confessions

kaira

1. nesil Yazar - Yazar

  1. toplam entry 159
  2. takipçi 40
  3. puan 19182

gütf idare çevrelerinin kayıtsızlığı

kaira
Oldukça hak verdiğim bir başlık ve bunu görmekten mutluluk duydum. Ama dilimin de elimin de ayarı olmadığı ve gütfsözlük kurallarına aykırı gelmek istemediğim için saygı ve sevgi çerçevesinden çıkmayarak gölgede kalıp gelen entryleri okuyacağım. Merakla bekliyorum.

hayatı sorguladığımız anlar

kaira
Kuaförde saçlarımı kestirirken sık sık hayatı sorgularım. Makasın o tıkır tıkır sesi hipnoz etkisi yaratır. Yaklaşık 5 dakika sonra saçlarımı kestiriyor oluşumun aydınlığına kavuşup derhal sorgulamayı yarıda bırakır ve yas dönemine girerim.

ders çalışırken dinlenen şarkılar

kaira
En son lise sonda geometri çözerken şarkı dinliyordum ondan sonra ders çalışırken bir şeyler dinlememeye başladım. Bu yüzden güncel örnek verebilmek benim için güç.

2
tuzlukaju tuzlukaju
Soruyu çözünce de so high so hiiiggh demek güzel oluyordur 😃
kaira kaira
O kadar uzun zaman oldu ki hatırlamıyorum, ama neden olmasın😂

çorbaya limon sıkmak

kaira
Çorbadan çorbaya değişkenlik göstermesi gerektiğini düşündüğüm alışkanlık. Misal mercimek çorbasına limon sıkmaya bayılırım ama tutup da kremalı mantar ya da ıspanak çorbasına da limon sıkılmaz.

portakal çiçeği karnavalı

kaira
Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana'da Nisan ayında gerçekleştirilen sokak karnavalı. Ayrıca Türkiye'nin ilk karnavalı olma özelliğine sahip olduğunu da belirtmeliyim.
Ben her sene çok özensem de ilk defa gitmek için ciddi plan yapıp otel bile ayarlamışken patlak veren pandemiye de burada ayrıyeten dikkat çekmek istiyorum.
"Nisan'da Adana'da!"

yazarların aynı gün doğdukları ünlüler

kaira
İfşalamak için akıllardaki soru işaretlerinin silinmesinde bire bir bir ukde olduğunu düşünüyor ve dolduruyorum.

İçlerinde çok ünlü ve çılgın bir sanatçı ile sanata gönül veren bir hekimin de bulunduğu uzun bir liste var.
3
mdblue mdblue
yaa ben bulmuştum :)) düzenlemişsiniz entryi :))))
kaira kaira
Baktım benden başka herkes gizemli takılmaya devam ediyor, arada çok sırıtmak istemedim sevgili mdblue :))
mdblue mdblue
Haklısınız :))

kelebek etkisi

kaira
Bunu bir örnekle açıklamak isterim: bir Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı yarasa çorbası içer ve ben, on binlerce kilometre ötede yaşayan ben, online stajyer olurum.

motosiklet

kaira
Herhangi bir ulaşım aracını kullanmak bana göre değil, motosiklet hiç değil. Yaşadığım şehrin sakinlerine olan saygımdan dolayı ben şu anki gibi takılmaya devam ediyor olacağım.

erkek ve kadının yakın arkadaş olması

kaira
Bir kadın için de bir erkek için de büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Temel olarak kadın ve erkek düşünme sisteminin farklı olduğu artık bilinen bir gerçek. İstediğiniz zaman size farklı perspektifleri gösterebilecek bir dostunuzun olması ve bunu yaparken de tamamen sizin iyiliğinizi gözettiğinden emin olmak hem büyük bir güven hissi veriyor hem de ufkunuzu açıyor. Karşı cinsin neyi nasıl anlamış olabileceği konusunda verilen tüyolarsa paha biçilemez.
Elbette her alanda olduğu gibi burada da hayatınıza kimi aldığınıza dikkat etmek çok önemli. Dost görünümlü çakallara karşı uyanık olmakta fayda var 🙃

kedi

kaira
O kadar cool ve özgür görünüyorlar ki hayran olmamak elde değil. Ama işte yaklaşamıyorum. saçma alerjiler... 😒

