta taşıtmam sayılır mı? canım sıkılıyor mesela, aklıma esiyor öyle, diyorum ki "beni kucağına alır mısın?" kardeşim de sağ olsun beni kucağına alıyor, evde bir tur atıyoruz, "nereye bırakmamı istersin?" diyor, sonra da istediğim yere bırakıyor. minnoşum ya <3 <3 <3
Kurda sormuşlar "Boynun neden kalın?" diye, "kendi işimi kendim görürüm de ondan." demiş.
yıllaaar önce izlediğim ve sevdiğim bir gençlik dizisi. My Mad Fat Teenage Diary isimli kitaptan uyarlanmış. olaylar 1996 yılında, ingiltere' de geçiyor. rae earl isimli genç bir kız günlük tutuyor ve günlüğünde arkadaşlıklarından, yaşadığı zorluklardan, uğradığı zorbalıklardan, ilişkilerinden vs bahsediyor. biz de bunları izlemiş oluyoruz. çerezlik olarak izlenebilecek bir dizi. ingiliz aksanı seviyorum bir de ben, o nedenle ekstra bir keyif vericiliği vardı benim için.
bu arada chloe karakterini canlandıran jodie comer isimli oyuncuyu ilk olarak bu dizide izlemiştim. her açıdan çok beğendiğim ve çok güzel bulduğum bir oyuncu. bu nedenle sırf o oynuyor diye bir sürü film ve dizi izlemişliğim var.
bu arada chloe karakterini canlandıran jodie comer isimli oyuncuyu ilk olarak bu dizide izlemiştim. her açıdan çok beğendiğim ve çok güzel bulduğum bir oyuncu. bu nedenle sırf o oynuyor diye bir sürü film ve dizi izlemişliğim var.
"bir de bayıl istersen feriha." nedense hoşuma gidiyor bu cümle. yerinde kullanınca çok eğlenceli geliyor. yakın olduğum birisi önemsiz bir şeyi dramatize ettiğinde ya da abarttığında filan söylüyorum. komik geliyor işte, gülüyoruz filan ajksdjsk.
sevgili (yazar: poyrazkarayel)' in annesi gibi benim annem de bitkilerine övgüler yağdırıyor. "ay benim kızım ne güzel. benim güzel kızım nasılmış? ne güzel büyümüş. aman aman, ne güzel çiçek açmış." vs vs. beni kastetmediğini bilerek "ben değil mi? evet ya çok güzelim." filan diyorum bazen. "yoo sana demiyorum, kızıma diyorum." diyor. çiçekleri annemin kızları tabi, ben neyiysem sanki...
ben de konuşurum bitkilerle ama övgüler yağdırarak değil. bir ara annemin bitki sevdasından ben de nasiplenmiştim. kocaman bir saksı bitkisini getirip koymuştu odama. bildiğiniz ağaç yani. sevmedim ben oda arkadaşımı, yerimi daralttı. ismi frederick idi. dedim "bak freddie, ben seni burda istemiyorum, sorun çıkarmadan terk et burayı." ama gitmedi. ben de yetkiliye başvurdum, çok fazla diretince freddie' yi aldılar odamdan. inanır mısınız, freddie benim yanımdan ayrıldıktan sonra bir büyüdü, bir uzadı. meğer ben onun yerini daraltıyormuşum. kendisiyle ara sıra konuşuyoruz hala. özür de diledim zaten kendisini attırdığım için. diyorum "helal olsun valla, seni çok takdir ediyorum." pek cevap vermiyor, sanırım hala biraz kırgın bana.
