Vanilin şekeri var ya pastalara konulan onun kokusu beni öldürüyor. Çok seviyorum keş gibi içime cekesim geliyor. Genel olarak vanilya kokusu diyebiliriz ama vanilyali parfümler nedense o kadar güzel kokmuyor anlayamadım :(
İçimdekileri, duygularımı, düşüncelerimi paylasabileceğim kimsem olmadığını düşünüyorum. Çoğu zaman büyük bir hissizlikle savaşıyorum ve bu çok yorucu. Öyle günlerim oluyor ki hayatımdaki insanlara herhangi bir sevgi duymuyorum buna ailem en yakinimdakiler dahil kendimi saymıyorum bile. Her şey samimiyetten uzak, her sey nefret edilesi, herkes sahte ve uzak geliyor. Tutamıyorum içimde gerçekten tutamıyorum tastikca taşıyor ama yanlış gösteriyor kendini. Bazı zamanlar kendimden iğreniyorum. Yapmak istemediklerimi yapıyor, dünyanın en sahte insani oluyorum. Neden ki neden? Ne yaparsam yapayım yalniz kalacaksam ki kalıyorsam neden bu kadar yoruluyorum.
Sanırım tüm bu koşuşturmacalar içinde bedenimiz koşup giderken ruhumuz geride kalıyor. Şöyle bir durup ruhumuzun yetişmesini beklemek gerekiyor bazen. İşte o günler ben de aynı böyle hissediyorum. Ama koşmak kadar durmak da yorucu. Hatta yorulmanın ötesinde...
Hala bir çocuk evdeki oyuncakımsı bir şeyi almak istesin kıskanıyorum. Banane kardeşim gitsin kendisi alsın! Bizim zamanımızda biz öyle miydik? Yok oyuncaklar çok pahalı, yok abur cuburlar sağlıklı olmalı... Sen önce tabletini çıkar göster tabletini!
Her meslek bağımsız olmalı. Bizim ülkemizde illa birilerinden olman gerekiyor. Hayırlı yahu hayır! Ben benim ne ocuyum ne buyucum. Bağımsız, hür iradeli bir insanım. Keza bu herkes, her vatandaş için geçerli
Her yıl Yılda bir kere gördüğüm bie rüyam vardır. Şehir içinden nehirler geçer ama ileri teknoloji bir sehirdeyizdir. Bi alışveriş merkezindeyiz ve dev bir köpekbalığı çıkıyor şehrin nehirlerinden avm nin altindaki su kanalından fırlıyor bir anda falan ben de binadan binaya atlıyorum.