şeker kız candy

kaira
Kyoko Mizuki tarafından ilk başta Nakayoshi isimli dergide parça parça yayınlanmasının ardından manga haline getirilen Şeker Kız Candy, aldığı birkaç ödülün ardından anime serisi olarak yayın hayatına başlamıştır. Yanlış hatırlamıyorsam kendisi aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nde yayınlanmaya başlayan ilk anime.
Şahsi fikrim Şeker Kız Candy'nin çoğu Brezilya dizisine taş çıkaran bir kurguya sahip olduğu yönünde. Yine de izlemeye değer bir eser, bu kadar senenin ardından olsa da.

barış mançonun da dediği gibi

kaira
Nane, limon kabuğu, bir güzel kaynasın aman
Ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği, biraz çöre' otu katasın aman
Ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın, bir tutam zencefil aman
Ha ha ha ha ha bin derde deva geliyor, biraz daha sabret güzelim
Ha ha ha ha ha hapşu
Çok yaşa
(Sen de gör)
Rahat ve iyi yaşa

geceye bir şiir bırak

kaira
Kuzgun
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman? "Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi,
Örüyordu döşemeye hayalini kül ve duman,
Işısın istedim şafak çaresini arayarak
Bana kalan o acının kaybolup gitmiş Lenore'dan,
Meleklerin çağırdığı eşsiz, sevgili Lenore'dan,
Adı artık anılmayan.İpekli, kararsız, hazin hışırtısı mor perdenin
Korkulara saldı beni, daha önce duyulmayan;
Yatışsın diye yüreğim ayağa kalkarak dedim:
"Bir ziyaretçidir mutlak usulca kapıyı çalan,
Gecikmiş bir ziyaretçi usulca kapıyı çalan;
Başka kim olur bu zaman? "Kan geldi yüzüme birden daha fazla çekinmeden
"Özür diliyorum" dedim, "kimseniz, Bay ya da Bayan
Dalmış, rüyadaydım sanki, öyle yavaş vurdunuz ki,
Öyle yavaş çaldınız ki kalıverdim anlamadan."
Yalnız karanlığı gördüm uzanıp da anlamadan
Kapıyı açtığım zaman.Gözlerimi karanlığa dikip başladım bakmaya,
Şaşkınlık ve korku yüklü rüyalar geçti aklımdan;
Sessizlik durgundu ama, kıpırtı yoktu havada,
Fısıltıyla bir kelime, "Lenore" geldi uzaklardan,
Sonra yankıdı fısıltım, geri döndü uzaklardan;
Yalnız bu sözdü duyulan.Duydum vuruşu yeniden, daha hızlı eskisinden,
İçimde yanan ruhumla odama döndüğüm zaman.
İrkilip dedim: "Muhakkak pancurda bir şey olacak;
Gidip bakmalı bir kere, nedir hızlı hızlı vuran;
Yatışsın da şu yüreğim anlayayım nedir vuran;
Başkası değil rüzgârdan..."Çırpınarak girdi birden o eski kutsal günlerden
Bugüne kalmış bir Kuzgun pancuru açtığım zaman.
Bana aldırmadı bile, pek ince bir hareketle
Süzüldü kapıya doğru hızla uçarak yanımdan,
Kondu Pallas'ın büstüne hızla geçerek yanımdan,
Kaldı orda oynamadan.Gururlu, sert havasına kara kuşun alışınca
Hiçbir belirti kalmadı o hazin şaşkınlığımdan;
"Gerçi yolunmuş sorgucun" dedim, "ama korkmuyorsun
Gelmekten, kocamış Kuzgun, Gecelerin kıyısından;
Söyle, nasıl çağırırlar seni Ölüm kıyısından? "
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman."Sözümü anlamasına bu kuşun şaşırdım ama