ben de konuşurum bitkilerle ama övgüler yağdırarak değil. bir ara annemin bitki sevdasından ben de nasiplenmiştim. kocaman bir saksı bitkisini getirip koymuştu odama. bildiğiniz ağaç yani. sevmedim ben oda arkadaşımı, yerimi daralttı. ismi frederick idi. dedim "bak freddie, ben seni burda istemiyorum, sorun çıkarmadan terk et burayı." ama gitmedi. ben de yetkiliye başvurdum, çok fazla diretince freddie' yi aldılar odamdan. inanır mısınız, freddie benim yanımdan ayrıldıktan sonra bir büyüdü, bir uzadı. meğer ben onun yerini daraltıyormuşum. kendisiyle ara sıra konuşuyoruz hala. özür de diledim zaten kendisini attırdığım için. diyorum "helal olsun valla, seni çok takdir ediyorum." pek cevap vermiyor, sanırım hala biraz kırgın bana.
klavyede hashtag' in nerede olduğunu bilmiyordum, bulamamıştım yani. hashtag' e ihtiyaç duyduğumda google' a "hashtag" yazıyordum, ordan copy paste yaparak kullanıyordum. zaten çok nadir kullandığım bir sembol olduğu için sorun etmiyordum. az önce yine #' e ihtiyacım oldu. dedim ki kendi kendime, "klavyede bulunmaması gibi bir şey söz konusu olamaz, dikkatli bakmamışsındır, o yüzden bulamadın." gerçekten de dikkatlice arayınca buldum. artık kolaylıkla kullanabilirim. ahahahahah çok mutluyum. benim için büyük, insanlık için küçük bir başarı. #claricestarlingboşyapıyor
güle güle hoşça kal, giderken bu acını da benden al...
bir hekim adayı olarak bu gece hanımefendinin tedavisi için elimden geleni yaptığıma inanıyorum. semptomatik bir tedavi oldu bu tabi. zaten bildiğim kadarıyla bu hastalığın kesin bir tedavisi yok, elimizden geldiğince semptomları azaltıp hastanın günlük hayatına devam edebilmesini hedefliyoruz. dikkatli olmak lazım, hastalık her an alevlenme dönemine girebilir.
Ben sizden razıyım 🧡
Jashhd gerisi önemli değil o halde nsnsns
bazı kültür ve inançlar için önemli bir yere sahip olan meyve. kur'an-ı kerim'de tin suresinin ilk ayeti şu şekilde: "yemin olsun incire ve zeytine." zaten "tin", incir demek.
bazı kültürlerde incir ağacının kesilmesinin uğursuzluk getireceğine inanılıyormuş.
aynı zamanda bu meyvenin ağacı güçlü, uzun ve geniş alanlara yayılma eğilimi gösteren köklere sahipmiş. bu kökler yayılırken önüne ne gelirse delip parçalıyormuş. bir evin yakınına dikilen bir incir ağacı evin temellerine zarar veriyormuş. bu nedenle "ocağına incir ağacı dikmek" diye bir deyimimiz var. birinin evini barkını dağıtmak anlamına geliyor.
bazı kültürlerde incir ağacının kesilmesinin uğursuzluk getireceğine inanılıyormuş.
aynı zamanda bu meyvenin ağacı güçlü, uzun ve geniş alanlara yayılma eğilimi gösteren köklere sahipmiş. bu kökler yayılırken önüne ne gelirse delip parçalıyormuş. bir evin yakınına dikilen bir incir ağacı evin temellerine zarar veriyormuş. bu nedenle "ocağına incir ağacı dikmek" diye bir deyimimiz var. birinin evini barkını dağıtmak anlamına geliyor.
zaman zaman köşenize çekilip kendinizle baş başa kalmayı, hayatınızın akışını kısa bir süreliğine de olsa yavaşlatmayı ihmal etmeyin. çünkü insanlar, sosyal ilişkiler, hayat telaşı vs. insanı boğar. dönemsel olarak, yalnızlık bir ihtiyaçtır. kendinizi dinlemeye, anlamaya, kendinizle zaman geçirmeye çalışın. kendinize izin verin, dinlenmek ve rahatlamak için. yarış atı olmadığınızı hatırlamaya çalışın. (biliyorum, koşullardan ötürü pek de kolay bir şey değil bu.) insan bazen durmayı, durdurmayı bilmeli.
kedi. doğal antidepresan görevi görür, insanı sakinleştirir, rahatlatır. negatif enerjinizi alır, pozitifleştirip geri verir. insanların size sunamayacağı sevgiyi kediler sunabilir. böcekleri yakalamak gibi işlere de yarar. fare de yakalıyor tabi ama bu özelliğini kullanacağınız bir durumunuz olur mu bilemiyorum.
kısacası çok işe yarar. alın aldırın efendim.
kısacası çok işe yarar. alın aldırın efendim.
aklıma gelmişken, satın almıyoruz, sahipleniyoruz mümkünse :))
"sen aklına koyduğun her şeyi başarırsın çünkü senin inanılmaz bir gücün var ve sevgin de var."
+: "deli olmak, düşüncelerini iletmekten aciz olmak demek. sanki yabancı bir ülkedesin, çevrede olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun ama istediğini anlatmaktan, dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun."
-: "hepimiz hissetmişizdir bunu."
+: "hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten."
-: "hepimiz hissetmişizdir bunu."
+: "hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten."
bir yandan harika bir şey, bir yandan da başa bela. önceden mutlu bir şekilde dinlediğiniz bir şarkıyı, yorganın altında ağlayarak dinleyebiliyorsunuz bir süre sonra. çünkü size birini hatırlatıyor, belki özleminizi depreştiriyor, üzülmenize sebep oluyor. belki o insan artık hayatınızda bile değil ama küçük bir melodiyle aklınıza geliyor, anıyorsunuz o kişiyi ister istemez. evet doğru, anısı var kardeşim... (ühü)
beynimiz sesleri mükemmel bir şekilde olaylarla, kişilerle, günlerle, mekanlarla, duygularla eşleştiriyor. bunun sonucunda bir şarkı aklımıza bir insanı, özel bir günü, bir olayı, bir yeri getirebiliyor. bir şarkı bir duyguyla bütünleşiyor, sonrasında dinlediğinizde bir anda yine o hisse bürünebiliyorsunuz.
bazen özel olmayan insanları, yerleri de çağrıştırdığı da oluyor. "ne alaka ya?" diyorsunuz düşününce, anlamsız geliyor. mesela 11.sınıfta dinlediğim saçma sapan bir şarkı vardı, dershanedeki bir çocukla anlamsız bir şekilde eşleşmiş beynimde. çocukla hiç konuşmamış bile olabilirim, birkaç kez gördüm zaten. en öndeki sırada oturuyordu, uzun kıvırcık saçları vardı, belki saçları dikkatimi çektiği için beynim bir şekilde böyle bir eşleştirme yapmış olabilir. öyle işte, değişik ve ilginç bir şey.
beynimiz sesleri mükemmel bir şekilde olaylarla, kişilerle, günlerle, mekanlarla, duygularla eşleştiriyor. bunun sonucunda bir şarkı aklımıza bir insanı, özel bir günü, bir olayı, bir yeri getirebiliyor. bir şarkı bir duyguyla bütünleşiyor, sonrasında dinlediğinizde bir anda yine o hisse bürünebiliyorsunuz.
bazen özel olmayan insanları, yerleri de çağrıştırdığı da oluyor. "ne alaka ya?" diyorsunuz düşününce, anlamsız geliyor. mesela 11.sınıfta dinlediğim saçma sapan bir şarkı vardı, dershanedeki bir çocukla anlamsız bir şekilde eşleşmiş beynimde. çocukla hiç konuşmamış bile olabilirim, birkaç kez gördüm zaten. en öndeki sırada oturuyordu, uzun kıvırcık saçları vardı, belki saçları dikkatimi çektiği için beynim bir şekilde böyle bir eşleştirme yapmış olabilir. öyle işte, değişik ve ilginç bir şey.
iyi tarafından bakalım, çok iyi bir ev sahibi olduğunuz için misafiriniz çok rahat etmiş olabilir. o kadar iyi ağırlamışsınızdır ki, kendini evinde gibi hissetmiştir, o derece yani. o nedenle oturdukça oturası gelmiştir.
son zamanlarda şu: "bu ne soğuk ya, sanki Norveç'teyiz anasını satayım."
not: keşke norveç'te olsak, o zaman derim ki "soğuk filan ama en azından norveç." yani bu soğuğu çekiyorsak norveç filan olmalı ki çektiğimize değsin.
not: keşke norveç'te olsak, o zaman derim ki "soğuk filan ama en azından norveç." yani bu soğuğu çekiyorsak norveç filan olmalı ki çektiğimize değsin.
Delirmeme ramak kaldı. Olmuyor işte olmuyor. Başım ağrıyor, uykum da var ama uyuyamıyorum. Zaten 1 saat sonra uyanmam gerekecek, ne olur en azından 1 saat uyuyayım. Beynim kendini kapatmayı inatla reddediyor sanki. Lütfen bebeğim, izin ver de 1 saat uyuyalım en azından...
boşaltalım başlığı gençler. herkes dersinin başına dönsün. yaşımız kaç daha ya? okul bir bitsin, hallederiz bunları, ama şimdi olmaz. sırası değil canlarım...
Clarice hanım bal olsaymışsınız
balım ki zaten jsjsdj
yazılan şeyin etkisini ve yoğunluğunu artırmak için kullanılan yöntemdir. büyük harflerle gülmekle küçük harflerle gülmek birbirinden çok farklıdır. büyük harflerle gülmek koparak gülmek, kahkaha atmak demektir, öylesine bir gülmeden farklıdır, sakinlik barındırmayan bir gülmedir bu. büyük harflerle sevmek mesela. daha bir etkili, daha bir tutkulu sevmek. bazen öfkeyi göstermek için de kullanılır. büyük harfler kullanarak öfkeli bir anınızda karşınızdakine klavye aracılığıyla bağırabilirsiniz mesela. (klavyeden de olsa bağırmayınız efendim.) anladınız işte, her türlü duygunun fazlacasını ifade etmek için kullanıyoruz kısacası.
örn: "seni seviyorum" (büyük harflerle)--> bu "çooook seviyorum, içimde tutamayıp haykırıyorum sevgimi, herkes duysun" demek örneğin.
örn: "seni seviyorum" (büyük harflerle)--> bu "çooook seviyorum, içimde tutamayıp haykırıyorum sevgimi, herkes duysun" demek örneğin.
içeri gidip okula gitmek istemiyorum diye ağlasam annemle babam ne tepki verir? denemeye değer mi? ağlarken yerlerde yuvarlanmak olayı daha etkili hale getirmede yararlı olur mu?
lanet olası bilgisayar, kulaklığı niçin algılamıyor ve müzik açık olmadığı halde neden 1 saattir kulağımda kulaklıkla oturuyorum?
lanet olası bilgisayar, kulaklığı niçin algılamıyor ve müzik açık olmadığı halde neden 1 saattir kulağımda kulaklıkla oturuyorum?
Çok mantıklı. Bir de yere yatıp tepinin daha etkili olacaktır…
ben de öyle düşündümm
ruhsuz hanım'ın doğum gününü kutlamak için saatin 12'yi geçmesini bekliyordum aslında, ama madem böyle bir başlık açılmış, şimdi kutlayalım o halde. iyi ki doğdunuz, iyi ki varsınız hanımefendi. yeni yaşınız mutluluklarla ve başarılarla dolu olsun. sağlıklı, huzurlu, başarılı çooook yıllarınız olsun inşallah :))
Tüm iyi dilekler için teşekkürler😇🤍🖖
<3<3<3
sadece boş ve lüzumsuz insanların yapacağı bir şey. özür dileyerek söylüyorum ama düşük ıq turnusolu olan bir eylem olduğunu düşünüyorum.
Alnıma yazmak istiyorum
ahhahahah
düşük ıq turnusolu cidden tam tabirrr
"çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili"
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?