o an o aracın yanından geçmiş bir tıp fakültesi öğrencisi olarak bu konuyla ilgili çok şey söylemek istiyorum aslında. minibüsün içindeyken gördüğüm o manzarayı akşam twitter'da tekrar görünce yaşadığım duyguları kelimelerle ifade etmekte güçlük çekiyorum. belki birkaç yıl önce rümeysa doktorun da yaptığı gibi komite sınavlarımın arasında arkadaşlarımla eğlenmek için gidiyordum incek'e, minibüsü kullanan abinin yanındaki amcayla arasındaki konuşmanın konusu 'acaba bu kazada suç kimdeydi?' kamyon ani fren mi yapmıştı ya da araç çok mu hızlıydı? tüm bu sorular geliyordu insanın aklına. Ama hiç kimsenin aklına acaba aracı kullanan kişi 36 saatlik nöbetten çıkmış, yüzlerce hasta bakmış, yorgun bir hekim midir? sorusu gelmedi. Neden gelsindi ki? Normal bir durum muydu bir insanı 36 saat uykusuz bir şekilde nöbet tutturmak? Bu sorunun cevabı hiçbir zaman evet olmamalı. Bugün Rümeysa artık aramızda değil ve bizim daha fazla canımız yanmadan sesimizi duyurmamız gerekiyor. hepimiz ölmeden birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor..
2020 girişli d1ler hariç tüm d1lerin tanışma mekanı desek daha doğru olur ;)
sayfaya girmede nick bulma engeline takılanlar sağını, solunu, ailesini, arkadaşını seferber edip sonunda aradığını bulanlar ya da bulduğunu düşünenler sonunda biz de sayfaya giriş yaptık güzel başlıklar açmamız dileğiyle...
gülerken şah damarı patlayan kız, bir dönemin psikolojisini bozan şimdi tekrar tekrar izleyip yok artık dediğim sahne. ve evet en çok Ömer'in ölümüyle ağladık :'(
cem adrian - hüzün kovan kuşu
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?