Hiçbir şey çıkaramadım bana verdiği cevaptan,
İlgisiz bir cevap sanki; şunu kabul etmeli ki
Kapısında böyle bir kuş kolay kolay görmez insan,
Böyle heykelin üstünde kolay kolay görmez insan;
Adı "Hiçbir zaman" olan.Durgun büstte otururken içini dökmüştü birden
O kelimeleri değil, abanoz kanatlı hayvan.
Sözü bu kadarla kaldı, yerinden kıpırdamadı,
Sustu, sonra ben konuştum: "Dostlarım kaçtı yanımdan
Umutlarım gibi yarın sen de kaçarsın yanımdan."
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman."Birdenbire irkilip de o bozulan sessizlikte
"Anlaşılıyor ki" dedim, "bu sözler aklında kalan;
İnsaf bilmez felâketin kovaladığı sahibin
Sana bunları bırakmış, tekrarlıyorsun durmadan.
Umutlarına yakılmış bir ağıt gibi durmadan:
Hiç -ama hiç- hiçbir zaman."Çekip gitti beni o gün yaslı kılan garip hüzün;
Bir koltuk çektim kapıya, karşımdaydı artık hayvan,
Sonra gömüldüm mindere, sonra daldım hayallere,
Sonra Kuzgun'u düşündüm, geçmiş yüzyıllardan kalan
Ne demek istediğini böyle kulağımda kalan.
Çatlak çatlak: "Hiçbir zaman."Oturup düşündüm öyle, söylemeden, tek söz bile
Ateşli gözleri şimdi göğsümün içini yakan
Durup o Kuzgun'a baktım, mindere gömüldü başım,
Kadife kaplı mindere, üzerine ışık vuran,
Elleri Lenore'un artık mor mindere, ışık vuran,
Değmeyecek hiçbir zaman!Sanki ağırlaştı hava, çınlayan adımlarıyla
Melek geçti, ellerinde görünmeyen bir buhurdan.
"Aptal," dedim, "dön hayata; Tanrın sana acımış da
Meleklerini yollamış kurtul diye o anıdan;
İç bu iksiri de unut, kurtul artık o anıdan."
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman.""Geldin bir kere nasılsa, cehennemlerden mi yoksa?
Ey kutsal yaratık" dedim, "uğursuz kuş ya da şeytan!
Bu çorak ülkede teksin, yine de çıkıyor sesin,
Korkuların hortladığı evimde, n'olur anlatsan
Acılarımın ilâcı oralarda mı, anlatsan..."
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman.""Şu yukarda dönen gökle Tanrı'yı seversen söyle;
Ey kutsal yaratık" dedim, "uğursuz kuş ya da şeytan!
Azalt biraz kederimi, söyle ruhum cennette mi
Buluşacak o Lenore'la, adı meleklerce konan,
O sevgili, eşsiz kızla, adı meleklerce konan? "
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman."Kalkıp haykırdım: "Getirsin ayrılışı bu sözlerin!
Rüzgârlara dön yeniden, ölüm kıyısına uzan!
Hatıra bırakma sakın, bir tüyün bile kalmasın!
Dağıtma yalnızlığımı! Bırak beni, git kapımdan!
Yüreğimden çek gaganı, çıkar artık, git kapımdan! "
Dedi Kuzgun: "Hiçbir zaman."Oda kapımın üstünde, Pallas'ın solgun büstünde
Oturmakta, oturmakta Kuzgun hiç kıpırdamadan;
Hayal kuran bir iblisin gözleriyle derin derin
Bakarken yansıyor koyu gölgesi o tahtalardan,
O gölgede yüzen ruhum kurtulup da tahtalardan
Kalkmayacak - hiçbir zaman!

Edgar Allan Poe
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol